Iraklı yetkililere göre ülkede yaygınlaşan uyuşturucu kullanımı toplumsal yapıyı tehdit ediyor

Fotoğraf: Murtadha Al-Sudani/AA
Fotoğraf: Murtadha Al-Sudani/AA
TT

Iraklı yetkililere göre ülkede yaygınlaşan uyuşturucu kullanımı toplumsal yapıyı tehdit ediyor

Fotoğraf: Murtadha Al-Sudani/AA
Fotoğraf: Murtadha Al-Sudani/AA

Irak'ta özellikle yoksul kesimlerin yaşadığı bölgelerdeki gençlerin uyuşturucu kullanımı ve ticaretine yoğunlaştığı, hükümetin mücadele edemediği bu durumun da toplumsal yapı ve aile birliği için tehdit oluşturduğu ifade ediliyor.
Başkent Bağdat'ta özellikle dar gelirlilerin yaşadığı bölgelerde uyuşturucu kullanım oranı ve satışında artış olduğu belirtiliyor. Ülkenin güneyindeki kentlerde de benzer tabloların yaşandığı ifade ediliyor ancak Irak'ta uyuşturucu kullanımına ilişkin resmi bir veri yok.
Hükümetin ve ona bağlı ilgili birimlerin uyuşturucuyla mücadele konusunda yetersiz kalmasından da şikayet ediliyor.
Irak'ta 2017 yılında çıkarılan uyuşturucu yasası uyarınca, uyuşturucu kullananlara verilen idam cezası, 1 ila 2 yıl arası hapis cezasına indirilmişti. Bunun yanı sıra uyuşturucu kullananlar, yakalanmaları halinde yaklaşık 6 bin 290 dolar para cezasına da çarptırılabiliyor.

"Uyuşturucu çeteleri, özellikle 18 ila 35 yaş arası gençleri kullanıyor"
AA muhabirine konuşan Irak İçişleri Bakanlığı Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi Basın Müdürü Albay Bilal Subhi, "Irak, 2003 öncesi Avrupa ve Körfez ülkelerine uyuşturucu ticareti için koridor ülke konumundayken, 2003 sonrası ülkede uyuşturucu kullanımı da yaygınlaştı. Uyuşturucu çeteleri, özellikle 18 ila 35 yaş arası gençleri kullanarak toplumu hedef alıp yapısını bozmaya başladı." değerlendirmesinde bulundu.
2017 yılına ait uyuşturucu ile mücadele yasasını uygulamaya çalıştıklarını ifade eden Subhi, uyuşturucu ile mücadelede vatandaşlardan gelen bilgiler doğrultusunda da hareket ettiklerini söyledi.
Subhi, Irak'a çeşitli uyuşturucu maddelerinin kara sınırından sokulduğunu aktararak şunları kaydetti:
"Irak'ın güney sınırları ve Ahvar bölgesinden (Bataklıklar) içeriye yoğun uyuşturucu girişi söz konusu. Batı sınırlarımızdan da uyuşturucu girişi yapılıyor. Uyuşturucu girişini modern yöntemlerimiz olmadığı için engelleyemiyoruz.
Uyuşturucu ile mücadelede donanımlı personel ve silah sıkıntısı da yaşıyoruz. Uyuşturucu operasyonlarında güvenlik güçlerimize karşı çetelerce küçük ve orta silahlarla taarruzlar oluyor ve kayıplar veriyoruz. Uyuşturucuyla mücadele konusunda sınır güvenlik birimleri ve Sağlık Bakanlığının da desteğine ihtiyacımız var."
Bazı uyuşturucu maddelerin Basra ve Meysan illerinden ülkeye sokulduğunu aktaran Subhi, geçen yıl 490 kilo uyuşturucu ele geçirdikleri ayrıca uyuşturucu ticareti yapan ve kullanan 16 bin 800 kişiyi de yakaladıkları bilgisini paylaştı.
Iraklı yetkili, "Bunların çoğu 18 yaş altı kişilerden oluşuyordu, 250'si ise kadınlardan. Her yıl hem uyuşturucu hem uyuşturucu kullanımı maalesef giderek yaygınlaşıyor ve sayı korkunç şekilde artıyor. Uyuşturucu kullanımında gençler, aileler ve toplumsal yapı ciddi şekilde tehdit altında." ifadelerini kullandı.

Uyuşturucu kullanımının merkezi Bağdat
Irak Sağlık Bakanlığı, 18 Aralık 2022'de yıllardır Bağdat'taki Adli Tıp Kurumunda bekletilen 6 tonluk kokain, esrar ve captagon haplarını yakarak imha etmişti.
Sağlık Bakanlığı Uyuşturucu Maddesi Takip İşleri Şube Başkanı Dr. Ahmed İbadi, imha edilen uyuşturucu maddesinin yıllar içerisinde toplandığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Kovid-19 salgınından dolayı bu maddeleri imha edememiştik ve bunun için bir de yargı kararı gerekiyordu. Bağdat'ta bu oranda uyuşturucu maddesinin yakılarak imha edilmesi için uygun alan da hazırlanmış değildi. Oluşturulan teknik komisyonun titizlikle incelemesi sonrası 6 tona yakın uyuşturucu maddesi Bağdat çevresinde kent merkezine kilometrelerce uzak bir yerde imha edildi."
Irak'taki uyuşturucu sorununun giderek yaygınlaştığına işaret eden İbadi ancak uyuşturucu kullananların sayısına dair resmi verilerin olmadığını ve bunun saptanmasının zor olduğunu dile getirdi.
İbadi, "Uyuşturucu kullanan kişi ya suç üstü yakalanınca ya da sağlık problemlerinden dolayı hastaneye gelince tespit edilebiliyor. Irak'ta uyuşturucu kullanımının merkezi maalesef başkent Bağdat." diye konuştu.
Bağdat'ta uyuşturucu kullananların tedavisi için Sağlık Bakanlığına bağlı 100 yataklı bir hastanenin bulunduğu bilgisini veren İbadi, "Hükümet, her ilde 200 yataklı rehabilitasyon merkezi inşasında da kararlı." dedi.

"Uyuşturucu bağımlılığı, toplumsal yapı ve aile birliğine zarar veren bir hastalıktır"
Irak'ta uyuşturucu kullanımı ve ticaretinin toplumsal yapı ve aile birliğini de tehdit etmeye başladığını kaydeden İbadi, şunları aktardı:
"Uyuşturucu bağımlılığı sadece kullanan şahıslara değil, toplumsal yapıya, güvenliğe ve aile birliğine de zarar veren riskli bir hastalıktır. Uyuşturucu maddesinin ülke ekonomisinin gelişimi ve istikrarına da olumsuz etkileri oluyor.
Irak'a uyuşturucu maddesinin girişi daha çok doğu ve batı sınırlarımızdan yapılıyor. Irak, geçmişte uyuşturucu maddesi için koridor ülke konumundayken, son dönemde ise hem koridor ülke hem de kullanım ve ticareti yapılan ülke konumuna dönüştü."
Irak Bağımsız İnsan Hakları Komiserliği Üyesi Ali Beyatlı'ya göre, ülkedeki uyuşturucu kullananların yüzde 70'i yoksul kesimlerde yaşıyor.

"Uyuşturucu çeteleri kafelerdeki nargile tütünlerine uyuşturucu maddesi karıştırıyor"
Irak Bağımsız İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Mustafa Sadun da "Resmi hükümet verilerine göre, uyuşturucu kullanımı çok yaygınlaştı ve bu özellikle ülkenin orta ve güney kesimlerindeki genç nüfus arasında yoğun şekilde görülüyor." dedi.
Iraklı gençlerin uyuşturucu kullanımına yönelmesinin temel nedenleri arasında "işsizliğin" olduğunu savunan Sadun, yoksul gençlerin "kapkaççılık" gibi suçlara karışarak uyuşturucu satın aldığını ve bazılarının da bu işin ticaretini yaptığını anlattı.
Sadun, uyuşturucu kullanımına yönelmenin diğer nedenlerini ise şöyle açıkladı:
"Edindiğimiz bilgilere göre, uyuşturucu çeteleri bazı kafelerdeki nargile tütünlerine uyuşturucu maddesi karıştırıyor. Böylece nargile kullanan gençlerin bir bölümü zamanla uyuşturucu kullanımına yönelerek bağımlı hale geliyorlar."

Yanlış tedavi intihara sürüklüyor
Iraklı psikolog Haydar Abdulkazım ise Irak'ta uyuşturucu kullanımının toplumsal yapıyı zedelediğini ifade ederek, "Uyuşturucu bağımlısı gençlerin psikolojik ve biyolojik olarak tedavi altına alınması lazım." dedi.
Ülkede uyuşturucu kullananların yanlış tedavi yöntemlerinden geçirildiğine dikkati çeken Abdulkazım, bu durumun da intihara varan kötü sonuçları olduğuna dikkati çekti.
Abdulkazım, söz konusu tedavinin sabır ve zamana ihtiyaç duyduğunu sözlerine ekledi.



Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.


Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
TT

Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)

Irak'taki en önde gelen Sünni siyasi güçlerin liderleri dün, ayrı listelerle katıldıkları parlamento seçimlerinin ardından "vizyon ve kararları birleştirmeyi" amaçlayan "Ulusal Siyasi Konsey" bloğunun kurulduğunu duyurdu.

Bağdat'ta, beş büyük Sünni partinin liderlerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, seçilmiş parlamentoda Sünni güçler arasında en fazla sandalyeye sahip olan (27 sandalye) "Takaddüm" hareketinin lideri eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve ABD yaptırımlarına tabi olan "Egemenlik İttifakı"nın başkanı iş adamı Hamis el-Hancer de yer aldı.

Irak Haber Ajansı'nın (IRA) ve AFP’ye göre katılımcılar, "çeşitli önemli ulusal meselelerle ilgili pozisyonları koordine eden ve vizyon ve kararları birleştiren kapsayıcı bir çatı örgüt olarak Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturma" konusunda anlaştılar.

Konseyin "tüm ulusal ortaklara açık olacağını ve Irak'ın birliğini ve istikrarını güvence altına alan ve tüm bileşenlerinin haklarını istisnasız koruyan temel ilkelere bağlı kalacağını" teyit ettiler.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Saddam Hüseyin rejimini deviren Amerikan işgalinden iki yıl sonra, 2005'te Irak'ta yapılan ilk çok partili seçimlerden bu yana, etkili siyasi güçler arasında uygulanan kota sistemine göre, Parlamento Başkanı Sünni, Başbakan Şii (yürütme erkinin fiili temsilcisi) ve Cumhurbaşkanı Kürtlerden oluşuyor.

Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana, Irak'taki Şii çoğunluk ülke siyasetine hâkim hale geldi.

Geçtiğimiz hafta, İran'a yakın Şii partilerden oluşan "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakı, en büyük parlamento bloğunun kurulduğunu ve başbakan seçme sürecini başlatma niyetini duyurdu.

Ertesi gün, geçici Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, 11 Kasım seçimlerinde 329 parlamento sandalyesinden 46'sını alarak en fazla sandalye kazanan koalisyonunun "en büyük parlamento bloğuna" katıldığını duyurdu.

Bu blok, parlamentodaki sandalyelerin yarısından fazlasını, yani 175'ten fazla sandalyeyi kazandı.