Lübnan Genelkurmay Başkanı Avn’a Cumhurbaşkanlığı yolu açılıyor

Lübnan Meclis’indeki Şii blok: “Anayasal mekanizmalara saygı duyulmalı”

Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn, 1 Şubat’ta Daire Başkanı Tümgeneral Malik Şamas’ın emekli olması münasebetiyle onuruna düzenlenen törende üst düzey subaylara liderlik yaptı (Lübnan Silahlı Kuvvetleri)
Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn, 1 Şubat’ta Daire Başkanı Tümgeneral Malik Şamas’ın emekli olması münasebetiyle onuruna düzenlenen törende üst düzey subaylara liderlik yaptı (Lübnan Silahlı Kuvvetleri)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı Avn’a Cumhurbaşkanlığı yolu açılıyor

Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn, 1 Şubat’ta Daire Başkanı Tümgeneral Malik Şamas’ın emekli olması münasebetiyle onuruna düzenlenen törende üst düzey subaylara liderlik yaptı (Lübnan Silahlı Kuvvetleri)
Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn, 1 Şubat’ta Daire Başkanı Tümgeneral Malik Şamas’ın emekli olması münasebetiyle onuruna düzenlenen törende üst düzey subaylara liderlik yaptı (Lübnan Silahlı Kuvvetleri)

Özellikle de Genelkurmay Başkanı Joseph Avn’ın adının hem içeride hem de dışarıda cumhurbaşkanlığı adayları listesinin başında yer aldığına dair bilgilerden sonra Lübnan’da cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki çıkmazdan kurtulmak için birden fazla parti arasında yürütülen ikili temas ve diyalogların nereye varacağı merakla bekleniyor.
(Dürzi) İlerici Sosyalist Parti’nin (İSP) Temsilciler Meclisi’ndeki bloklar ve partilerle yaptığı toplantı ve diyaloglarda yanında taşıdığı listede General Avn’ın adı yer alırken, (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LKP) Genel Başkanı Samir Caca da daha önce uzlaşma sağlaması halinde Genelkurmay Başkanı’nın adaylığını destekleyebileceğini açıklamıştı. Ardından ise 1 Şubat’ta Caca, Genelkurmay Başkanı’nı seçmek sorunu çözerse o zaman LKP’nin buna itiraz etmeyeceğini belirtti. Öte yandan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn’ın geçen pazar günü kendisine yönelik  eleştirilerinin ardından (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) lideri Cibran Basil, Avn’ın seçimine karşı olumsuz bir tavır sergiliyor.
Diğer taraftan gözler, Genelkurmay Başkanı’nın adaylığına ilişkin olarak Şii İkili’nin (Hizbullah ve Emel Hareketi) tavrına çevrildi. Zira Şii İkili, seçim şansı olmadığı için adaylığını resmi olarak açıklamadan (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’nin adaylığını hala destekliyor. Diğer Cumhurbaşkanı adayı Milletvekili Mişel Muavvad’ın destekçileri de doğrudan veya dolaylı olarak, ‘kendisine ulaşma olasılığı konusunda çıkmaza girdiklerini ve ikinci adımın başka bir aday aramak olacağı konusunda hemfikir olduklarını açıkladı. Şii İkili, Meclis’teki bloklar arasında bir veya daha fazla isim üzerinde diyalog ve anlaşmanın önemli olması dışında henüz net bir tavır açıklamadı.
Meclis Başkanı Nebih Berri başkanlığındaki Kalkınma ve Kurtuluş Bloğu’nda yer alan parlamenter kaynaklar, bazı isimlerden, özellikle de Berri’nin Avn’ın adaylığı konusundaki tutumundan bahsetmeyi reddederken, Berri’nin ‘ihtiyaçlarını gizlice gidermeye çalış’ sözüne göre çalıştığını ve diyalog ve uzlaşıya açık olduğunu belirtti. Ancak kaynaklar, Genelkurmay Başkanı Joseph Avn’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden 6 ay önce görevinden istifa etmesi gerektiği ve bunu henüz yapmadığı için anayasanın Genelkurmay Başkanı’nın adaylığına izin verecek şekilde değiştirilmesiyle ilgili bir soruna dikkati çekti. Şarku’l Avsat’a ‘anayasal mekanizmalara saygı duyulması gerektiğini’ söyleyen kaynaklar, ordu komutanını görevlendirmek için anayasayı değiştirmekten çekinmeyen güçlere de eleştiride bulundu. Kaynaklar, “Kendilerine egemen diyen güçlerin artık Temsilciler Meclisi’nde anayasayı değiştirmek gibi bir sorunları yok. Cumhurbaşkanlığı boşluğunun başlangıcından bu yana parlamentonun yalnızca seçimle gelen bir organ olduğu ve yasama yapamayacağı sloganını yükseltiyorlar” dedi.
Hizbullah hattında ise Hizbullah’a yakın siyasi bir analist olan Kasım Gasir, “Hizbullah, hala Franciyye’nin adaylığını benimsiyor. Ancak diyaloğa açık ve dün (1 Şubat) Naim Kasım (Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı) tarafından dile getirilen tüm olasılıklara hazır” dedi. Genelkurmay Başkanı’nın kabulüyle ilgili bir soruya yanıt olarak Gasir, “Hizbullah Siyasi Konsey Başkanı İbrahim Emir es-Seyyid tarafından kimsenin veto hakkı olmadığının belirtildiği gibi Hizbullah’ın bu seçenekle ilgili bir sorunu yok” dedi.
1 Şubat’ta Kasım, Beyrut’ta gençlerin cumhurbaşkanlığı hakkında konuşmaya ayrılan özel bir toplantısında yaptığı açıklamada, “Adı verilenin çoğunluğu alacağı konusunda diyalog içinde konuşup anlaşabiliriz. Diğer bloklar, bu başkana kendi inançlarıyla tutarlı belirli koşullar sunabilir ve bir çözüme ulaşabiliriz. Bu bloklar yan yana oturabilir ve her uygulamanın diğerinden farklı özelliklere sahip olduğu çerçevesinde bu konuyu sonlandırabiliriz. İsimleri bir sepete koyuyoruz. Yani 4 ismimiz, 7 ismimiz veya 10 ismimiz var, onları bu sepete koyuyoruz. Google’da arama ile başlayıp ve böylece sayıyı örneğin bir veya iki ada indirgeyebiliriz” ifadelerini kullandı. “Bazıları ‘Siz diyaloğu koşullandırıyorsunuz ve bir diyalog mekanizması dayatıyorsunuz’ demesin diye, diyaloğa girmek istediğimiz mekanizma üzerinde uzlaşmak için oturuyoruz” diyen Naim Kasım, “Bazılarının diyalog istemiyoruz demesi ve veto etmesi, dolayısıyla oy vermeyi veya diğerleri arasında uzlaşma sağlanmasını engellemesi, sorunu çok daha karmaşık hale getiriyor. Ayrıca bu diyaloğun herkesi kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. Aynı şekilde bazıları, bir sonuca varmak için muhalefeti birbirleriyle diyaloga çağırdı. Bir anlaşmaya hazırız, çünkü hedef bir hesaplaşma değil, ulusal bir anlaşmadır” açıklamasında bulundu.
 



Gazze'deki yardım noktalarının yakınında altı haftada 875 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki açlık krizi sırasında Filistinliler bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için çabalarken (Reuters)
Gazze'deki açlık krizi sırasında Filistinliler bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için çabalarken (Reuters)
TT

Gazze'deki yardım noktalarının yakınında altı haftada 875 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki açlık krizi sırasında Filistinliler bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için çabalarken (Reuters)
Gazze'deki açlık krizi sırasında Filistinliler bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için çabalarken (Reuters)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (UNHCR) bugün, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından yürütülen yardım dağıtım noktalarında ve Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere diğer yardım kuruluşlarının konvoylarının yakınlarında son altı hafta içinde en az 875 kişinin öldürüldüğünü gözlemlediğini açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre can kayıplarının çoğu Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tesislerinin yakınında meydana gelirken, kalan 201 kişi diğer yardım konvoylarının kullandığı güzergahlarda hayatını kaybetti.

GHF, Gazze Şeridi'ne malzeme ulaştırmak için özel Amerikan güvenlik ve lojistik şirketlerini kullanıyor ve bu, İsrail'in Hamas militanlarının sivillere yönelik yardım sevkiyatlarını yağmalamasına olanak sağladığını iddia ettiği BM liderliğindeki bir sistemi büyük ölçüde atlatıyor. Hamas ise bu iddiayı reddediyor.

Örgüt, İsrail'in 11 haftalık yardım ablukasını kaldırmasının ardından, mayıs ayı sonunda Gazze'de gıda paketleri dağıtmaya başladı.

Kuruluş daha önce Reuters'a yaptığı açıklamada, tesislerinde böyle bir olayın meydana gelmediğini söylemiş ve BM'yi yanlış bilgilendirme yapmakla suçlamıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Thameen Al-Kheetan, Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Elimizdeki veriler, insan hakları, insani yardım ve sağlık örgütleri de dahil olmak üzere çeşitli güvenilir kaynaklar aracılığıyla toplanan kendi bilgilerimize dayanmaktadır” dedi.

BM, GHF'nin yardım modelini “doğası gereği güvensiz” ve insani tarafsızlık standartlarının ihlali olarak tanımlıyor.

GHF cuma günü yaptığı açıklamada, beş hafta içinde Gazze'deki Filistinlilere 70 milyondan fazla yemek ulaştırdığını ve Hamas ya da suç çetelerinin diğer yardım kuruluşlarına ait “yardımların neredeyse tamamını yağmaladığını” bildirdi.

İsrail ordusu Reuters'e daha önce yaptığı bir açıklamada, son zamanlarda meydana gelen ölümleri gözden geçirdiğini ve çit ve tabelalar yerleştirerek ve ilave yollar açarak Filistinlilerle İsrail ordusu arasındaki sürtüşmeyi en aza indirmeye çalıştığını belirtti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) daha önce de yardımların şiddet kullanılarak yağmalandığını kaydetmişti.

BM Dünya Gıda Programı (WFP) geçen hafta yaptığı açıklamada Gazze'ye gıda yardımı taşıyan kamyonların çoğunun “aç siviller” tarafından durdurulduğunu ifade etti.