ABD ve müttefikleri: UAEA raporu, İran'ın yükümlülüklerini yerine getirmediğini gösteriyor

Fordo’nun Maxar Technology uyduları tarafından 4 Kasım 2022'de çekilmiş bir görüntüsü (AFP)
Fordo’nun Maxar Technology uyduları tarafından 4 Kasım 2022'de çekilmiş bir görüntüsü (AFP)
TT

ABD ve müttefikleri: UAEA raporu, İran'ın yükümlülüklerini yerine getirmediğini gösteriyor

Fordo’nun Maxar Technology uyduları tarafından 4 Kasım 2022'de çekilmiş bir görüntüsü (AFP)
Fordo’nun Maxar Technology uyduları tarafından 4 Kasım 2022'de çekilmiş bir görüntüsü (AFP)

ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya dün yaptıkları ortak açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) İran'ın nükleer faaliyetlerine ilişkin  hazırladığı bir raporun, Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmedeki tutarsızlığını gösterdiğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler'e bağlı ajans, Çarşamba günü İran'ı, Fordo Yakıt Zenginleştirme Tesisi'nde yüzde 60’a kadar uranyum zenginleştiren iki set IR-6 santrifüj arasındaki ara bağlantı değişikliğini gizlediği için kınadı.
İran, UAEA'nın Tahran'ın nükleer faaliyetleri konusundaki tutumunun yanlış olduğunu düşünüyor.
Merkezi Viyana'da bulunan UAEA, müfettişlerinin 21 Ocak'ta habersiz bir teftiş sırasında, ‘iki IR-6 santrifüj serisinin İran'ın ajansa bildirdiği çalışma şeklinden temelde farklı bir şekilde birbirine bağlı’ olduğunu ortaya koydu.
Dört ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, UAEA'nın belirttiği gibi, bu habersiz değişikliğin İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'nın gerektirdiği Kapsamlı Koruma Önlemleri Anlaşması kapsamındaki yükümlülükleriyle tutarsız olduğu aktarıldı.
Ortak açıklamada, İran'ın Fordo'da yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretiminin önemli bir nükleer silahlanma riski taşıdığı ve inandırıcı bir sivil gerekçe bulunmadığı aktarıldı.
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, devlet medyasının yaptığı açıklamada, “UAEA müfettişinin yorumu yanlıştı, ancak bunu ajansa bildirdi. Açıklamayı hemen aynı gün ajansa yaptık” ifadelerini kullandı.
İran ile uluslararası güçler arasında imzalanan 2015 nükleer anlaşmasında, Fordo Yakıt Zenginleştirme Tesisi’nde uranyum zenginleştirmeyi yasaklayan özel bir madde bulunuyor.
İran’ın anlaşmanın bir dizi yükümlülüğünü ihlal etmesinin ardından, ABD eski Başkanı Donald Trump 2018'de nükleer anlaşmadan çekildi.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.