İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un siber güvenlik konferansındaki konuşmasının bir kısmı ChatGPT yapay zeka robotu tarafından yazıldı

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog (Reuters)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog (Reuters)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un siber güvenlik konferansındaki konuşmasının bir kısmı ChatGPT yapay zeka robotu tarafından yazıldı

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog (Reuters)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog (Reuters)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Tel Aviv’deki bir siber güvenlik konferansında konuşmasının ilk bölümünün yapay zeka yazılımı tarafından yazıldığını söyleyerek, yüksek teknoloji uzmanlarını şok etti.
Şarku’l Avsat’ın Sky News’ten aktardığı habere göre Herzog, Cybertech Global Tel Aviv 2023 isimli konferansta yayınlanan videosunda şunları söyledi;
“Böylesine canlı ve yenilikçi bir yüksek teknoloji endüstrisine ev sahipliği yapan bir ülkenin cumhurbaşkanı olmaktan gerçekten gurur duyuyorum. Son yıllarda, İsrail sürekli olarak teknolojik ilerlemenin ön saflarında yer aldı ve siber güvenlik, yapay zeka ve büyük veri alanlarındaki başarılarımız gerçekten etkileyici. İsrailli yüksek teknoloji şirketleri, en son siber güvenlik teknolojilerinin geliştirilmesinden başarılı startup'ların kurulmasına kadar küresel sahnede önemli bir etki yarattı.”
Herzog, Tel Aviv’deki binlerce yüksek teknoloji girişimcisinden oluşan dinleyici kitlesine, konuşmasının açılış bölümünün ‘özel bir asistan’ yani dünyada devrim yaratan OpenAI şirketinin ChatGPT yapay zeka robotu tarafından yazıldığını açıkladı.
İsrail’in siber güvenlik ve yüksek teknoloji süper gücü olarak artan bir itibarı var.
Tel Aviv, bir dizi girişim üreten bir teknoloji merkezi olarak biliniyor. Bu nedenle, Herzog’un dünyada yapay zekayı bir konuşma yazmaya yardımcı olmak için kullandığını kabul eden ilk kişi olması şaşırtıcı değil.
Herzog’un konuşmasının, ABD Kongresi’nde türünün ilk örneği olan, Demokrat Temsilci Jake Auchincloss’un ChatGPT yapay zeka botu tarafından oluşturulan iki paragraflık bir konuşmayı Temsilciler Meclisi’nde okumasından iki gün önce kaydedildiği anlaşılıyor.
Yapay zekanın hızla tanıtılması, robotların insanların işlerini ellerinden almasıyla ilgili dünya çapında endişeleri yeniden alevlendirdi. Ancak Herzog, konuşmasında yapay zekanın yakın zamanda insanların yerini almayacağını vurguladı.
Herzog, yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı konferansta yayınlanan videosunda, “Kodlama asla DNA diziliminin yerini alamaz. Donanım ve yazılım asla insanın yerini alamaz” dedi.
Politikacılar genellikle konuşmalarını ilham verici alıntılarla bitirmekten hoşlanır.
Herzog da, ChatGPT botundan kendisi için ‘ilham verici bir alıntı’ bulmasını istediğini açıkladı.
İsrail Cumhurbaşkanı konuşmasında, “Bizi gerçekten özel yapan şeyin insanlığımız olduğunu unutmayalım. Kaderimizi şekillendirecek olan makineler değil, kalplerimiz, zihinlerimiz ve tüm insanlık için daha parlak bir yarın yaratma kararlılığımızdır” ifadelerini kullandı.



İran-İsrail çatışması ne gösterdi?

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
TT

İran-İsrail çatışması ne gösterdi?

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)

Siyaset ve güvenlik uzmanları, Tahran'ın açıklamalarına bağlı kalması ve bölgedeki silahlı örgütlere müdahale ve destekten uzak durması halinde Körfez-İran ilişkilerinin daha güçlü hale gelebileceğini, büyüyebileceğini ve gelişebileceğini belirtti.

Uzmanlar, İran-İsrail çatışmasının, Körfez ülkelerinin bölgesel güvenlik üzerine düşünmeleri, bölgesel güvenlik vizyonlarını istikrar ve güvenliği koruyacak net mekanizmalara dönüştürmeleri ve İran ile Irak başta olmak üzere komşu ülkelerle ortak bir çerçeveye ulaşmaları gerektiğini gösterdiğini söyledi.

Körfez Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Abdulaziz bin Sakr, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Tahran'ın komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurmak istediğine dair son açıklamalarına işaret ederek şöyle dedi: “Bugün İran'dan tek istediğimiz, Körfez'de müdahale ve saldırganlık istemediğine dair söylediklerine uymasıdır. Eğer davranışlarını değiştirir ve müdahaleci olmazlarsa, bu, bölgede daha fazla güvenlik ve istikrara, İran ve komşu ülkelerde büyüme ve refaha yol açacaktır.”

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tahran'ın Körfez bölgesindeki komşu ülkelerle ilişkilerde yeni bir sayfa açmaya hazır olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesinden aktardığına göre Pezeşkiyan kabine üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, “İslam ülkeleri arasındaki dayanışma ihtiyacı ve kapsamlı iş birliğinin genişletilmesi hedefi göz önüne alındığında, komşuluk politikası ve bölge ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi, hükümetin temel stratejileri arasındadır” dedi.

Dr. Abdulaziz bin Sakr, Körfez Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen ‘Gerilim ve Diplomasi: İsrail-İran Savaşı Üzerine Körfez Perspektifleri’ başlıklı seminerde şu ifadeleri kullandı: “İran'ı son yıllarda desteklediği Hizbullah gibi gruplardan uzak görmek ve bölgede saldırganlık içermeyen bir güvenlik standardı oluşturmak istiyoruz. İran'dan iyi sinyaller geldiği sürece Körfez'den de iyi sinyaller gelecek. İran'daki rejimi değiştirmeye yönelik her türlü saldırıya karşıyız, bu tamamen İran'ın meselesi.”

3 yol

Körfez Araştırmaları Merkezi Kıdemli Danışmanı Dr. Salih el-Haslan ise İran ile İsrail arasındaki son savaştan sonra Körfez ülkelerinin izlemesi gereken 3 yol belirledi:

Birincisi: İran ile daha fazla temas kurmak ve sivil amaçlı barışçıl bir programa sahip olma hakkına sahip olmakla birlikte herhangi bir askeri nükleer programı kabul etmediklerini açıkça belirtmek.

İkincisi: Körfez ülkeleri İran'a, davranışlarını değiştirmesi koşuluyla bölgesel ve uluslararası izolasyondan kurtulmasına yardımcı olacaklarına dair olumlu bir mesaj göndermeli.

Üçüncüsü: İran'daki ılımlı seslerin güçlendirilmesi.

El-Haslan, “Son savaş Körfez ülkelerinin bölgesel güvenlik üzerine düşünmeleri gerektiğini gösterdi. Bir yıl önce Körfez ülkeleri bölgesel güvenlik vizyonlarını ortaya koydular. Artık Körfez ülkelerinde istikrar ve güvenliği korumak ve komşuları İran ve Irak ile sürdürülebilir barış dediğimiz bir güvenlik çerçevesine ulaşmak için bu vizyonu gerçekleştirecek bir mekanizma hakkında konuşmanın zamanı geldi” ifadelerini kullandı.

dfvgyju

Körfez Araştırmaları Merkezi Güvenlik ve Savunma Programı Direktörü Mustafa el-Ani'ye göre ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları programın yaklaşık yüzde 90'ını yok etmiş olabilir.

ABD bu ayın başlarında sığınak delici bombalarla donatılmış bombardıman uçaklarıyla İran'ın kilit nükleer tesislerini hedef alan bir saldırı gerçekleştirmiş, İran da ertesi gün Katar'da ABD güçleri tarafından kullanılan el-Udeyd Üssü’ne füze saldırısıyla karşılık vererek Körfez ülkelerinin kınamalarına yol açmıştı.

El-Ani, İsrail ve ABD'nin harekâtının anlık bir olay olmadığını, en az 10 yıllık bir istihbarat toplama çalışmasının sonucu olduğunu belirtti. El-Ani, “İyi planlanmış bir operasyondan bahsediyoruz… Bu basit bir planlama değildi ve nükleer programın şu ana kadar yaklaşık yüzde 90 oranında yok edildiğinden hiç şüphem yok” şeklinde konuştu.

İran'ın maruz kaldığı saldırıdan sonra toparlanmasının pek mümkün olmadığını ifade eden el-Ani, İranlıların nükleer programa devam etmek istemeleri halinde, bugün konuşulanların ‘çatışmanın sonunun başlangıcı’ olduğunu belirtti. El-Ani, “Şimdi soru şu: İran toparlanabilir mi? Amerikalılar ve İsrailliler her an saldırabilecekleri bir bombanın yapımını engellemek için tekrar geri geleceklerinden ötürü toparlanamayacağından hiç şüphem yok” dedi.