Reformistler Devrim Muhafızları’nın terör listesine alınmasına karşı çıkıyor

Reformistler Devrim Muhafızları’nın terör listesine alınmasına karşı çıkıyor
TT

Reformistler Devrim Muhafızları’nın terör listesine alınmasına karşı çıkıyor

Reformistler Devrim Muhafızları’nın terör listesine alınmasına karşı çıkıyor

İran'daki reformist akıma bağlı onlarca siyasi ve medya aktivisti, Avrupa Birliği (AB) tarafından kabul edilen ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) terör örgütleri listesine alınması çağrısında bulunan kararı eleştirdi.
Reformist internet sitelerinde yaklaşık 70 reformist aktivist tarafından imzalanan bildirinin bir nüshasına yer verildi. Nüshada şu ifadeler yer alıyor:
“Avrupa Parlamentosu'nun (AP) AB dışındaki ülkelerin askeri sistemine müdahale etme yetkisi olmamasına rağmen, bu eylem bir tehdidi, açık ve kabul edilemez bir müdahaleyi temsil ediyor.”
Aktivistler İran rejimine, ‘dış müdahalenin İran’daki ulusal gücün unsurlarından birini zayıflatmasını önlemek için toplumun çeşitli kesimleri arasında güvenin azalmasına neden olan ekonomik, sosyal ve siyasi politikaları yeniden gözden geçirmeleri’ çağrısında bulunuyor.
Reformist akım, İran'da rejimin devrilmesi çağrısında bulunan protestoları destekleyen tarafların çoğunluğu tarafından iktidarın karşılaştığı eleştiriye maruz kalıyor.
ISNA haber ajansının aktardığına göre reformistler, halk protestolarına üstü kapalı bir gönderme yaparak şunları söylediler:
“Ulusal gücün yeniden tesis edilmesi, ülke işlerinin yönetiminde halkın taleplerine, hukukun üstünlüğüne ve akılcılığa saygı gösterilmesini gerektirir. İran halkı, onların mücadelelerine ve ulusal güçlerinin çabalarına güvenerek yabancı hükümetlere ve güçlere karşı duruyor.”
AB, DMO’yu terör örgütleri listesine alma süreci üzerine çalışıyor. AB, İran içindeki protestoları bastırmadaki ve Rusya'ya insansız hava araçları (İHA) sağlamadaki rolü nedeniyle, üyelerinin çoğunluğu DMO’yu terör örgütleri listesine dahil etmekte ısrar eden AP'nin baskısıyla karşı karşıya.
AB, DMO birimleri de dahil olmak üzere 30'dan fazla İranlı yetkiliye ve örgüte yaptırım uyguladı ve onları protestolara ve diğer insan hakları ihlallerine yönelik ‘acımasız’ baskılardan sorumlu tuttu.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell geçen ay, bir AB mahkemesi tarafından bu yönde bir karar verilmedikçe DMO’nun terör örgütleri listesine eklenemeyeceğini söyledi.
Geçtiğimiz Pazar günü, Financial Times gazetesi, AB hukuk departmanının Fransız ve Alman desteğiyle, 27 AB başkentinde DMO’yu terör örgütü listesine dahil etmek için bir görüş hazırlamaya başladığını bildirdi.
Gazete, ismi belirtilmeyen bir Fransız yetkiliden alıntı yaparak, ‘Fransa'nın DMO’nun tamamını değil, yalnızca bazı bölgesel tümenlerini ve birimlerini terörist unsurlar olarak sınıflandırma olasılığıyla ilgilendiği’ sözlerini aktardı.
Gazeteye göre, Batılı diplomatlar İran'ın onlarca yıl önce Avrupa topraklarında muhalifleri öldürmesinin veya son yıllarda onları komşu ülkelere çekip buradan gizli yollarla İran'a göndermesinin, DMO’ya karşı yasal argüman olarak kullanılabileceğine inanıyor. Diplomatlar, AB ve İngiltere'nin, İran'ın herhangi bir misillemesini (büyükelçilerin Tahran'dan sınır dışı edilmesi gibi) İran rejimi için daha maliyetli hale getirmek için büyük olasılıkla toplu eylemde bulunacağını söyledi.
 



Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

ABD ile Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in daveti üzerine düzenlenen Beşinci KİK-ABD Zirvesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti kapsamında bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da başladı.

Zirvede başta ekonomi, ticaret ve yatırım olmak üzere bölgesel güvenlik ve siyasi durumla ilgili çeşitli dosyalar ele alınıyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, bu zirvenin ABD ile iş birliğinin bir uzantısı olduğunu ve ABD ile Körfez ilişkilerinin stratejik bir ortaklık teşkil ettiğini vurguladı. Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yapan Muhammed bin Selman, 2024 yılında KİK ülkeleri ile ABD arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 120 milyar dolara ulaştığını belirtti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “Bu zirve bizi ABD'ye bağlayan stratejik ilişkinin bir uzantısıdır. Ülkelerimizin ve halklarımızın arzularını karşılamak üzere ilişkilerimizi güçlendirmek ve geliştirmek için birlikte çalışma isteğimizi yansıtmaktadır” ifadelerini kullandı.

7u8
Körfez liderleri ve temsilcilerinin Riyad'daki KİK-ABD Zirvesi sırasında ABD Başkanı Donald Trump'la çektirdikleri toplu fotoğraf (Reuters)

Bölgedeki zorlukların büyüklüğünden bahseden Muhammed bin Selman, “Bölgemizin yaşadığı zorlukların büyüklüğünün farkındayız… Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için kalıcı bir çözüm bulunmalı” dedi.

Muhammed bin Selman, Filistin sorununa Arap Barış Girişimi ve uluslararası kararlar doğrultusunda bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

Veliaht Prens bölgedeki zorluklara da değinerek, bölgedeki zorlukların büyüklüğünün farkında olduğunu vurguladı. “Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması için Yemenli taraflar arasında diyaloğu teşvik ediyoruz” diyen Muhammed bin Selman, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemini vurgulayarak ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararını övdü.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, bölgenin istikrarı için ABD ile iş birliği ve koordinasyonu sürdürmek istediklerini söyledi.

Hindistan ile Pakistan arasındaki ateşkesi de memnuniyetle karşıladığını ifade eden Muhammed bin Selman, “Bunun gerilimin kontrol altına alınmasına ve sükûnetin sağlanmasına katkıda bulunacağını umuyoruz” dedi.

Ukrayna konusunda ise “Ukrayna krizinin çözümüne yardımcı olmak için çabalarımızı sürdürmeye hazırız” şeklinde konuştu.

KİK ülkeleri ABD ile yakın ticaret ve yatırım bağlarına sahip; aralarındaki ticaret hacminin 2025 yılında 180 milyar doları aşması öngörülüyor.

Kral Abdulaziz Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen zirvede, bölgedeki ve dünyadaki ekonomik durumun yanı sıra İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, ateşkes ve yardım girişi ele alınacak. Gazze Şeridi’ne yardım girişi için yeni bir mekanizma önerilecek. Ayrıca ABD'nin İran'la yürüttüğü nükleer müzakereler ve iki taraf arasında yaşananların ayrıntıları ile bölgeye barış getirmenin yolları da ele alınacak.

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump, KİK-ABD Zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin gelişmiş ve müreffeh ülkelerin başında geldiğini ve dünyanın Körfez ülkelerindeki fırsatları takip ettiğini söyledi.

İran konusuna da değinen Trump, İran'ın bölgedeki vekalet savaşlarını durdurması gerektiğini belirterek, Tahran’ın nükleer silah elde edemeyeceğini, İran'la bir anlaşma yapmak istediğini, ancak İran'ın terörü desteklemeyi bırakması gerektiğini vurguladı.

gthyjuık
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)

Suriye konusunda ise Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı istişarelerin ardından Suriye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılması talimatını vereceğini bildirdi ve ülkesinin yeni Suriye hükümetiyle tüm ilişkileri normalleştirmek için çalışacağını kaydetti. Trump, “Suriye ile ilişkileri normalleştirmek Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Riyad'da yaptığımız görüşmeyle başladı” dedi.

dfrgthy
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)

Trump Lübnan'la ilgili olarak, Lübnan'ın yeni cumhurbaşkanı ve başbakanla birlikte bir fırsata sahip olduğunu ve Lübnan'da Hizbullah'tan arınmış bir gelecek için gerçek bir şans olduğunu belirtti.

Mevcut zirve, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, İran-ABD müzakereleri, ‘İran ekseni’ olarak adlandırılan yapının gerilemesi ve ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetimi arasındaki perde arkası gerilimler gibi bölgedeki önemli değişikliklerin arka planında gerçekleşiyor.

KİK ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklık, çeşitli siyasi, ekonomik, ticari ve yatırım alanlarında iş birliğinin geliştirilmesine katkıda bulunan güçlü ilişkilere ve ortak çıkarlara dayanıyor. Siyasi, askeri, ekonomik ve diğer yönler de dahil olmak üzere uzmanlık alanlarındaki uygulamaları takip etmek üzere ortak çalışma grupları için örgütsel bir çerçeve oluşturulmuş ve söz konusu ortaklık bu yönlerin ötesine geçerek kültür ve eğitim alanlarını da kapsamıştır.

Suudi Arabistan daha önce dört zirveye ev sahipliği yaptı. Zirvelerin ilki Mayıs 2015'te Camp David'de gerçekleşti. İkincisi Nisan 2016'da, üçüncüsü ise Trump'ın ilk döneminde katılımıyla Mayıs 2017'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleştirildi. Dördüncüsü ise Temmuz 2022'de Mısır, Ürdün ve Irak'ın da aralarında bulunduğu Arap ülkelerinin katılımıyla gerçekleşti.