Tahran: Washington bizimle doğrudan müzakere yürütme konusunda ısrar ediyor

Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, İran Dışişleri Bakanını Abdullahiyan’ı kabul etti. (Mehr)
Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, İran Dışişleri Bakanını Abdullahiyan’ı kabul etti. (Mehr)
TT

Tahran: Washington bizimle doğrudan müzakere yürütme konusunda ısrar ediyor

Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, İran Dışişleri Bakanını Abdullahiyan’ı kabul etti. (Mehr)
Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, İran Dışişleri Bakanını Abdullahiyan’ı kabul etti. (Mehr)

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, ABD’nin İran'la doğrudan müzakere yürütme konusunda ısrar ettiğini ve görüşmeleri sürdürdüğünü söyledi. Abdullahiyan'ın açıklaması, Nikaragua'da başlayan ve dün Venezuela'da devam eden Latin Amerika turu sırasında geldi.
Mehr haber ajansı, Abdullahiyan'ın Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega ile yaptığı görüşmede şunları söylediğini aktardı:
"Nikaragua'nın ilerlemesini ve gelişmesini İran ve bölge için de bir ilerleme ve gelişme olarak görüyoruz. Eski ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın petrol ihracatını yaptırımlar ışığında sıfıra indirmek için çok uğraştı. Biz de İran'da yaptırımları etkisiz hale getirmeye çalıştık."
Yaptırımların kaldırılmasına yönelik müzakere sürecine değinen İranlı Bakan, “İran'la doğrudan müzakereler yürütme ısrarı olan ABD tarafı görüşmeleri sürdürüyor" dedi.
İran, iç işlerine ‘Amerikan müdahalesini’ reddediyor. İran haber ajansı Mehr'e göre İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani Twitter hesabından şu paylaşımda bulundu:
“ABD’de eleştirilerde bulunan bir milletvekilinin sesini susturmak için parlamento zulmü yaşanıyor! Siyahi Müslüman ve Siyonist Apartheid varlığının eleştirmeni İlhan Omar'ın Kongre Dış İlişkiler Komitesi'nden ihraç edilmesi, ABD rejiminin (kadın, yaşam, özgürlük) sloganına pratik bağlılığının boyutunun bir göstergesidir. Şiddetle bölünmüş Temsilciler Meclisi’nde Omar'ı Dışişleri Komitesi’nden çıkarmak için yapılan oylamada 218 kişi lehte, 211 kişi ise aleyhte oy kullandı.”
İngiliz gazetesi The Times, İngiltere'nin İran Devrim Muhafızları’nı terör örgütü ilan etme planını durduğunu bildirdi. Plana ilişkin İngiltere İçişleri ve Güvenlik Bakanlarının onayına rağmenİngiltere Dışişleri Bakanlığı İran rejimi ile iletişim kanallarının açık tutulmasını konusundaki isteğini duyurdu. Gazetenin dün kaynaklardan alıntı yaptığı habere göre İngiliz yetkililer, Devrim Muhafızları’nı terörist grup olarak tanımlamaya dair endişelerini dile getirdiler. Zira Devrim Muhafızları diğer örgütlerden farklı olarak İran'da bir devlet kurumu olarak görülüyor.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Times’ın haberi hakkında yorum yapmaktan kaçınırken İngiliz hükümetinden bir kaynak gazeteye verdiği demeçte “Devrim Muhafızları terör örgütü ilan edilmeliydi ama buna ilişkin süreç askıya alındı” dedi.
Gazetenin haberine göre İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Devrim Muhafızları'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması planına ilişkin önümüzdeki haftalarda ilerleme kaydedilmesinin beklendiği ifade edildi. İran International’a göre bu haber hükümetin Devrim Muhafızları'nı terör örgütü ilan etmeye çağıran planına İngiltere Avam Kamarası üyelerinin oybirliğiyle destek verdiği bir zamanda geldi.
İngiliz Avam Kamarası’nda yapılan oylamanın sonucunun hükümete bir sorumluluk yüklemedi ancak söz konusu planın hayata geçirilmesi konusunda milletvekillerinin artan baskısını ortaya koydu. Birleşik Krallık, İran Devrim Muhafızları'nın terör listesine alınması çağrısında bulunuyor. İngiltere İç İstihbarat Teşkilatı (MI-5) kasım ayında İran rejimine bağlı ajanların geçen yıl içinde en az 10 İngiliz vatandaşını öldürmeyi ve kaçırmayı planladığını duyurdu.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.