ABD’li 29 Senatör: F-16 savaş uçaklarının Türkiye’ye satışı, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımının kabul edilmesine bağlı

Eylül 2018’de İstanbul Havalimanı üzerinde bir F-16 uçağı uçuyor (AFP)
Eylül 2018’de İstanbul Havalimanı üzerinde bir F-16 uçağı uçuyor (AFP)
TT

ABD’li 29 Senatör: F-16 savaş uçaklarının Türkiye’ye satışı, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımının kabul edilmesine bağlı

Eylül 2018’de İstanbul Havalimanı üzerinde bir F-16 uçağı uçuyor (AFP)
Eylül 2018’de İstanbul Havalimanı üzerinde bir F-16 uçağı uçuyor (AFP)

ABD’DE Cumhuriyetçi ve Demokrat partilere mensup 29 senatör, Türkiye İsveç ve Finlandiya'nın NATO’ya katılmasını kabul edene kadar, Kongre’nin Türkiye’ye 20 milyar dolarlık F-16 savaş uçağı satışını destekleyemeyeceğini bildirdi.
İsveç ve Finlandiya, geçen yıl Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasından sonra ittifaka katılmak için başvurdu, ancak iki ülke Türkiye’nin beklenmedik itirazlarıyla karşılaştı.
Ankara, Helsinki ve Stockholm’den, terör örgütleri FETÖ ve PKK’ya karşı daha sert bir tavır almasını istedi.
Üç ülke geçen yıl Haziran ayında, Madrid’de ileriye dönük bir anlaşmaya vardı. Ancak Ankara, geçen ay Stockholm’de aşırı sağcı Danimarkalı bir siyasetçinin Kuran’ı Kerim yaktığı protesto gösterileri sonrasında müzakereleri askıya aldı.
Ankara, İsveç’in daha fazlasını yapması gerektiğini söylese de, Demokrat ve Cumhuriyetçi senatörler, ABD Başkanı Joe Biden’a yazdıkları mektupta, iki İskandinav ülkesinin Türkiye’nin talep ettiği NATO üyelik şartlarını yerine getirmek için ‘tam çaba ve iyi niyetle’ çalıştığını ifade etti.
Senatörler söz konusu mektupta şunları yazdı;
“Türkiye, NATO katılım protokollerini onayladığında, Kongre F-16 savaş uçaklarını satmayı düşünebilir. Bunu yapmamak, bekleyen bu anlaşma hakkında soru işaretleri uyandıracaktır.”
Kongre, F-16’ların Ankara'ya satışı ile İsveç ve Finlandiya’nın NATO'ya katılımını ilk kez açık bir şekilde doğrudan ilişkilendirdi.
Biden yönetimi, anlaşmayı desteklediğini defalarca doğruladı ve iki konuyu ilişkilendirmeyi reddetti. Ancak, iki ülkenin NATO üyeliğinin onaylanmasının, Kongre’deki satış sürecinin onaylanmasını kolaylaştıracağını kabul etti.
Türkiye, Finlandiya’nın ittifaka katılma talebini İsveç’ten önce kabul edebileceğini bildirdi. Ancak Finlandiya cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanı, her ülkenin güvenliğinin diğerine bağlı olduğunu söyleyerek bu fikri reddetti.
İttifakın 30 üyesi arasında yer alan Türkiye ve Macaristan, iki İskandinav ülkesinin üyeliğini henüz onaylamadı.
Türkiye Ekim 2021’de, Lockheed Martin tarafından üretilen 40 adet F-16 savaş uçağı ve savaş uçaklarını modernize etmek için yaklaşık 80 set yedek parça satın alma talebinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen ay Washington’a yaptığı ziyarette, NATO üyeliği konusunun satış için bir ön koşul olmaması gerektiğini söyledi ve Biden yönetimini Kongre’yi bu konudaki itirazından vazgeçmesi için ikna etmeye çağırdı.
Kongre yurt dışına silah satışını engelleyebilir. Ancak başkanın vetosunu geçersiz kılmak için her iki mecliste de gereken üçte iki çoğunluk hiçbir zaman toplanamadı.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.