İran, Kürt muhalif grupları İsfahan saldırısına karışmakla suçladı

İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi, Bağdat'ı IKBY’deki muhalif gruplarla mücadeleye çağırdı

Geçtiğimiz hafta İsfahan'da bir görgü tanığı kamerası tarafından belgelenen askeri bir tesiste medyana gelen patlamanın görüntüsü (Reuters)
Geçtiğimiz hafta İsfahan'da bir görgü tanığı kamerası tarafından belgelenen askeri bir tesiste medyana gelen patlamanın görüntüsü (Reuters)
TT

İran, Kürt muhalif grupları İsfahan saldırısına karışmakla suçladı

Geçtiğimiz hafta İsfahan'da bir görgü tanığı kamerası tarafından belgelenen askeri bir tesiste medyana gelen patlamanın görüntüsü (Reuters)
Geçtiğimiz hafta İsfahan'da bir görgü tanığı kamerası tarafından belgelenen askeri bir tesiste medyana gelen patlamanın görüntüsü (Reuters)

İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi, Irak’taki İranlı Kürt muhalif grupları İsfahan’daki bir askeri tesise insansız hava aracı (İHA) ile düzenlenen saldırıya karışmakla suçladı.
İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi ile bağlantılı bir haber sitesi Nour News’in haberine göre pazar günü İsfahan'daki Savunma Bakanlığı’na ait silah fabrikasına düzenlenen saldırıda kullanılan İHA’nın bazı parçalarının patlayıcı maddelerle birlikte Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarında bulunan devrim karşıtı Kürt grupların yardımıyla İran'a girdi.
İranlı yetkililer, Natanz Nükleer Tesisinin de yer aldığı İsfahan’da Savunma Bakanlığına ait bir silah fabrikasını hedef alan İHA’lı saldırının ‘başarısız’ olduğunu açıkladılar. Buna karşın İsrail gazetesi The Jerusalem Post, istihbarat kaynaklarının saldırının ‘büyük bir başarı’ olduğunu söylediğini aktardı.
İran Savunma Bakanlığı, savunma sisteminin bir İHA’yı imha ettiğini, diğer ikisinin infilak ettiğini açıkladı. Bakanlık, saldırının herhangi bir yaralanmaya yol açmadığını, ancak binalardan birinin ‘çatısında bir küçük hasara’ medyana geldiğini bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın  Nour News'ten aktardığı habere göre Kürt gruplar ‘yabancı bir ülkenin istihbarat servisinin talimatıyla ülkenin kuzeybatısındaki ulaşılmaz yollardan birinden’ İran'a İHA parçaları ve patlayıcı maddeler getirdi.
Nour News haber ajansı, Twitter’da paylaştığı tweette, Tahran’ın Bağdat’a bu Kürt gruplarla mücadelenin edilmesi gerektiğini birkaç kez hatırlatıldığını kaydetti. Nour News, saldırının arkasında olmakla suçladığı yabancı istihbarat servisinin adını vermezken İHA parçalarının, İran'ın sınır şehirlerinden birinde onlarla birlikte sızan gruplardan birine teslim edildiğini öne sürdürdü. Haber ajansı, söz konusu parçaların ve malzemelerin, donanımlı bir atölyede eğitimli ellerce monte edildiğini belirtti.
İran’ın Kürt gruplara yönelik suçlamasının öncesinde Tahran, Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak’ın Twitter hesabından paylaştığı ve İsfahan'daki saldırıyı ülkesinin Rusya'ya İHA tedarik etmenin sonuçları konusunda İran’a yaptığı uyarılarla ilişkilendirdiği tweeti nedeniyle Ukrayna’nın Tahran Maslahatgüzarını söz konusu iddialara açıklık getirmesi amacıyla Dışişleri Bakanlığına çağırmıştı.
Moskova, Tahran'ın güneydoğusundaki yüksek güvenlikli Parçin Askeri Araştırma Tesisi'nin de benzer bir şekilde hedef alındığı geçtiğimiz yaz yaşanan olayların ardından İsfahan saldırısıyla ilgili olarak yetkililer tarafından yürütülen soruşturmaya yardım edebileceğini açıkladı. Batılı gazeteler, İHA üretilen bir fabrikanın hedef alındığını bildirdi.
Wall Street Journal (WSJ), birkaç isimsiz kaynağın saldırıda İsrail'in parmağı olduğunu söyledikleri açıklamalarını aktardı. Pazar günü kimliğinin açıklanmaması şartıyla Reuters'a konuşan ABD'li bir yetkili, İsrail'in saldırıya karışmış gibi göründüğünü söyledi. Buna karşın New York Times (NYT), İsrail ile ABD arasındaki güvenlik iş birliği konusunda bilgili yetkililerin, İsfahan'daki askeri tesise yapılan saldırının İsrail'in gizli servisi Mossad’ın işi olduğunu söylediklerini aktardı.
IKBY toprakları, İran’ın daha önce Batı ülkelerinin ya da İsrail’in çıkarlarına hizmet etmekle suçladığı Kürt grupların kullandığı eğitim kamplarına ve karargahlara ev sahipliği yapıyor.
İran İstihbarat Bakanlığı, geçtiğimiz temmuz ayında Mossad’a bağlı bir ‘sabotaj şebekesi’ durdurduğunu ve İsfahan’daki ‘yüksek güvenlikli’ merkezini bombalamayı planlayan muhalif İran Kürdistan Komala Partisi üyelerinden oluşan bir grubu yakalamayı başardığını açıklamıştı. O dönem İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi, Nour News aracılığıyla, ‘şebekeye yönelik operasyonun, İran istihbarat servislerinin yurtiçinde ve yurtdışındaki gerçekleştirdikleri en karmaşık operasyonlardan biri olduğunu’ açıkladı. Açıklamada, şebekenin İran topraklarındaki ve dışındaki tüm üyelerinin kimliklerinin tespit edildiği belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu şebeke, örgütün (Mossad’ın) arabulucularından birinin desteğiyle IKBY üzerinden ülkeye sızdı. Bu karmaşık şebekenin üyeleri, hedef aldıkları yere güçlü patlayıcılar yerleştirdikleri sırada tutuklandılar. Terör eylemlerinin son aşamasını gerçekleştirmelerine sadece birkaç saat kalmıştı.”
İran Devrim Muhafızları’ndan (DMO), 11 Mayıs'ta yapılan açıklamada, DMO güçlerinin İran’ın Kürt bölgelerinde 5 kişiden oluşan bir ‘terör hücresinin üyelerini’ tutukladığı belirtildi. Açıklamada, “Operasyon, İran’ın güvenliğini hedef alan sabotaj eylemleri gerçekleştirmek üzere terör hücreleri gönderen terörist grupların son çırpınışlarının ardından gerçekleşti” denildi. DMO, 22 Mayıs'ta resmi bir açıklama yaparak, ‘İsrail istihbaratının talimatıyla faaliyet gösteren bir hücrenin üyelerini’ tutukladığını duyurdu. Ancak açıklamada, söz konusu hücrenin üyelerinin nerede faaliyet gösterdikleri ya da nerede tutuklandıkları belirtilmedi. Ancak açıklama, İsrail basını tarafından DMO’nun yurtdışı kolu Kudüs Gücü bünyesinde oluşturulan ve yabancılara yönelik kaçırma ve suikast eylemleri gerçekleştiren nispeten gizli bir yapı olan Birim 840’ın komutanı olarak tanıtılan Albay Sayad Hüdayi'nin öldürülmesinden birkaç saat sonra yapıldı.
İsrail, geçtiğimiz yıl Nisan ayında Mossad ve İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet (Şabak) üyelerinden oluşan bir birim tarafından İran topraklarının derinliklerinde gerçekleştirilen operasyonlardan söz etti. Bunun yanında Kudüs Gücü'ne bağlı Birim 840’da görevli bir subay olduğu ve Türkiye’de İsrailli bir diplomata, ABD’li bir generale ve bir Fransız gazeteciye suikast planı yaptığı söylenen Manour Rasuli adlı bir adamın itiraflarının kaydedildiği bir video yayınladı.
İran, geçtiğimiz Aralık ayının başlarında ‘İsrail istihbarat birimleriyle iş birliği yaptıkları, adam kaçırdıkları ve yalan itiraflarda bulunmaya zorladıkları’ iddiasıyla dört kişiyi idam ettiğini duyurdu.
İran, Kasım ayında IKBY’ye sınır ötesi füzeli saldırılar düzenledi. İran, Kürt genç kadın Mahsa Amini'nin ölümünün ardından ülkede başlayan protestoları körükledikleri iddiasıyla İranlı Kürt muhaliflere ait karargahları hedef alan İHA saldırıları gerçekleştirdi.
DMO, IKBY sınırlarına asker ve takviye gönderdi ve Kürt muhalif partilerin karargahlarına kara operasyonu düzenleme tehdidinde bulundu. İran'ın bu adımları, dikkatlerin ülkede rejimin düşmesi taleplerine kadar varan daha önce eşi benzeri görülmemiş protesto gösterilerin üzerinden başka bir yöne çevirme girişimlerinin bir parçası olarak yorumlandı.
İran, geçtiğimiz mart ayında İsrail’in karargah olarak kullandığını iddiasıyla Erbil Havalimanı yakınlarındaki bir villayı 12 balistik füzeyle hedef aldı. Ancak bu iddia IKBY yetkilileri tarafından kategorik olarak reddedildi. O dönem basında yer alan haberlerde saldırı, İran'ın IKBY’yi Avrupa ülkelerine doğalgaz ihraç etme özlemlerinden duyduğu rahatsızlıkla ilişkilendirildi.
İran'ın meşru bir devlet olarak tanımadığı İsrail, dünya güçleri ile İran arasında, Tahran’ın nükleer faaliyetlerini durdurmak için yapılan müzakerelerin başarısız olması halinde Tahran'a karşı askeri harekât başlatma tehdidini sık sık dile getiriyor.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.