Almanya'nın Ukrayna'da işlenen savaş suçlarına ilişkin ‘kanıtları’ var

Ukrayna askeri (AP)
Ukrayna askeri (AP)
TT

Almanya'nın Ukrayna'da işlenen savaş suçlarına ilişkin ‘kanıtları’ var

Ukrayna askeri (AP)
Ukrayna askeri (AP)

Almanya Başsavcısı Peter Frank, bugün yayınlanan bir röportajda, ülkesinin Ukrayna'daki savaş suçlarına ilişkin kanıtları olduğunu belirterek, uluslararası düzeyde adli işlem yapılması gerektiğini söyledi.
Frank, Welt am Sonntag gazetesine, hali hazırda Buça’daki toplu katliamlara veya Ukrayna’daki sivil altyapıya yönelik saldırılara odaklandıklarını dile getirdi.
Çok fazla ayrıntıya girmeyen Frank, savcıların şimdiye dek yüzlerce kanıt bulduğunu kaydetti.
Ukrayna ve Batılı müttefikleri, Rus güçlerini, 24 Şubat'ta işgalin başlamasından kısa bir süre sonra Kiev'in Buça kasabasında katliam yapmakla suçladı. Suçlamaları reddeden Rusya, Ukrayna altyapısını doğrudan hedef alırken, sivilleri kasten hedef aldığını reddediyor.
Frank, Almanya’nın, Mart 2022'de Ukraynalı mültecilerle görüşerek ve kamuya açık bilgileri değerlendirdiğini, ayrıca Alman savcılarının henüz belirli kişileri soruşturmadığını açıklayarak, kovuşturma için olası savaş suçlarına ilişkin kanıt toplamaya devam ettiğini dile getirdi.
Frank, Rus liderlerinin ve orduda en üst düzeyde kararları uygulayanların hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
Diğer yandan Kiev'i ziyaret eden Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen önceki gün yaptığı açıklamada, Ukrayna'da savaş suçu işleyenleri yargılamak için Lahey'de uluslararası bir merkez kurulacağını söyledi.
Moskova, Kiev ve Batılı ülkeler tarafından yapılan savaş suçu suçlamalarını reddediyor. Kremlin, Rusya'nın güvenliğini korumak için Ukrayna’da yürüttüğü savaşı ‘özel bir askeri operasyon’ olarak değerlendiriyor.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.