Kalp krizinden ölümlerin azaltılması için yeni bir kan testi geliştirildi

Test, stres hormonu düzeylerini ölçüyor.

Kalp’teki stres hormonu reseptörleri.  (Araştırma ekibi)
Kalp’teki stres hormonu reseptörleri.  (Araştırma ekibi)
TT

Kalp krizinden ölümlerin azaltılması için yeni bir kan testi geliştirildi

Kalp’teki stres hormonu reseptörleri.  (Araştırma ekibi)
Kalp’teki stres hormonu reseptörleri.  (Araştırma ekibi)

İngiltere'deki Oxford Üniversitesi Fizyoloji, Anatomi ve Genetik Bölümü'nden araştırmacılar, kalp krizlerinden sonra stres hormonu düzeylerini ölçen bir kan testi geliştirdiler. Sadece 10 sterline mal olan test ile hastaların hayat kurtaran tedaviyi zamanında alması hedefleniyor.
Kardiyovasküler hastalıklar, İngiltere’de önde gelen ölüm nedeni. Bu hastalıklar kendini en yaygın biçimde kalp krizi olarak gösteriyor. Doktorlar, ciddi kalp krizi geçiren yaklaşık 100 bin hastayı birincil perkütan koroner müdahale (PCI) adı verilen bir acil durum prosedürü kullanarak tedavi ediyor.
Söz konusu 100 bin hastadan bazıları iyileşirken, yaklaşık üçte biri ise sağlığına kavuşamıyor. Yapılan açıklamalar İngiltere'de her yıl yaklaşık 25 bin kişinin kalp krizinden yaşamını yitirdiği yönünde.
Oxford Üniversitesi'nden Profesör Neil Herring'in laboratuvarında yapılan yeni araştırma, bir kalp krizini takip eden saatlerde stres hormonu Neuropeptide Y (NPY) için yürütülen rutin testlerin binlerce hayatı kurtarma potansiyeline sahip olduğunu gösterdi.
Önceki araştırmalar, stres hormonunun kalp krizi sırasında üretildiğini ve kalpteki seviyelerinin iyileşme derecesi ile ilişkili olduğunu göstermişti. Amerikan Kalp Derneği Dergisi'nde (Journal of the American Heart Association) çarşamba günü yayınlanan bu yeni çalışma, yüksek hormon düzeylerinin bir damardan alınan standart bir kan testiyle ölçülebilmesi ve hangi hastalarda kalp yetmezliği gelişeceğinin veya hangilerinin yaşamını yitirebileceğinin tahmin edebilmesi açısından önemli. Bu veriler doktorlar için oldukça yararlı bilgiler sağlıyor. Araştırmanın sonuçları, hormonun etki ettiği reseptörleri hedef alan ilaçların geliştirilmesine de katkı sağlıyor. Yapılan değerlendirmeler söz konusu araştırmanın kalp hastalıklarında oyunun kurallarını değiştirebileceği ve kan testinin, tedaviye en başından ihtiyaç duyabilecek hastaların belirlenmesine yardımcı olabileceği yönünde.
Amerikan Kalp Derneği Dergisi'nde yayınlanan yeni çalışmada araştırmacılar, tıkalı bir damarı açmak için acil tedavi gören 163 kalp krizi hastasının kanındaki hormon düzeylerini araştırdılar. Zira hormon kalbe salındığında, daha küçük kan damarlarının daralmasına neden oluyor.
Araştırmacılar, kalp krizinden iki gün sonra, kalpteki daha küçük kan damarlarının, en yüksek hormon seviyelerine sahip hastalarda daraldığını gördü. Altı ay sonra çekilen MRI taramaları, bu hastaların kalplerinde daha fazla yara izi olduğunu ve bu nedenle kanı verimli bir şekilde pompalayamadıklarını ortaya koydu.
Araştırmacılar, en yüksek hormon seviyelerine sahip hastaların kalp ve akciğerlerinin daha fazla hasar gördüğünü ve takip eden altı yıl boyunca, diğer risk faktörlerine bakılmaksızın kalplerinin iflas etme olasılığının daha yüksek olduğunu fark ettiler.
Takip sırasında incelemelerde bulunulan 34 hastadan bazıları yaşamını yitirirken bazıları kalp yetmezliği geliştirdi. Araştırma ekibi, kalp krizinden sonraki saatlerde yapılan rutin testlerin yüksek riskli hastaların daha erken tespit edilmesini ve öncelikli tedavi görmesini sağlayabileceği sonucuna ulaştı.
Profesör Neil Herring, çalışmanın yayınlanmasıyla birlikte Oxford Üniversitesi internet sitesinde yayınlanan bir raporda şu ifadeleri kullandı:
“Bu değerli kan testi çalışması, ciddi bir kalp krizinden sonra işlev bozukluğu çeken hastaların belirlenmesine yardımcı oluyor. İdeal olan, stres hormonunun kalp yetmezliğini ve olası ölümü tahmin etmedeki önemini doğrulamak için ileride yapılacak çalışmaların sonuçlarını farklı bir hasta grubunda test etmeleridir."
Mısır Sağlık Bakanlığı'nda kalp ve damar uzmanı olan Mahmud Mursi de teşhis ve tedavi aşamasında söz konusu çalışmanın sonuçlarını ilgi çekici olarak nitelendirdi. Mursi, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Durumu daha da kötüye gidecek hastaları tahmin etmek önemli bir başarı. Bu bize çok yardımcı olacak. Ancak en önemlisi gelecekte, kalp krizlerinin yaşamı sınırlayıcı etkilerini azaltmak için stres hormonunu hedef alan ilaçlar çıkacak olmasıdır."
Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre kalp hastalıkları dünya çapında önde gelen ölüm nedeni haline geldi. Her yıl tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 31'ine kalp hastalıkları neden oluyor."



Tom Cruise boşandıktan 24 yıl sonra ilk kez açıkladı: Nicole Kidman itirafı

1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)
1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)
TT

Tom Cruise boşandıktan 24 yıl sonra ilk kez açıkladı: Nicole Kidman itirafı

1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)
1990'da evlenen Tom Cruise ve Nicole Kidman, 2001'de boşanmıştı (Warner Bros)

Tom Cruise, Stanley Kubrick'e o dönemki eşi Nicole Kidman'ın Gözleri Tamamen Kapalı'da (Eyes Wide Shut) başrolü paylaşmasını kendisinin önerdiğini ilk kez açıkladı.

Ünlü oyuncu, Kidman'ın oyunculuk yeteneğine dair övgüde bulunarak, Birleşik Krallık merkezli köklü dergi Sight and Sound'un mayıs sayısında, "Elbette çok iyi bir oyuncu" ifadelerini kullandı.

Cruise, BFI (Britanya Film Enstitüsü) tarafından yarın verilecek saygın BFI Fellowship onur ödülünü almaya hazırlanıyor. Daha önce David Lean, Bette Davis, Akira Kurosawa, Orson Welles, Thelma Schoonmaker, Martin Scorsese, Barbara Broccoli, Spike Lee ve Christopher Nolan gibi isimlerin layık görüldüğü bu ödül, sinema dünyasının en prestijli onurlarından biri kabul ediliyor.

Sight and Sound'a konuşan 62 yaşındaki Cruise, Kubrick'le işbirliğini şöyle anlattı:

Harika bir deneyimdi. Çok heyecanlıydım. Stanley'nin filmlerine çok hakimdim ve onunla Sydney Pollack aracılığıyla tanışmıştım.

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) serisinin yıldızı, açıklamasını şöyle sürdürdü:

Stanley, Sydney'yi aramış çünkü benimle film yapmak istiyormuş. Bana bir faks gönderdi. Ben de onun evine uçtum, arka bahçesine iniş yaptım. Senaryoyu bir gün önce okumuştum ve bütün gün bunun üzerine konuştuk. Tüm filmlerini biliyordum. Scorsese ve Sydney Pollack'la da Stanley hakkında konuşmuştum.... Yani nasıl çalıştığını, ne yaptığını biliyordum. Sonrasında aramızdaki tanışma süreci başladı. O esnada, Nicole'ün Alice rolünü oynamasını ben önerdim. Çünkü elbette çok iyi bir oyuncu.

"Çekimlerin uzun süreceğini biliyordum. Ama o, 'Hayır hayır, üç dört ayda biter' dedi" ifadelerini kullanan Amerikalı aktör, ekledi: 

Ben de, 'Stanley bak, ben seninleyim. Ne gerekiyorsa yapacağız' dedim. Filmi çok ilginç bulmuştum ve bu deneyimi yaşamak istiyordum. Bir film çekeceğim zaman öncesinde çok detaylı araştırmalar yaparım, insanlarla uzun uzun vakit geçiririm ki birbirimizi anlayalım, ne istediğimizi bilelim ve birlikte gerçekten özel bir şey yaratabilelim.

Gözleri Tamamen Kapalı'nın çekim sürecinin "farklı bir deneyim" olduğunu ifade eden Cruise, o dönemi şöyle anlattı:

Küçük bir ekip vardı. Yaz aylarında sete geldik ve denemeler yapmaya başladık... Senaryo sadece bir fikirdi. Sürekli sahneleri yeniden yazıyor, çekiyor ve tekrar çekiyorduk. Filmin tonunu bulana kadar bu şekilde devam ettik.

Independent Türkçe, Deadline, Sight and Sound, E! Online