Finlandiya'da pek çok kişi İsveç'i beklemeden NATO'ya katılmaktan yana

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Finlandiya'da pek çok kişi İsveç'i beklemeden NATO'ya katılmaktan yana

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Finlandiya'da bir medya portalı tarafından yapılan ankete katılanların yarısından fazlası, ülkenin İsveç'i beklemeden NATO'ya katılması gerektiğini belirtti.
Euractiv'in haberine göre, Finlandiya kamuoyu, Türkiye'nin, İsveç'in NATO ittifakına katılımı konusundaki karşıt tutumu nedeniyle Finlandiya'nın da üyelik sürecine girmemesine sıcak bakmıyor.
Ilta-Sanomat tarafından yaptırılan ankete katılanların yüzde 53'ü İsveç'i beklemeden NATO üyelik sürecine devam edilmesi ve askeri ittifaka katılmaları gerektiğini ifade etti.
Katılımcıların yüzde 28'i ise komşularının geride bırakılmaması gerektiğine işaret ederken, yüzde 19'u da kesin görüş beyan etmedi.

- Solcular, İsveç ile başvuruyu destekliyor
Katılımcıların siyasi görüşünün, ankete verilen cevabı etkilediği görülüyor.
Popülist ve milliyetçi Finliler Partisi'nin destekçilerinin yüzde 73'ü Finlandiya'nın NATO üyeliğinin İsveç'in takvimine bağlı olamayacağına inanıyor.
Hristiyan Demokratların ve Movement Now isimli parti destekçilerinin çoğunluğu da benzer düşünceyi paylaşıyor. Buna karşın Sol İttifak destekçilerinin yüzde 58'i Finlandiya ile İsveç'in NATO başvurularını birlikte yapmasını istiyor.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, Başbakan Sanna Marin ve Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto defalarca kez Finlandiya ile İsveç'in aynı anda NATO'ya katılacağını ifade etse de anket sonuçları, Avrupa'daki güvenlik durumunun daha da kötüleşmesi halinde Finlandiya'nın siyasi liderliği üzerindeki baskının artacağını ortaya koyuyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 1 Şubat'ta Estonya'ya yaptığı ziyarette, NATO'nun Finlandiya ve İsveç'in başvurularını ayırması halinde Finlandiya'nın başvurusunu yeniden işleme koyacağını söylemişti.
Finlandiya Başbakanı Marin ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, dün, Stockholm'de düzenledikleri ortak basın toplantısında, iki ülkenin güvenliğinin birbirine bağlı olduğunu vurgulayarak NATO'ya üyelik başvuru sürecini beraber başlattıkları gibi birlikte sonuçlandırmak istediklerini belirtmişti.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.