Aşırı sağcı Ben-Gvir’in eylemleri üçüncü intifadayı tetikler mi?

İsrail güvenliği, ‘Filistinlileri birleştirecek’ olan mahkum haklarının ihlaline karşı uyardı

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

Aşırı sağcı Ben-Gvir’in eylemleri üçüncü intifadayı tetikler mi?

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun desteğiyle İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumlara yönelik baskıcı önlemleri sertleştirmekle övünürken, bir dizi ordu ve Genel İstihbarat (Şin Bet) lideri, bunun İsrail’in güvenlik çıkarları için tehlikeli sonuçlara yol açacağı konusunda uyarıda bulundu.
İsrail medyasında yer alan haberlere göre, bu yetkililer söz konusu önlemlerden bazılarının gerekli göründüğünü, ancak bunların uygulanmasının derinlemesine çalışma, kademeli adımlar ve siyasi, güvenlik ve profesyonel hesaplamalar gerektirdiğini vurguladı.
Yetkililer, Ben-Gvir’in yöntemiyle ilerlenmesi halinde cezaevlerindeki koşulların sıkıntıya gireceği ve Filistin sokaklarındaki güvenlik durumunun bozulacağı konusunda uyardı.
Güvenlik yetkilileri, Hamas ve El-Fetih’in yanı sıra Batı Şeria ile Gazze Şeridi arasında ve hatta El-Fetih içindeki bölünmeler, Filistinli liderlerin zayıflığı ve Filistin’in uluslararası ve bölgesel toplumdaki ve hatta Filistinlilerin kendi içindeki konumu nedeniyle kırılma yaşayan Filistin siyasi toplumunun artık safları birleştireceğini, Filistinli liderlerin imajının değişeceğini ve bunların İsrail’in pozisyonuna zarar vereceğini söyledi.
Haaretz gazetesinin askeri işler editörü Amos Harel’in kaleme aldığı analize göre, söz konusu yetkililer, “Gazze Şeridi’ndeki grupların öfkesi, Ben-Gvir liderliğindeki Hapishaneler İdaresi’nin attığı adımlardan, özellikle de son zamanlarda hapishanelerde ekmek fırınını kapatma kararından kaynaklanıyor” şeklinde bir açıklama yaptı.
Şarku’l Avsat’ın Haaretz’den aktardığı analize göre, Ben-Gvir’in Gazze Şeridi’nden İsrail kasabalarına roket fırlatılmasının tutuklu koşullarının kötüleşmesiyle bağlantılı olduğuna dair açıklamalarının aksine, İsrail güvenlik kaynakları, roketlerin atılmasının hapishanelerdeki ekmek fırınlarının kapanmasına bağlamanın zor olduğunu söyledi.
Ancak kaynaklar, hapishanelerdeki durumun çok gergin olduğunu ve bu gerginliğin sebepleri arasında Damon Cezaevi’ndeki kadın tutukluların taciz edilmesi olduğunu da bildirdi.
“Aşırı sağcı Bakan Itamar Ben-Gvir’in Küstahlığı Üçüncü Bir İntifadayı Tetikleyecek mi?” isimli analizde, “Ben-Gvir, Mescid-i Aksa’ya (Mescid-i Aksa’nın avluları) baskın düzenleyerek bölgeyi İsrail’e karşı kışkırtmakla yetinmedi, tutsaklar meselesi üzerinden yeniden alevlendirmeye çalışıyor” denildi.
Mahkumlara zarar verme ve koşullarının kötüye kullanılması durumunda Hamas, El Fetih, İslami Cihad ve diğer örgütlerin birleşebileceği konusunda uyarı yapıldı.
Hamas’ın kaçırdığı İsrailli tutsaklar için abartılı taleplerde bulunma ısrarı İsrail’deki öfkeyi artırıyor. Ancak güvenlik yetkilileri, Filistinlilerin tutsaklar konusunda ne kadar hassas olduğunun gayet farkında. Bu nedenle, takas için acele etmiyorlar.
Yedioth Ahronoth gazetesinin askeri işler editörü Yossi Yehoshua ise analizinde, “Ben-Gvir’in mahkumların koşullarını kötüye kullanma provokasyonu, Filistin güvenlik aygıtına bir başka meydan okumadır, çünkü mahkumlar aslında hapishaneleri kontrol ediyor” ifadelerini kullandı.
Yehoshua, “Tutukluların Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki gruplar üzerindeki büyük etkisi nedeniyle bugüne kadar tüm İsrail hükümetleri bu sorunla yüzleşmekten korkuyordu. Gazze’deki Hamas lideri Yahya Sinvar liderliğindeki grupların tüm liderleri hapishanelerdeydi. Gruplardaki bir Filistinlinin roket fırlatması için bir neden varsa, bu Cenin’deki silahlı bir çatışma ve hatta Mescid-i Aksa’daki statüko değil, İsrail hapishanelerindeki yoldaşları nedeniyledir” diye yazdı.
Yedioth Ahronoth editörü, “Ben-Gvir’in cezaevlerindeki fırınların çalışmalarını durdurma kararı Hapishane İdaresi’nin pozisyonuna aykırı. İdare, tutuklulara günlük ekmek verilmeye devam edileceğini belirtiyor. Ancak bu hapishanedeki fırınlarda üretilmeyecek, başka bir yerden alınacak. Hapishanelerde ekmek pişirmek aylık 300 bin dolara mal oluyordu. Burada maksat masrafları azaltmak” diye ekledi.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.