Netanyahu, İsrail için bir tehdit oluşturmaması koşuluyla Filistinlilere kendilerini yönetmelerinde destek vereceğini açıkladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu, İsrail için bir tehdit oluşturmaması koşuluyla Filistinlilere kendilerini yönetmelerinde destek vereceğini açıkladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Çad Devlet Başkanı Mahamat İdris Debi Itno ile yaptığı görüşmede, Itno’nun ziyaretinin İbrahim Anlaşmalarının birkaç Arap ve İslam ülkesini kapsayacak şekilde genişletilmesinin bir parçası olduğunu söyledi. Netanyahu, varlıklarının İsrail için bir güvenlik tehdidi oluşturmaması koşuluyla, Filistinlilere kendilerini yönetmeleri için tam hak verme temelinde barışı desteklediğini ifade ederken, önce Arap ülkeleriyle daha sonra da Filistinlilerle kapsamlı barış olabileceğini bildirdi.
İsrail Başbakanı, Itno’nun 2018 sonunda İsrail'i ziyaret eden ve iki ay sonra kendisini Çad'da kabul eden babası İdris Debi’nin yolundan gitmesinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, Itno’yu Afrika'da büyük ve önemli bir ülkeyi yöneten ‘önemli bir dost’ olarak nitelendirdi. Netanyahu, “Aramızdaki işbirliğinin yalnızca aramızdaki ilişkileri ve işbirliğini geliştirmeye yardımcı olmayacağına inanıyoruz. Aksine, İsrail'in Afrika'ya dönüşünün ve Afrika'nın İsrail'e dönüşünün bir parçasını oluşturur. Güvenlik, refah ve istikrar alanlarında ortak hedeflerimiz var” dedi.
Netanyahu, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad Başkanı David Barnea, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi, Netanyahu’nun askeri sekreteri Avi Gil ve İsrail’in Çad Büyükelçisi Ben Borgel huzurunda Debi ile görüştü.
Çad tarafından görüşmeye Dışişleri Bakanı Muhamed Salih en-Nazif, Savunma Bakanı General Davud Yaya İbrahim, Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Idris Yusuf ve Gizli Servisler Başkanı General Ahmed Kougari katıldı.
Önceki gün Debi ile görüşen Mossad Başkanı, siyasi ortaklıklar çemberinin genişletilmesinin İsrail’in stratejik derinliğinin genişletilmesi açısından önemli bir hedef olduğunu söyledi. Debi ve Netanyahu'nun Tel Aviv yakınlarındaki Ramat Gan şehrinde Çad büyükelçilik binasının açılışına katılması planlanıyor.
İsrail Başbakanı, Filistin dosyası ve öncelikleri konusunda ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin tutumuna katılmadığını teyit eden açıklamalarda bulunarak, yerleşim alanlarının genişletilmesinin barış umutlarını engellediği yönündeki görüşü reddetti. Netanyahu, Amerikan CNN televizyonuna verdiği röportajda, Filistinlilerle barışı Ortadoğu'da barışın şartı haline getirme konusunda ABD'nin tutumuna tamamen karşı olduğunu söyledi. ‘Filistinlileri alt ederek!’ Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Fas ve Sudan ile tarihi barış anlaşmalarıyla övünen Netanyahu, bunların 70 yıl önce imzalanan barış anlaşmalarının iki katı öneme sahip olduğunu vurguladı. Netanyahu, Arap-İsrail çatışması fiilen sona erdiğinde, Filistinlilere geri dönerek onlarla fiili bir barış yapacaklarını dile getirdi.
İsrail’in Filistinlilere ne verebileceği sorusuna Netanyahu, “Elbette kendilerini yönetmek için ihtiyaç duydukları tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine kesinlikle hazırım. Ancak bizi tehdit edebilecek herhangi bir güç tarafından yönetilmeyecekler. Bu, İsrail'in güvenlik sorumluluğunun çoğunu üstlenmesi gerektiği anlamına geliyor” şeklinde cevap verdi.
Netanyahu, hükümetindeki radikal yanlısı isimler ile ilgili soruya ise, kendisinin başbakan olduğu ve ipleri elinde tuttuğunu söyleyerek cevap erdi.
İsrailli eski bir general olan Eyal Ben Reuven, Netanyahu'nun açıklamalarını yorumlayarak, Filistin arenasındaki durumun hükümeti için çok kötü olduğunu ve bir an önce sakinleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Reuven, “Bu hükümette, politikalarının sonuçlarını anlamayan bir takım kibirli bakanlar var ve oradaki durum yüzlerinde patlamaya başladı. Bu, orduyu Filistin topraklarında büyük kuvvetler toplamaya zorluyor, bu da ordunun çalışmalarına ve devletin stratejik çıkarlarına büyük zarar veriyor” dedi.



Suudi Arabistan ve ABD... ‘Yeni bir altın çağ’

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve ABD... ‘Yeni bir altın çağ’

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın iki ülke arasındaki ilişkilerde ‘yeni bir altın çağ’ olarak tanımladığı dönemin açılışını yaptı. Dün Riyad'da düzenlenen Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'na katılan ikili, teknoloji, enerji, savunma ve altyapı gibi sektörleri kapsayan eşi benzeri görülmemiş bir stratejik ortaklığa imza attı.

Yemame Sarayı'ndaki zirve sırasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Trump iki ülke arasındaki ilişkileri ve stratejik ortaklığın çeşitli alanlardaki boyutlarının geliştirilmesine yönelik koordinasyon çabalarını gözden geçirdiler. İki taraf bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ortak ilgi alanlarına giren konuları ve güvenlik ve istikrarın sağlanması için sarf edilen çabaları ele aldı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Trump, iki ülke hükümetleri arasında Stratejik Ekonomik Ortaklık Belgesi'ni imzaladı ve çeşitli alanlarda ikili anlaşmaların, iş birliği ve mutabakat zabıtlarının imzalanmasına tanıklık etti. Beyaz Saray'a göre imzalanan anlaşmalar her iki ülke için de ‘tarihi’ nitelikte ve ‘ABD ile Suudi Arabistan arasında yeni bir altın ortaklık çağını’ temsil ediyor.

Başkan Trump'ın ziyaretiyle eş zamanlı olarak Riyad, Suudi Arabistan ve ABD'den çok sayıda bakan, yetkili ve büyük şirket liderinin katıldığı Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu’na ev sahipliği yaptı.

Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu’na katılan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “ABD ile 92 yıl önce başlayan tarihi dostluk bağlarımız var ve bugün bunları derinleştirmek için bir araya geliyoruz” diyerek Suudi ekonomisinin ABD'nin bölgedeki en büyük ortağı olduğunu ve ABD ile ortak çalışmaların ekonomiyle sınırlı kalmayıp dünyada barış ve güvenliği de kapsadığını belirtti. Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Suudi Arabistan, ABD'nin bölgedeki en büyük ekonomik ortağıdır ve iki ülke arasındaki ortaklık fırsatlarının büyüklüğü 600 milyar dolara, forumda açıklanan anlaşmalar ise 300 milyar dolara ulaşmıştır. ABD ile 300 milyar dolardan fazla anlaşma imzaladık ve bir sonraki aşamada bir trilyon dolara ulaşacak diğer anlaşmaları tamamlamak için çalışacağız. Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun küresel yatırımlarının yüzde 40'ı ABD'ye yönelik ve yaklaşık bin 300 Amerikan şirketi bugün Suudi Arabistan'da yatırım yapıyor.”

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump forumda yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki ilişkilere ve bölgedeki duruma değindi. “İran'a ‘yeni bir yol’ sunmak istiyorum. Ancak İran liderliği bu zeytin dalını reddeder ve komşularına saldırmaya devam ederse, muazzam bir maksimum baskı uygulamaktan başka seçeneğimiz kalmayacaktır” dedi.

Trump, Ukrayna görüşmelerinin kolaylaştırılmasında oynadığı yapıcı rol için Suudi Arabistan'a teşekkür etti. ABD Başkanı, Lübnan'ın İran ve Hizbullah'ın politikalarının kurbanı olduğunu belirterek, komşularıyla birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmesine yardımcı olmaya hazır olduğunu ifade etti. Gazze halkının ‘daha iyi bir geleceği hak ettiğini’ belirten Trump, “Eğer o sırada ABD Başkanı olsaydım 7 Ekim olayları yaşanmazdı” ifadesini kullandı.

İkinci döneminin ilk resmi yurtdışı ziyareti için dün sabah Riyad'a gelen Trump, Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından karşılandı. ABD Başkanı'na Yemame Sarayı'nda resmi bir karşılama töreni düzenlendi; konvoya Arap atları eşlik etti, trompetler çalındı ve milli marşlar okundu. ABD Başkanı ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi şeref kıtasını selamladı.

Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu, çeşitli sektörlerde ortaklıkların ve milyar dolarlık anlaşmaların duyurulduğu ve Suudi Arabistan'ın önemli bir yatırım destinasyonu ve yapay zekâ merkezi olarak rolünü teyit eden açıklamaların yapıldığı bir platform oldu. Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından pazartesi günü lansmanı yapılan HUMAIN şirketinin yapay zekâ alanında 15 milyar doları aşan büyük yatırımlar çekmesi dikkat çekiciydi.

Trump'a başta SpaceX'in kurucusu Elon Musk, BlackRock CEO'su Larry Fink, OpenAI kurucusu Sam Altman, Boeing Başkanı ve CEO'su Kelly Ortberg ve Google CFO'su Ruth Porat olmak üzere çok sayıda iş adamı ve büyük ABD şirketlerinin CEO'ları eşlik etti.

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Halid el-Falih, Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu açılış konuşmasında, Suudi Arabistan’ın istikrarlı ekonomi politikalarının yatırım çekiciliğine katkıda bulunduğunu belirterek, Krallığın sadece sermaye çekmeyi değil, aynı zamanda bilgi ve teknoloji transferi ve endüstrileri yerelleştiren stratejik ortaklıklar kurmayı da hedeflediğini vurguladı.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile ortak bir diyalog oturumunda konuşan Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, Suudi Arabistan'da rekor bir sürede başarılanların eşi benzeri görülmemiş bir yapısal dönüşüm olduğunu açıkladı. Bessent ise ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin gücünü vurgulayarak, Suudi Arabistan ile ilişkileri ‘tarihi’ olarak nitelendirdi.