UAEA, İran'ı Fordo'daki uranyum zenginleştirme sistemindeki değişikliği gizlediği için eleştiriyor

Viyana konferansının kapanışında konuşan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Başkanı. (UAEA)
Viyana konferansının kapanışında konuşan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Başkanı. (UAEA)
TT

UAEA, İran'ı Fordo'daki uranyum zenginleştirme sistemindeki değişikliği gizlediği için eleştiriyor

Viyana konferansının kapanışında konuşan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Başkanı. (UAEA)
Viyana konferansının kapanışında konuşan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Başkanı. (UAEA)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından hazırlanan gizli bir rapor, İran'ın yer altındaki korunaklı Fordo Yakıt Zenginleştirme Tesisi'nde (FFEP) yüzde 60’a kadar uranyum zenginleştiren iki set IR-6 santrifüj arasındaki ara bağlantıyı UAEA’ya bildirmeden önemli ölçüde değiştirdiğini ortaya koydu.
Reuters Haber Ajansı’nın aktardığına göre UAEA Başkanı Rafael Grossi’nin UAEA’nın üye devletlerine gönderdiği raporda, ‘İran’ın FFEP’de yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretimi ile ilgili tasarım bilgilerinde UAEA’ya bildirmeden önemli bir değişiklik yapması karşısında endişe duyulduğu’ ifade edildi.
İran, geçen kasım ayında FFEP’de yüzde 60'a kadar uranyum zenginleştirmeye başlamıştı. Bu, silah yapımında uranyum kullanmak için gereken yüzde 90'a yakın bir saflık oranını temsil ediyor.
İran, geçen temmuz ayında ise 166 gelişmiş santrifüjden oluşan bir grup oluşturarak, FFEP’de yeniden yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirmeye başladı.
UAEA haziran ayında, İran'ın FFEP’de daha yüksek saflıkta uranyum zenginleştirme seviyelerine hızlı ve kolay bir şekilde geçilmesini sağlayan başlıklara sahip modifiye edilmiş santrifüjleri kullandığı konusunda uyarıda bulunmuştu. 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma kapsamında Tahran, FFEP’yi bir araştırma tesisine dönüştürmeyi ve burada uranyum zenginleştirmeyi durdurmayı kabul etmişti. İran, Natanz Uranyum Zenginleştirme Tesisi’nde Nisan 2021'den bu yana yüzde 60 oranında uranyum zenginleştiriyor.
Grossi'nin bu ayın sonunda Tahran'a giderek iki taraf arasındaki sorunları, özellikle de UAEA'nın üç bildirilmemiş bölgeyle ilgili soruşturmasını görüşmesi bekleniyor. Tahran, nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmayı amaçlayan nükleer müzakerelerden çıkan taslağı kabul etmek için UAEA'nın uranyum izlerinin bulunduğu bu üç bölgeye yönelik soruşturmasını kapatmasını istiyor. Müzakerelerin gidişatı geçen mart ayında sekteye uğramıştı.
İran ve altı büyük ülke arasında imzalanan nükleer anlaşma, Tahran'ın yalnızca IR-1 birinci nesil santrifüjleri kullanmasına izin veriyordu. Ancak 2018'de dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın çekilmesi ile anlaşma çökünce Tahran, IR-2M, IR-4 ve IR-6 gibi daha verimli santrifüj grupları kurdu.
UAEA geçen kasım ayında, İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun, geçen eylül ayındaki rapordan bu yana 267,2 kilogram düşüşe rağmen 22 Ekim itibariyle 3.673,7 kilogram olduğunu duyurmuştu. O dönemde rapor, İran’ın yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş 386,4 kilogram uranyum ve yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş 62,3 kilogram uranyum elde ettiğinin tahmin edildiğini belirtmişti.
 



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.