Uzmanlara göre Esed rejimi Avrupa'daki Suriyelilerin dövizini transfer etmek istiyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Uzmanlara göre Esed rejimi Avrupa'daki Suriyelilerin dövizini transfer etmek istiyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ekonomi uzmanları, Beşşar Esed rejiminin, Suriye'de döviz alım satımlarında ve para transferinde yerel para birimi Suriye lirasının değerini düşürerek Avrupa'daki Suriyelilerin dövizini ülkeye transfer etmeyi amaçladığını belirtti.
Suriye lirasını 3 Ocak'ta yüzde 50 devalüe eden Esed rejimi, yerel para biriminin değerini bugün bir kez daha yaklaşık yarı yarıya düşürdü.
Böylece rejim 1 ayda ikinci kez devalüasyona gitti.
Rejimin merkez bankası, yayımladığı bildiride, ülkede uluslararası para transferi ofislerinden ve bankalardan temin edilen dövizin fiyatını güncelledi.
Yapılan devalüasyonun ardından 1 dolar, 4 bin 500'den 6 bin 650 Suriye lirasına yükseldi.
Şam'daki karaborsada bugün itibarıyla 1 dolar, 6 bin 900 Suriye lirasına tekabül ediyor.
Suriyeli ekonomi uzmanları, Esed rejiminin merkez bankasının Suriye lirasının döviz karşısında değerini düşürmesini AA muhabirine değerlendirdi.
Jusoor Araştırma Merkezinde görevli Suriyeli araştırmacı Halid Turkavi, "Rejim ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geldiği kadar döviz toplamaya çalışıyor. Rejim bu yolla yakıt, gıda ve savaş giderlerini karşılamayı hedefliyor." dedi.
Rejimin tüccarlarla çok sayıda toplantılar yaparak bu kararı aldığını dile getiren Turkavi, rejimin bu şekilde para transferlerini "ruhsatlı para transferi merkezleri" üzerinden yapılmasını amaçladığını söyledi.
Turkavi, rejimin bu yolla Avrupa'da yaşayan Suriyelilerin ve yardım kuruluşları yoluyla ülkeye döviz sokmanın peşinde olduğunu kaydederek "Ancak rejim buna karşılık daha fazla yerel para birimi basacak. Rejim, ülkede üretim ve sanayisinde herhangi bir artışın olmadığı bir ortamda dövize karşı lira basacak. Bu da Suriye lirasında tekrar değer kaybının yaşanmasına yol açabilir." diye konuştu.
Omran'da Stratejik Araştırmalar Kıdemli Araştırmacısı Sinan Hatahet de rejimin, ülkeye yurt dışındaki Suriyeliler üzerinden daha fazla döviz girişi sağlanmak için bu yolu seçtiğini ifade etti.
Hatahet, Esed rejiminin 1,5 yıldır bu şekilde adımlar attığını belirterek "Rejim para transferlerini rejimle bağlantılı çalışan ofisler üzerinden yapmayı artırmanın peşinde. Merkez Bankası ülkeye döviz girişini artırmak, ticaret ve sanayide faaliyetleri canlandırmak için bu yola başvurdu." ifadelerini kullandı.
 



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe