Uluslararası toplum, Sudan’daki Çerçeve Anlaşması’nda yer alan taahhütlerden memnun

Rıdvan Nusayr dün Hartum’da basın toplantısı düzenledi. (SUNA)
Rıdvan Nusayr dün Hartum’da basın toplantısı düzenledi. (SUNA)
TT

Uluslararası toplum, Sudan’daki Çerçeve Anlaşması’nda yer alan taahhütlerden memnun

Rıdvan Nusayr dün Hartum’da basın toplantısı düzenledi. (SUNA)
Rıdvan Nusayr dün Hartum’da basın toplantısı düzenledi. (SUNA)

Sudan'da insan haklarının durumu konusunda çalışmalar yürüten uzman Rıdvan Nusayr, ‘siyasi güçler ile askeri unsur arasında imzalanan siyasi Çerçeve Anlaşması’nda yer alan’ insan hakları taahhütlerini memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Bunun, ‘Özgürlük, barış ve adalet’ sloganına ulaşmak ve sivil bir hükümet kurmak için geniş katılımlı ve tüm çözülmemiş sorunları ele alacak bir yol haritası geliştirilmesine katkı sağlayacağını umduğunu belirten uzman, bir sonraki hükümette en fazla sayıda Sudan vatandaşının katılımıyla yasal ve kurumsal reformların yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladıklarını vurguladı.
Nusayr, Hartum'daki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nde düzenlenen basın toplantısında "İnsan Hakları Komisyonu'nun bir sonraki hükümetin programında merkezi konuları olmalı” dedi. Hartum ve Batı Darfur eyaletlerine yaptığı ziyarete, ‘Sudan'ın karşı karşıya olduğu büyük zorlukların büyüklüğüne’ ve yerinden edilme ve mülteci meselelerine işarette bulundu. Uzman, "Bu mülteciler evlerine dönmeyi umuyor ve bunu başarmak için güvenlik ve siyasi istikrar sağlanmalı ve yerinden edilmelerinin ardındaki tüm nedenler ve genel olarak meydana gelen çatışmalar çözülmelidir" ifadesini kullandı.
Nusayr sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sivil toplum temsilcileriyle yaptığımız toplantılarda verdikleri mesaj, insan hakları ihlallerinin sorumlularından hesap sorulmasını talep etmekti. Hesap verebilirlik ve geçiş dönemi adaleti meseleleri, suçların yayınlanmasını önleyen yeni bir yasal yapıyı temsil edecek suçları ele alan güvenilir pratik mekanizmalar gerektirir:”
Rıdvan Nusayr, Sudan'daki yetkililere ‘işbirlikleri, misyonu kolaylaştırdıkları ve bu ziyarete verdikleri destek ve Sudan'daki insan hakları meselelerine ilişkin samimi ve yapıcı tartışmalar’ için teşekkür etti. Ayrıca Hartum ve Batı Darfur eyaletlerinde sivil toplum yetkililerinin yanı sıra birçok ihlal mağduruyla görüştüğü bilgini paylaştı.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."