Birleşmiş Milletler Somali'ye yönelik silah ambargosunu kaldırıyor mu?

Ambargonun kaldırılmasına yönelik talep, Doğu Afrika ülkelerinin liderleri tarafından desteklendi

ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, New York’taki genel merkezde konuşma yaptı. (Birleşmiş Milletler)
ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, New York’taki genel merkezde konuşma yaptı. (Birleşmiş Milletler)
TT

Birleşmiş Milletler Somali'ye yönelik silah ambargosunu kaldırıyor mu?

ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, New York’taki genel merkezde konuşma yaptı. (Birleşmiş Milletler)
ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, New York’taki genel merkezde konuşma yaptı. (Birleşmiş Milletler)

Somalili yetkililer, terörist olarak sınıflandırılan eş-Şebab hareketine karşı yürütülen savaşta elde ettikleri başarılara rağmen, Birleşmiş Milletler’in (BM) Mogadişu’ya uyguladığı silah ambargosunun devam etmesinin, terörizme karşı savaşın sürdürülmesinin ve sonuçlanmasının önünde ‘bir engel’ olarak görüyor.
Mogadişu’da çarşamba günü düzenlenen bir zirvenin kapanış bildirisinde başta Cibuti, Etiyopya ve Kenya olmak üzere Somali’ye komşu ülkelerin devlet ve hükümet liderlerinin, Somali’nin ‘BM silah ambargosunu bu yıl sonuna kadar tamamen kaldırma’ çağrısına destek verdiği kaydedildi.
Zirveye katılan ülke temsilcileri yaptıkları ortak açıklamada şu ifadelere verdiler:
“Zirve liderleri, teröristleri ortadan kaldırmak ve güney ve orta Somali’de çok sayıda savaş cephesi açmak için komşu ülkelerle ortak bir güvenlik mekanizması kurma konusunda anlaştılar.”
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud yaklaşık bir hafta önce, terörle mücadele çabalarını sonuçlandırmak amacıyla Birleşmiş Milletler'in uyguladığı silah ambargosunu kaldırma talebinde Somali’yi desteklemesi için Washington’a çağrıda bulundu. Bu çağrı, ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield ile Mogadişu’da yaptığı görüşme sırasında dile getirildi.
Somali Cumhurbaşkanlığı yaptığı açıklamada Şeyh Mahmud’un Greenfield’a ‘Somali güçlerinin terörle mücadelede ve bölgeleri özgürleştirmedeki başarıları hakkında bilgi verdiğini, ayrıca eş-Şebab hareketinin milisleri ile mücadelede sağladığı büyük yardım için ABD’ye övgüde bulunduğu ifadelerine yer verdi.
Somali Cumhurbaşkanı, ‘terörist faaliyetlerin bölgenin güvenlik ve istikrarı açısından oluşturduğu tehlikeye’ dikkat çekti. ‘Orduyu yeniden inşa etme ve terörizmin ortadan kaldırılmasını hızlandırma açısından silah ambargosunun teşkil ettiği meydan okumaya’ da bir kez daha dikkat çekti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1991’den bu yana Somali’ye silah ambargosu uyguluyor. Söz konusu karar, o zamanki merkezi hükümetin yıkılması nedeniyle alınmıştı. BMGK geçen kasım ayında, ambargoyu genişleten bir karar daha almıştı.
Karar, BM’ye üye tüm devletlerin Somali’ye doğrudan veya dolaylı olarak silah ve askeri teçhizat sağlamasını yasaklarken askeri eğitim, teknik destek, Somali ordusunu eğitmek, kurumlarını geliştirmek ve Somali açıklarında korsanlığı ve silahlı soygunları önlemek için sağlanan diğer yardımları da ‘istisna’ olarak belirledi. Söz konusu istisnalar Somali’deki BM Barışı Koruma Misyonu, Somali’deki Afrika Birliği Geçiş Misyonu, ABD, İngiltere, Avrupa Birliği ve Türkiye için geçerli olarak vurgulandı. 
Somali ordusu ve ülkenin merkezindeki aşiretlerin silahlı unsurlarından oluşan guruplar geçen temmuz ayından bu yana eş-Şebab’a karşı askeri operasyonlar gerçekleştiriyor. Operasyonlarda ‘büyük zaferler elde edildiği’, ‘bazı şehirlerde kontrolün yeniden sağlandığı ve yüzlerce eş-Şebab militanının etkisiz hale getirildiği’ duyuruldu.
Afrika Boynuzu konusunda uzman Somalili araştırmacı Ahmed Cisud Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Somali, Batılı dostları ve onu destekleyen Arap ülkeleri ile iş birliği içerisinde silah ambargosunu kaldırmaya yönelik yoğun diplomatik ve siyasi çabalar yürütüyor. Söz konusu çabaların bu yıl somut sonuçlar vermesi bekleniyor. Somali’nin teröre karşı savaşında sahada niteliksel zaferler elde edildi. Bu durum doğrultusunda ambargonun kaldırılması yönündeki hamleler devam ediyor.”
Etiyopyalı siyasi analist Musa Şeyho da silah ambargosunun yakında sona ereceğine yönelik önceki değerlendirmeleri destekledi. Şeyho Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Somali-ABD yakınlaşması ve Afrika Boynuzu ülkelerinden aynı yönde taleplerin gelmesi ışığında, konuyla ilgili olarak bir atılım gerçekleşebilir ve ambargo kaldırılabilir. Zira Afrika Boynuzu’ndaki ülkeler açısından terörizmin yayılma riski artarken Batı’nın da çıkarları tehdit altına girebilir. Ancak bu konuda bir karar alınması, Somali hükümeti ve Doğu Afrika ülkeleri hükümetlerinin istediği kadar hızlı olmayacak.”



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.