‘48 Arapları’ndan Filistinli iki doktor ilk kez Gazze Şeridi’nde böbrek nakli gerçekleştirdi

Operasyonları gerçekleştiren doktorların 1948 Arapları’ndan olduğu bildirildi. (Filistin Sağlık Baknalığı)
Operasyonları gerçekleştiren doktorların 1948 Arapları’ndan olduğu bildirildi. (Filistin Sağlık Baknalığı)
TT

‘48 Arapları’ndan Filistinli iki doktor ilk kez Gazze Şeridi’nde böbrek nakli gerçekleştirdi

Operasyonları gerçekleştiren doktorların 1948 Arapları’ndan olduğu bildirildi. (Filistin Sağlık Baknalığı)
Operasyonları gerçekleştiren doktorların 1948 Arapları’ndan olduğu bildirildi. (Filistin Sağlık Baknalığı)

İsrail’deki İnsan Hakları İçin Doktorlar Derneği, doktorlarının Gazze Şeridi'nde ilk kez iki Filistinli kadına böbrek nakli gerçekleştirdiğini duyurdu.
İki böbrek naklinin Gazze Şeridi’ndeki Şifa Hastanesi’nde gerçekleştirildiği aktarıldı. 27 yaşında nakil olan kadın hastaya babasından, 25 yaşındaki diğer kadın hastaya ise Nuseyrat mülteci kampındaki kız kardeşinden böbrek nakli yapıldı. Ameliyatlar, İnsan Hakları için Doktorlar Derneği öncülüğünde ve Gazze'deki Şifa Hastanesi ile koordinasyon içinde yürütülen ve birkaç hafta boyunca süren hazırlık çalışmalarının ardından gerçekleşti.
Hazırlıklar kapsamında cerrahlar ve Şifa Hastanesi sağlık personeli arasında Zoom programı aracılığıyla toplantılar düzenlendi. İki hastadan alınan kan örnekleri Kudüs’teki Hadassah Hastanesi’ne gönderildi. Nakil için belirlenen organların uygunluğunu sağlamak için alınan enjeksiyon ve özel ilaçlar on binlerce dolara mal oldu.
Her iki nakil operasyonu da Batı Kudüs'teki Hadassah Ein Kerem Hastanesi Organ Nakli Ünitesi yöneticisi Dr. Abdulhalil ve  Hayfa'daki Rambam Hastanesi’nden damar cerrahı Dr. Samir Diyab tarafından denetlendi. Her iki doktora, 48 Arapları’ndan.  Abdulhalil ve Diyab, İnsan Hakları İçin Doktorlar Derneği’nden oluşan 25 doktorluk bir heyet Gazze Şeridi’nde eşlik etti. Ayrıca ilaç ve tıbbi malzemeleri tanıtarak iki hastaya bakım sağladılar ve ruh sağlığı için de rehabilitasyon başlattılar.
İnsan Hakları için Doktorlar Derneği, Gazze Şeridi'nde ve Batı Şeria'daki bazı kasabalarda uzun yıllardır gönüllü olarak sağlık hizmeti sağlamanın yanı sıra bağışlarla ilaç ve tıbbi malzeme toplama çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Söz konusu operasyonlar ağırlıklı olarak 1948 Arapları’ndan olan doktorlar tarafından yürütülüyor. Ancak bazı durumlarda Batı Şeria’dan Yahudi doktorlar da operasyonlara katılıyor. Hizmet ve ekipman eksikliklerinden mustarip olan Filistinliler,  verilen söz konusu hizmetlerden memnun. Yakın geçmişte biri İngiltere’den bir diğeri de Ürdün’den iki doktor Gazze’de böbrek nakli gerçekleştirmek için harekete geçti.. Ancak İsrail, Ürdünlü doktorun Gazze Şeridi’ne girmesine izin vermedi. Bu ve benzeri engeller Gazze’deki operasyonların sayısında azalmaya neden oldu.
İnsan Hakları için Doktorlar Derneği’nden doktorlar, Şifa Hastanesi’nde gerçekleştirilen son iki operasyon da dahil 16 ameliyata imza attılar. Sağlık heyeti üyeleri, ikisi Nuseyrat mülteci kampında olmak üzere aile hekimliği ve kadın hastalıkları başlıklarında toplantılar düzenleyerek 330’u aşkın hastayı tedavi ettiler. Heyetteki psikologlar da Gazze Ruh Sağlığı Merkezi, Filistin Sağlık Bakanlığı ve Tıp Merkezi'nden Filistinli ruh sağlığı ekiplerine mesleki rehabilitasyon kursları düzenlediler. Ayrıca 100 bin dolar değerinde tıbbi ekipman ve ilaç teslimatı da yapıldı.
İnsan Hakları İçin Doktorlar Derneği Delege Heyeti Başkanı Salih Hac Yahya, Gazze Şeridi’nin sivil nüfusu boğan İsrail ablukası nedeniyle 15 yılı aşkın bir süredir, yılın 365 günü sorunlarla mücadele ettiğini belirtti. Filistinlilerin iyi yaşam koşullarına sahip olmalarının engellendiğini, siyasi, medeni, ekonomik ve sosyal haklarının ihlal edildiğini vurguladı. Yahya, heyetin ziyaretinin tıbbi amaçlara ek olarak Gazze sakinleriyle dayanışma ve ayrıca İsrail'in yasa dışı abluka politikasının durdurulması açısından önemli bir mesaj olduğunu kaydetti.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.