Skinamarink 'tüm zamanların en korkunç filmi' olmaya aday

Yine de uyarmak lazım: Bu film herkese göre değil

Shudder
Shudder
TT

Skinamarink 'tüm zamanların en korkunç filmi' olmaya aday

Shudder
Shudder

Korku hayranlarının elinde yeni bir "gelmiş geçmiş en korkunç film" adayı var.
Her yeni yılda, türün hayranlarının beğenisi ve onayıyla karşılanmayı ümit eden bir dizi heyecan verici yeni film çıkıyor.
Son 5 yılda, gösterime girmesinden önce ağızdan ağıza yayılarak heyecan yaratan filmler arasında Ari Aster'ın Ayin'i (Hereditary), 2021 yapımı Dashcam ve geçen yıl vizyona giren Terrifier 2 yer aldı.
Artık bu listeye Skinamarink'i de ekleyebilirsiniz.
Kanadalı yönetmen Kyle Edward Ball'un bağımsız projesi olan ve sadece 15 bin dolar maliyetle yapılan film, an itibarıyla korku sahnesinde ortalığı karıştırıyor.
Skinamarink'in olay örgüsünü tamamen açıklamak filmin sürprizlerini bozacaktır. Bilmeniz gereken tek şey filmin, Lucas Paul ve Kaylee Dali Rose Tetreault'nun canlandırdığı iki küçük çocuğun gecenin bir yarısı uyanıp babalarının artık evde olmadığını fark etmesini konu aldığı.
The Independent'ın haberine göre, Sürrealist David Lynch'in klasiği Eraserhead'le karşılaştırılan yavaş tempolu film, yönetmenin malzemeyi deneysel bir şekilde ele alması da eklenince karabasan hissi yaratıyor.
Yarattığı korku atmosferi nedeniyle Skinamarink eleştirilerde, "tüm zamanların en korkunç filmi" diye adlandırılıyor.
Bu eleştirilerden biri de filmi "uzun zamandır çekilmiş en tekinsiz ve düpedüz en kötü niyetli hikaye" diye nitelendiren Inverse'den geldi.
Filmde "uğursuz bir varlığın iş başında" olduğunu berlirten Variety ise şöyle ekledi:
"Skinamarink'te olanlar o kadar sessizce size yaklaşıyor ki sadece korkmuyor, inanıyorsunuz da."
Öte yandan doğrudan bir korku deneyimi isteyenleri uyarmak gerek: Alabildiğine deneysel olan bu film, anlatıyı geleneksel anlamda çözüme kavuşturmuyor.
Bloody Disgusting, film bazı izleyicilere "huzursuz edici bir dehşet aşılayacak" olsa da "diğerlerinin filmi, içine giremeyecek kadar anlaşılmaz bulacağını" yazarken bunu ima ediyordu.



Stresli anlarda partnerler mi evcil hayvanlar mı tercih ediliyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Stresli anlarda partnerler mi evcil hayvanlar mı tercih ediliyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni araştırmaya göre, evcil hayvan sahiplerinin çoğunluğu stresli olduğunda eşleri, aileleri ya da arkadaşları yerine hayvanlarıyla vakit geçirmeyi tercih ediyor.

20 ülkede 30 bin evcil hayvan sahibiyle yapılan küresel anket, kedi ve köpeklerin insanların refahını nasıl etkilediğini ortaya çıkardı.

Araştırma, evcil hayvan sahiplerinin onda 6'sının (yüzde 58) stresli olduğunda kedi ve köpeklerine sarılmayı tercih ettiğini ortaya koydu.

Öte yandan sadece yüzde 32'si eşleriyle, yüzde 23'ü aileleriyle zaman geçirmeyi tercih ettiğini ve sadece yüzde 18'i stresli olduğunda arkadaşlarına veya çocuklarına sarılmayı tercih ettiğini söyledi.

Mars Petcare ve Calm adına YouGov tarafından yapılan ankette, evcil hayvan sahiplerinin yüzde 56'sı stresli zamanlarda konuşmaya gerek kalmadan evcil hayvanlarının kendilerine eşlik ettiğini söyledi.

Ayrıca büyük çoğunluk (yüzde 84), evcil hayvanlarının sadece varlığının bile kendilerini rahatlatmaya yettiğini belirtti.

Waltham Petcare Bilim Enstitüsü'nde kıdemli araştırma müdürü Dr. Tammie King, "Evcil hayvanlarımızı çok sevmemize rağmen onların bize ne kadar çok şey verdiğini genellikle fark etmiyoruz" dedi.

Evcil hayvanınızın günlük 'müdahalelerini' duraklamak, nefes almak ve anda kalmak için sevgi dolu hatırlatıcılar olarak yeniden yorumlamak güçlü bir esenlik aracı işlevi görebilir. Araştırmalar, temasa dayalı evcil hayvan etkileşimlerinin insanlarda oksitosin seviyelerini artırabildiğini gösteriyor. Bu anketin bulguları, daha fazla insanın evcil hayvanların bizi günlük olarak yönlendirdiği küçük esenlik anları üzerinde düşünmesine ve bunları kabul etmesine yardımcı olacak.

Ankete katılanların neredeyse onda 8'i, evcil hayvanlarının kendilerine iş, ev işleri veya görevlere ara vermelerini hatırlattığını ve yüzde 50'si bunun her gün gerçekleştiğini söyledi.

Yüzde 73'ü evcil hayvanlarının onları fazla düşünmeyi veya endişelenmeyi bırakmaya teşvik ettiğini ve ayrıca evcil hayvanlarının onları dışarıda vakit geçirmeye yönlendirdiğini söyledi.

Öte yandan yüzde 77'si evcil hayvanlarının onları ekranlardan uzak durmaya teşvik ettiğini belirtti.

Calm Klinik Şefi Dr. Chris Mosunic şunları söyledi:

Küçük, bilinçli, sakin anların genel refahımız üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini biliyoruz ve evcil hayvanlarımız bizi bu konuda yönlendirmek için inanılmaz bir yönteme sahip. Köpeği kısa bir yürüyüşe çıkarmak ya da ekranın önünde gezinen kediyle masamızda kucaklaşmak, sıfırlanmak ve yenilenmek için basit bir an sağlayabilir. Mars'la işbirliği yapmaktan, evcil hayvanlarla aramızdaki bağın potansiyelini vurgulamak için bu verileri ön plana çıkarmaktan  ve daha fazla insanın evcil hayvanlarla ilişkimizin, refahlarına sağlayabileceği harika faydaları keşfetmesine yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz.

Independent Türkçe