Fed faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 4,50-4,75 aralığına yükseltti

ABD Merkez Bankası binası (Reuters)
ABD Merkez Bankası binası (Reuters)
TT

Fed faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 4,50-4,75 aralığına yükseltti

ABD Merkez Bankası binası (Reuters)
ABD Merkez Bankası binası (Reuters)

Fed faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 4,50-4,75 aralığına yükseltti. ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini 25 baz puan artırarak 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,50-4,75 aralığına yükseltti.
Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının artırılması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi.
Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon elde etmeyi amaçladığı vurgulanan açıklamada, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 4,50-4,75 aralığına yükseltilmesine karar verildiği bildirildi.
Açıklamada son göstergelerin harcama ve üretimde ılımlı bir büyümeye işaret ettiği belirtilerek, istihdam artışlarının son aylarda güçlü olduğu ve işsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği kaydedildi.
Fed'in açıklamasında, "Enflasyon bir miktar azaldı ama hala yüksek kalmaya devam ediyor." değerlendirmesi dikkati çekti.
Komitenin enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli olduğu vurgulanan açıklamada, "Rusya-Ukrayna Savaşı çok büyük insani ve ekonomik zorluklara neden oluyor ve artan küresel belirsizliğe katkıda bulunuyor." ifadesine yer verildi.
Açıklamada, Komitenin para politikasının enflasyonu yüzde 2'ye çekecek kadar kısıtlayıcı bir duruş sergilemesi için faiz oranında "devam eden" artışların uygun olacağının öngörüldüğü yinelendi.
Bankanın açıklamasında, faiz artışlarının "boyutu" belirlenirken para politikasındaki kümülatif sıkılaşmanın, para politikasının ekonomik faaliyeti ve enflasyonu etkilemesindeki gecikmelerin, ekonomik ve finansal gelişmelerin dikkate alınacağı kaydedildi. Fed'in bir önceki karar metninde "boyutu" yerine "hızı" ifadesi kullanılmıştı.

Fed Başkanı Powell'dan "faiz indirimi" değerlendirmesi
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Fed'in politika faizini 25 baz puan artırmasının ardından basın toplantısı düzenledi.
Para politikası sıkılaşmasında çok mesafe katettiklerini belirten Powell, "Şimdiye kadarki hızlı sıkılaşmamızın tam etkileri henüz hissedilmedi." dedi.
Powell, yapacak çok işleri olduğunu vurgulayarak, fiyat istikrarını yeniden sağlamanın bir süre daha kısıtlayıcı para politikası duruşunu sürdürmeyi gerektireceğini kaydetti.
Fed Başkanı Powell, "Federal fon oranı için hedef aralığında devam eden artışların uygun olacağını öngörmeye devam ediyoruz." diye konuştu.

"Enflasyon son zamanlarda hafiflemesine rağmen hala çok yüksek"
ABD ekonomisinin geçen yıl önemli ölçüde yavaşladığını belirten Powell, büyümedeki yavaşlamaya rağmen iş gücü piyasasının son derece sıkı olmaya devam ettiğini anlattı.
Powell, ekonomik büyümenin daha yavaş bir hızda da olsa devam etmesini beklediğini kaydederek, "Ekonomi genel olarak beklentiler doğrultusunda bir performans sergilerse bu yıl faiz indirimi yapmak uygun olmayacaktır." dedi.
Enflasyonun uzun vadeli yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde seyrettiğine işaret eden Powell, "Son gelişmeler cesaret verici olmakla birlikte enflasyonun sürekli bir düşüş patikasında olduğundan emin olmak için daha fazla kanıta ihtiyacımız olacak." diye konuştu.
Powell, enflasyonun son zamanlarda hafiflemesine rağmen hala çok yüksek olduğunu vurguladı.
Attıkları para politikası adımlarının talep üzerindeki etkilerini, başta konut olmak üzere ekonominin faize en duyarlı sektörlerinde gördüklerini anlatan Powell, "Ancak parasal sıkılaşmanın özellikle enflasyon üzerindeki etkilerinin tam olarak hissedilmesi zaman alacaktır." diye konuştu.

"Birkaç faiz artışını daha tartışıyoruz"
Enflasyonun düşürülmesinin muhtemelen trendin altında bir büyüme dönemini ve iş gücü piyasası koşullarında bir miktar yumuşamayı gerektireceğini belirten Powell, "İş bitine kadar üstünde duracağız." dedi.
Powell, finansal koşulların uyguladıkları politika sıkılaşmasını yansıtmaya devam etmesinin önemli olduğunu kaydederek, odak noktalarının daha geniş finansal koşullardaki uzun vadeli değişiklikler olduğunu aktardı.
Dezenflasyonist sürecin erken aşamalarda olduğuna dikkati çeken Powell, "İlk defa dezenflasyonist sürecin başladığını söyleyebiliriz." ifadesini kullandı.
Powell, faizlerde nihai oran hakkında henüz bir karar vermediklerini, marta kadar gelen verilere bakacaklarını belirtti.
Nihai oranın geçen yıl aralık ayında tahmin edilenden daha yüksek olabileceğine işaret eden Powell, "Uygun bir şekilde kısıtlayıcı olduğunu düşündüğümüz seviyeye ulaşmak için birkaç faiz artışını daha tartışıyoruz." diye konuştu.

Faiz oranı 2007'den bu yana en yüksek aralıkta
ABD'de yüksek enflasyon karşısında geçen yıl varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, geçen yıl mart ayı toplantısında 25 baz puan artışla 2018'den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı almıştı.
Fed, geçen yıl mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını gerçekleştirmesinin ardından, haziran toplantısında 75 baz puanla 1994'ten bu yana en güçlü faiz artırımına gitmiş, temmuz, eylül ve kasım toplantılarında da politika faizini aynı oranda artırmıştı.
Geçen yıl art arda dört toplantısında 75 puanlık faiz artırımına giden Fed, geçen yılın son toplantısında 50 baz puanlık artışa giderek faiz artış hızını yavaşlatmaya başlamıştı.
Son artışla birlikte Fed, politika faizini 2007'den bu yana kaydedilen en yüksek aralığa çıkardı.
Banka, faiz oranını geçen yıl mart ayından bu yana toplam 450 baz puan artırmış oldu.
ABD'de enflasyon geçen yıl haziranda yıllık yüzde 9 ile 1981'den bu yana en yüksek seviyeyi görmesinin ardından son olarak geçen yıl aralık ayında yüzde 6,5'e gerilemişti.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC