Avustralya'da cinsel taciz iddiasıyla gündeme gelen kardinalin cenazesinde arbede çıktı

Fotoğraf: Claudio Galdames Alarcón/AA
Fotoğraf: Claudio Galdames Alarcón/AA
TT

Avustralya'da cinsel taciz iddiasıyla gündeme gelen kardinalin cenazesinde arbede çıktı

Fotoğraf: Claudio Galdames Alarcón/AA
Fotoğraf: Claudio Galdames Alarcón/AA

Çocuklara cinsel tacizde bulunduğu iddialarıyla gündeme gelen eski Vatikan Ekonomi Bakanı ve Avustralya Kardinali George Pell'in Sydney'deki cenaze töreni protestolara sahne oldu.
ABC'nin haberine göre, Sydney'deki St. Mary Katedrali'nde düzenlenen cenaze töreninde çocuk cinsel istismar mağdurları ve yakınları, katedralin karşısındaki Hyde Park'ta gösteri yaptı.
Kardinal Pell'i protesto eden eylemciler, "Pell, cehenneme git" sloganları attı.
George Pell'in destekçileri de cenaze törenini katedralin dışındaki ekrandan izledi.
Pell destekçileri ile protestocular arasında zaman zaman arbede yaşandı.
Polis, arbedeye müdahale etti.
Eski Avustralya başbakanlarından Tony Abbott ve John Howard'ın yanı sıra Avustralya federal muhalefet lideri Peter Dutton ve birçok devlet yetkilisinin de katıldığı cenaze töreni, Sydney Katolik Başpiskoposu Anthony Fisher tarafından yönetildi.
Törende konuşan Başpiskopos Fisher, 2017'de Victoria Polisi tarafından Kardinal Pell'e yöneltilen çocuklara yönelik cinsel istismar suçlamalarının "medya, polis ve siyasi kampanya"larının bir parçası olduğunu savundu.
Sidney Katolik Başpiskoposluğu, cenazeye yaklaşık 2 bin kişinin katıldığını, Kardinal Pell'in cenazesinin tören sonrası özel bir ayinle St. Mary Katedrali'ne defnedileceğini açıkladı.

Kardinal suçlu bulunmuştu
Eski Vatikan Ekonomi Bakanı ve Avustralya Kardinali George Pell'in adı cinsel taciz iddialarıyla çokça duyulmuştu.
Victoria Bölge Mahkemesi jürisi 12 Aralık 2018'de, Vatikan'ın 3 numaralı ismi Pell'in, Aralık 1996 ve Şubat 1997'de Melbourne Başpiskoposu olarak görev yaptığı St. Patrik Katedrali'nde kilise korosundaki 2 erkek çocuğa tacizde bulunduğuna karar vermişti. Ancak Pell hakkında devam eden cinsel taciz davaları yüzünden açıklanamayan karar, söz konusu davaların 26 Şubat 2019'da düşmesinin ardından açıklanmıştı.
Kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Pell, 13 Mart 2019'da çıkartıldığı mahkemede 6 yıl hapse mahkum edilmişti.
Avustralya Yüksek Mahkemesi, Pell'in temyiz başvurusunu 6 Nisan 2020'de kabul ederek, kararı bozmuştu. Bunun üzerinde Pell, yaklaşık 13 ay hapis cezasının ardından salıverilmişti.



Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
TT

Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin sürekli parlama noktası olan tartışmalı Keşmir bölgesi, son yılların en ölümcül saldırısının ardından yeni bir tırmanışa sahne oldu. Bu tırmanış, 2019'da neredeyse patlak verecek olan silahlı çatışmanın hayaletini yeniden gündeme getirdi.

Hindistan Keşmir'inin doğal Besaran Vadisi'ndeki Pahalgam kasabası yakınlarında salı günü düzenlenen silahlı saldırıda en az 26 turist öldü ve birçoğu da yaralandı. Şarku’l Avsat’ın New York Times'ten aktardığına göre, Hintli yetkililer resmi olarak belirli bir tarafı suçlamasa da Pakistan'a karşı terör saldırısı olarak cezalandırıcı adımlar atmakta hızlı davranırken, Hindistan'ın açıklamaları askeri saldırı olasılığını ima etti ve bu Pakistan’da yaygın bir endişeye yol açtı.

Keşmir... bölünmeden bu yana devam eden bir çatışma

Çatışmanın kökleri, İngiltere'nin Hindistan kolonisini Müslüman çoğunluklu Pakistan ve Hindu çoğunluklu Hindistan olmak üzere iki bağımsız devlete böldüğü 1947 yılına dayanıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir bölgesindeki durum karmaşıktı; Hindu hükümdarı her iki ülkeye katılmayı reddetti, ancak daha sonra Hindistan'a katılmayı kabul etti, bu da iki ülke arasındaki ilk savaşı ateşledi. Bölgenin fiili olarak iki ülke arasında bölünmesine yol açtı ve yasal statüsü henüz belirlenmedi.

Silahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (APSilahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (AP)

Üç savaş ve sürekli kanama

O tarihten bu yana Hindistan ve Pakistan Keşmir için üç kez savaştı ve silahlı operasyonlar ile bombalamalar da dâhil olmak üzere tekrarlanan şiddet olayları yaşandı. 1999'daki son savaş, çatışmanın en önemli aşamalarından biri olarak kabul ediliyor, ancak 2019'da 40'tan fazla Hint askerinin ölümüne neden olan intihar saldırısı, Yeni Delhi'nin Pakistan destekli Ceyş-i Muhammed grubunu saldırıyı gerçekleştirmekle suçlamasının ardından neredeyse topyekûn bir savaşı tetikledi.

On yıllık siyasi çıkmaz

Uluslararası arabuluculuk girişimlerine ve yatıştırma çabalarına rağmen her iki tarafın katı tutumları devam etti. Hindistan, Pakistan'ı ayrılıkçıları desteklemekle suçlarken, İslamabad, Keşmirlilere kendi kaderlerini tayin hakkı tanıyan bir BM referandumu talep ediyor. Bu çıkmazın ortasında, her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması göz önüne alındığında, krizin tırmanması konusundaki uluslararası endişeler sürüyor.

Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)

Modi'nin kararları gerilimi yeniden alevlendiriyor

2019 yılında Hindistan Başbakanı Narendra Modi hükümeti Cammu ve Keşmir'in sahip olduğu özerkliği kaldırma kararı aldı. Bu karar, Pakistan'ın kınaması ve uluslararası endişeler arasında, özgürlüklerin kısıtlanması, iletişimin kesilmesi ve yaygın tutuklamaların eşlik ettiği bir protesto dalgasına ve sıkı bir merkezi yönetim uygulamasına yol açtı.

Şiddet olaylarının son zamanlarda azalmasına ve bazı bölgelerde seçimlerin yeniden başlamasına rağmen, hem Hindistan tarafından kontrol edilen Keşmir'de hem iç koşullardan duyulan memnuniyetsizliği yansıtan protestoların ortaya çıktığı Pakistan yönetimi altındaki Keşmir'de sıkı güvenlik önlemleri halkın öfkesini alevlendirdi.

 Savaş hayaleti yeniden belirdi

Son saldırının ardından gerilim tırmanırken, iki nükleer güç arasındaki açık çatışma korkuları daha ciddi hale geldi. Karşılıklı suçlamalar, siyasi tırmanış ve askeri müdahaleler arasında Keşmir bir kez daha coğrafi sınırları aşan ve bölgesel istikrarı tehdit eden bir çatışmanın eşiğinde görünüyor.