Mısır hükümeti, eski yönetim binasını farklı amaçla kullanacak

Mucemma et-Tahrir’in binası otele dönüştürülecek.

Mucemma et-Tahrir binası ve çevresinin imar planı (Cumhurbaşkanlığı)
Mucemma et-Tahrir binası ve çevresinin imar planı (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır hükümeti, eski yönetim binasını farklı amaçla kullanacak

Mucemma et-Tahrir binası ve çevresinin imar planı (Cumhurbaşkanlığı)
Mucemma et-Tahrir binası ve çevresinin imar planı (Cumhurbaşkanlığı)

Mısır’da kamu kurumları yeni idari başkente taşınmaya hazırlanırken hükümet, Kahire’deki eski merkezini farklı faaliyetler için kullanıma sunma planını uygulamak üzere adımlar atmaya başladı. Mısır Bakanlar Kurulu’ndan yapılan resmi açıklamaya göre Şehir Planlama Yüksek Kurulu, Mısır’ın Yatırım ve Kalkınma için Egemenlik Fonu tarafından sunulan, Mucemma et-Tahrir binasının kullanım amacının değiştirilerek otele dönüştürülmesi ve İçişleri Bakanlığı’nın eski genel merkezinin bir hizmet kompleksi haline getirilmesi talebini onayladı.
Karar, daha önce Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından Kasım 2021’de açıklanan, Tahrir Meydanı’nı ve Mucemma et-Tahrir binasının kullanımı hakkındaki plan kapsamında alındı. Plan, başkentlerde tarihi binaların geliştirilmesinde uzmanlaşmış uluslararası taraflarla iş birliği içerisinde, Mucemma et-Tahrir binasının doğaya ve Kahire’deki imar çalışmalarına uyumlu olarak çok amaçlı bir tesis haline getirilmesini de kapsıyor.
Mucemma et-Tahrir binası yarım daire şeklindeki tasarımıyla onlarca yıldır Mısır bürokrasisinin bir simgesi olarak kabul ediliyor. Binanın koridorları 2021’de boşaltılmadan önce cumhuriyetin dört bir yanından gelen vatandaşlarla doluydu. Binanın tasarımı 1951 yılında Muhammed Kemal İsmail tarafından yapıldı ve o zamanlar iki milyon cuneyhe mal olan 28 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edildi. Bu idari yapı, çeşitli devlet kurumlarına ait ofisleri içeriyor ve 14 kattan oluşuyor. Ayrıca yüksekliği 55 metreye ulaşıyorken, yapı bin 356 odayı içeriyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi yılın başında Mısır Egemenlik Fonu İcra Direktörü Eymen Süleyman ile yaptığı görüşmede, ‘Fon’a devlet varlıklarının ve mülklerinin en iyi şekilde kullanılmasını sağlama ve sürdürülebilir bir şekilde geliştirme, mülklerin gelirlerini en üst düzeye çıkarma ve mevcut ve gelecek nesillerin imkanlarını koruma amaçlı çabaları destekleme’ talimatı verdi. Sisi toplantıda ‘Fonun, yatırım cazibesinin en önemli unsurlarının girişimcilik, idari çalışmalar, otel ve eğitim faaliyetlerinin olduğu yeni idari başkente taşınmak üzere boşaltılacak olan hükümet binalarından ve varlıklarından faydalanma çalışmalarını’ gözden geçirdi.
Açıklanan plana göre, Mucemma et-Tahrir’in otel, ticari, idari ve kültürel olarak çok amaçlı bir binaya dönüştürülmesi planlanıyor. Devlet varlıklarının kullanımını en üst düzeye çıkarma ve bu yönde yatırım yapma planı ışığında, binanın tarihi değerine uygun bir üslup ve düşünceye dayalı olarak geliştirilmesi öngörülüyor.
Güzel sanatlar profesörü ve Sanat ve Kültür Kompleksi Müdürü Dr. Eşref Rıza, ‘hükümetin şehir merkezindeki binalarının ve saraylarının kültürel merkezlere, müzelere ve turistik yerlere dönüştürülmesi gerektiğine’ inanıyor. Rıza konu ile ilgili olarak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yıllar önce başkentin merkezindeki hükümet binalarının nasıl kullanılacağına dair bir vizyonun hazırlanmasına yönelik çalışmalara katıldığını, ayrıca ‘belirlenen vizyonun, Mucemma et-Tahrir’in otele dönüştürülmesine ilişkin önerileri kapsadığını’ belirtti. Rıza ayrıca ‘hükümet binasını kültürel faaliyetlerde yeniden kullanmanın, maddi getirinin yanı sıra bölgenin ihtişamını geri kazanılmasını sağlayacağını’ da vurguladı.
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin daha önce yaptığı açıklamalara göre Mısır hükümeti, ‘Mucemma et-Tahrir’in geliştirilmesi ve işletilmesi çalışmalarının başarılı olmasının, Kahire’deki resmi ve tarihi binaların geliştirilmesi ve işletilmesine yönelik iddialı planın uygulanmasını hızlandıracağını bildirdi. Medbuli ayrıca planın Mısır tarihinin zenginliğini yansıtırken, bölgeye daha fazla ihtişam sağlayacağını ve Kahire’nin tarihi yapılarının geliştirilmesine yönelik kapsamlı perspektife uyum ve bütünlük sağlayacağını’ vurguladı.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.