‘Genişleyen’ İran, ‘barışçıl’ Moritanya'dan ne istiyor?

Partiler, Abdullahiyan'ın Nuakşot ziyaretini kınadı. Gözlemciler, Tahran’ın Batı Afrika’daki nüfuzunu genişletmek için Moskova ve Cezayir ile olan ittifakını istismar ettiğine dikkati çekti

Tahran, savaşçıları Ortadoğu'da savaşmaları için eğiterek ve siyasi hedeflerine ulaşmak için milisleri finanse ederek Afrika'daki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)
Tahran, savaşçıları Ortadoğu'da savaşmaları için eğiterek ve siyasi hedeflerine ulaşmak için milisleri finanse ederek Afrika'daki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)
TT

‘Genişleyen’ İran, ‘barışçıl’ Moritanya'dan ne istiyor?

Tahran, savaşçıları Ortadoğu'da savaşmaları için eğiterek ve siyasi hedeflerine ulaşmak için milisleri finanse ederek Afrika'daki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)
Tahran, savaşçıları Ortadoğu'da savaşmaları için eğiterek ve siyasi hedeflerine ulaşmak için milisleri finanse ederek Afrika'daki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)

Hatice et-Tayyib 

İran, Afrika Sahel bölgesinden ne istiyor?
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Moritanya'ya sürpriz ziyareti açıklandığında gözlemcilerin aklına gelen bir soru bu.
Abdullahiyan, Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani ile resmi bir heyet eşliğinde görüştü.
Ayrıca Nuakşot'ta bir dizi üst düzey yetkili ile uzun görüşmeler yaptı. Görüşmelerin, içeriği ise açıklanmadı.
Ancak iki tarafın, görüşmelerin "iki ülke arasındaki işbirliği perspektiflerini ve onları her alanda geliştirmenin ve daha geniş ufuklara yükseltmenin yollarını keşfetmeye" odaklandığını belirtmesi yeterli. 
İlgili bir kaynak, "İranlı bakanın ziyareti, bu hafta Moritanya'da gerçekleşmesi planlanan resmi ziyaretlerin gündeminde yer almadı. Aksine neredeyse ani ve hızlı bir ziyaretti. Yetkililer, bakan gelmeden birkaç saat öncesine kadar bu konuda bilgilendirilmedi" dedi. 
Kaynak, "Bakanın hazırlıksız karşılanması ve geçen salı gecesi geç saatlerde Moritanya Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin programlanması, ziyaretin dışişleri bakanlığında ve de cumhurbaşkanlığında gündemde olmadığını doğruluyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak, görüşmelerin çok fazla gizlilikle çevrili olduğunu dile getirdi.
Öyle ki İranlı Bakanın, Moritanya Cumhurbaşkanı veya Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmelere yalnızca iki ülke arasındaki ikili ilişkilerle ilgilenen birkaç üst düzey yetkili katıldı. 
Abdullahiyan, Moritanya Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Görüşmede iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve bu ilişkileri geliştirme ve daha geniş ufuklara taşımanın yolları gözden geçirildi" dedi.
"Toplantı, ortak çıkarları ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulunmak için bir fırsattı" diyen İranlı Bakan, Moritanya'nın her türlü terörizme karşı ilkeli ve sağlam duruşuna övgüde bulundu. 

Bölgeye ilgi artıyor
İranlı yetkililer, Afrika'nın en batısında yer alan ve İran etkisinden uzak bir ülke olan Moritanya'yı nadiren ziyaret ediyor.
Bununla birlikte uluslararası gelişmeler ve Tahran'ın siyasi ve ekonomik nüfuzunu diğer bölgelerde genişletme arayışı, onu Moritanya'yı şu anda Moskova ve Tahran'ın önderlik ettiği eksene çekmek için acele etmeye sevk edebilir. 
Abdullahiyan'ın ziyareti, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Moritanya'ya yapacağı ziyaretten sadece birkaç gün önce gerçekleşti.
Edinilen bilgiye göre Lavrov'un talebi üzerine Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani ile bir görüşme gerçekleşecek. 
Aynı şekilde İran Dışişleri Bakanı'nın ziyaretinden birkaç gün önce Cezayir ordusunun liderlerinden oluşan bir askeri heyet Moritanya'ya ziyarette bulunurken, başta iki ülkenin sınır bölgelerinde terörle mücadele olan askeri ve güvenlik anlaşmaları imzalandı. 
Gözlemciler, Nuakşot'un Cezayir, İran ve Rusya ile bölgesel bir eksene çekilmesinden ve ayrıca bu ülkelerin, Moritanya'nın ana giriş kapısı olduğu Batı Afrika bölgesinde genişlemesini desteklemesinden korkuyor. 
Aynı şekilde diğer bir kesim ise Nuakşot'un İran'ın Afrika'da yayılma çabalarının farkında olduğuna ve ekonomik olarak kendisine fayda sağlamayacak olan İran'ı hoşnut etmek karşılığında Körfez'in ekonomisine sağladığı destekten vazgeçmeyeceğine inanıyor. 

Batı Afrika İran'ı cezbediyor
Siyasi analist Muhammed Yahya Velid el-Ghouth, "Moritanya'nın bir dizi karmaşayı bilen bir ülke olarak Batı Afrika'ya açılan kapı üzerindeki stratejik konumu, kontrollerini genişletmek isteyen birçok ülke tarafından imrenilen bir hale geldi. Bu nedenle Moritanya'yı kendilerine bir köprü olarak kullanmak için çabalıyorlar. Ancak Nuakşot, tüm ittifak ve çatışmalara karşı tarafsız kalmak istiyor. Tahran ve Körfez ülkeleriyle de istikrarlı diplomatik ilişkiler sürdürme politikasını benimsiyor" ifadelerini kullandı. 
Velid el-Ghouth, "Batı Afrika bölgesindeki mevcut çatışmalar ve Fas-Cezayir anlaşmazlığı Moritanya'yı bir yol ayrımına getirecek. Bu, onun istemediği bir şey. İran'ın Kuzey ve Batı Afrika'daki genişlemesi için bir üs olmayı istemiyor. Fas'ı kuşatmak ve Körfez ekseni karşısında durmak için ekonomik meselelerle üzerindeki baskının cazibesine kapılmak istemiyor" dedi.
Siyasi analist, "Moritanya'daki liderler, İran'ın Batı Afrika'ya yayılma tehlikesinin farkındadır. Bu durumla büyük bir dikkatle ilgileniyor. Körfez ülkeleriyle olan çıkarları nedeniyle baskılara boyun eğmeyi veya İran'ın bölgeye girmesine yardım etmeyi reddediyor" açıklamasında bulundu. Ayrıca Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani'nin İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi tarafından bir yıl içinde iki resmi davet almasına rağmen İran'ı ziyaret etmediğini hatırlattı.

İran nüfuzuna karşı korku
Abdullahiyan'ın ziyareti, Moritanya'da siyasi olarak iyi karşılanmadı, hatta bu dönemde bu ziyarete izin veren hükümet, birçok siyasetçinin eleştirisine maruz kaldı.
Öyle ki Moritanya 'Sawab' Partisi, Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Nuakşot ziyaretini Arap Birliği ve Moritanya'nın müttefik ülkelerinin egemenliğine aykırı olduğu için eleştirdi.
Parti, yaptığı yazılı açıklamada "Moritanya hükümetinin, kendi halkını katleden, komşularının egemenliğini daha fazla ihlal etmek amacıyla her gün yayılmacı adımlar atan ve istikrarlarının ve doğal toplumsal ve mezhepsel dokularının derinliklerine darbe vuran bir rejim için üst düzey bir hükümet heyeti kabul etmesi aptalca" ifadelerine yer verdi. 
"Ziyaret, Moritanya'nın evindeki İranlılarla dayanışma açısından olması gereken normal bağlamın tamamen dışında" denilen açıklamada, "Körfez, Şam ve Irak'taki Arapların düşmanı Mağrip'te onların dostu olamaz. Politikasını kan dökmeye ve baskıya dayandıran bir rejim, Moritanya gibi barışçıl bir Arap ülkesini ziyaret ederek imajını düzeltemez" ifadelerini içerdi. 
Ayrıca gözlemciler, Rusya ve Cezayir baskılarının Moritanya'yı Tahran'la ilişkilerini sağlamlaştırmaya ve bölgede kendisine yeni nüfuz alanları açmaya zorlamayı başaracağından korkuyor.
Nuakşot'a yapılacak ziyaretlerin özellikle de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un önümüzdeki hafta başlayacak ziyaretinin sonuçları beklenirken, Tahran'ın Batı Afrika'ya sızma girişimine ilişkin yorumlar ve korkular Moritanyalıları meşgul etmeye devam ediyor.
Ayrıca ülkede, dış politikada tüm taraflara karşı dengeyi koruma çağrıları yapılıyor. 
 
Independent Türkçe



Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
TT

Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)

Hamas, dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesiminde büyük bir aşiretin üyelerini, diğer suçlamaların yanı sıra anarşi ve yardım tırlarının yağmalanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla öldürdü. Olay, İsrail'in, Hamas ile El Fetih'e bağlı bazı aktivistler ya da bazı Filistinli aileler arasındaki farklılıkları istismar etmeye ve onları Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak için ordusuyla koordineli çalışan silahlı milisler haline gelmiş gibi göstererek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde 20 aydır sürdürdüğü savaşın başından bu yana, El Fetih aktivistlerinin ya da Gazze Şeridi'ndeki bazı aşiret üyelerinin Hamas'a yönelik düşmanlıklarını istismar ederek, Hamas'a karşı silahlı gruplar oluşturmaya çalıştı. Ekim 2023'ten bu yana savaşta yaşadığı gerilemelere rağmen Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam eden Hamas ise bu yaklaşıma, İsrail'le bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir dizi kişiyi infaz ederek karşılık verdi.

Hamas'ın son operasyonunda dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta büyük bir aşirete mensup yaklaşık 12 Filistinli öldürüldü. Söz konusu aşiretin üyeleri, Deyr el-Balah'ın doğusunda İsrail güçlerinin konuşlandığı bölgelerde ya da yakınlarında bulunuyordu.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, öldürülenlerin bir kısmının son zamanlarda yaşanan anarşinin ve yardım tırlarını yağmalama girişimlerinin arkasında olduklarından şüphelenildiğini bildirdi. Bazılarının ise İsrail için casusluk faaliyeti yürüttüklerini iddia eden kaynaklar, bunun da Hamas kaynakları tarafından doğrulandığını söyledi.

İsrail'in Hamas'la mücadele etmek için desteklemeye çalıştığı, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın bazı bölgelerinde, İsrail'in tamamen işgal ettiği ve sakinlerini yerinden ettiği bölgelerde bulunan Yaser Ebu Şebab silahlı grubu gibi pek çok benzer vaka olduğu açık. Filistin Yönetimi, Ebu Şebab'ın kendisiyle olan ilişkisini reddetmiş olsa da Ebu Şebab, Filistin Yönetimi'ne atıfta bulunarak defalarca ‘Filistin meşruiyeti’ altında faaliyet gösterdiğini iddia etti.

Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan bir habere göre İsrail ordusu, Gazze ve Han Yunus'ta faaliyet gösteren ve üyeleri El Fetih üyesi ya da Filistin Yönetimi güvenlik servisleri mensubu olan iki silahlı grupla koordinasyon kurmaya başladı. Bu gruplar Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak amacıyla mali destek alıyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)

Haberde Rami Halas adlı bir kişinin liderliğindeki silahlı grubun, Gazze şehrinin Şucaiye mahallesinde faaliyet gösterdiği ve mahalle içindeki Hamas mensuplarına karşı operasyonlar düzenlediği, ikinci grubun ise Yaser Hanidek tarafından yönetildiği ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta faaliyet gösterdiği belirtildi.

Haberde bu iki grubun İsrail'den silah ve insani yardım desteği aldığı, üyelerinin ise Filistin Yönetimi'nden maaş aldığı iddia edildi.

Söz konusu haber üzerine Yaser Hanidek bir video yayınlayarak, İsrail'in iddialarını yalanladı ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini vurgulayarak halen Han Yunus'ta olduğunu, normal bir şekilde çalıştığını, anarşiyi reddettiğini, direnişin yanında yer aldığını ve direnişin sırtında bir hançer olmayacağını söyledi. Bununla birlikte, iki kardeşinin ölümüne neden olan ailevi anlaşmazlıkların kendisini silahlanmaya ittiğini belirterek, İsrail, El Fetih ya da Filistin Yönetimi'nin herhangi bir kurumuyla hiçbir bağı olmadığını açıkladı.

Öte yandan, tanınmış Halas ailesi vatanseverlik dışı her türlü eylemi reddeden bir açıklama yayınlayarak, Filistinlilerin genel tutumunun dışındaki her türlü davranışı reddettiklerini vurguladı.

Bu ailenin mensuplarınn çoğu El Fetih'e mensup, ancak aralarında Hamas ve İslami Cihad Hareketi üyeleri de var.

Gazze Şeridi’ndeki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı Ebu Şebab'a teslim olması için 10 gün süre vermiş, ‘vatana ihanet’, ‘casusluk’, ‘silahlı hücre kurmak’ ve ‘silahlı isyan’ ile suçlamış, teslim olmaması halinde gıyabında yargılamakla tehdit etmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir aydan uzun bir süre önce İsrail'in Hamas'a muhalif silahlı grupları desteklediğini itiraf etmişti.

Hamas sık sık kamuoyu önünde İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki kaosun arkasında olmakla suçluyor ve daha önceki açıklamalarına göre ‘vatandaşların güvenliğine müdahale etmeye cesaret eden herkese karşı demir yumrukla saldıracağını’ vurguluyor.

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki büyük kaos ortamında güvenlik durumunun kontrolünü yeniden ele geçirmek için ateşkesten faydalanıyor ki bunu, iki aydan fazla süren bir önceki ateşkes sırasında da yapmıştı. Hareket son zamanlarda silahlı adamlara, tüccarlara, çetelere, hırsızlara ve İsrail'le iş birliği yapanlara karşı daha kapsamlı güvenlik operasyonları düzenlemeye ve bu kişileri infaz etmeye ya da yaralamaya başladı.