Radikal akımlara karşı bir duvar: Arap geleneksel kıyafetleri

Modanın bölgenin doğasına uymayan koyu renkli kıyafetleri empoze etme girişimlerine karşı bir duvar

Doğu Akdeniz, Körfez ve Mağrip ülkelerinde, parlak kumaşlar üzerindeki nakışların tevazu, vakar ve inceliği boy gösteriyor / Fotoğraf: Twitter
Doğu Akdeniz, Körfez ve Mağrip ülkelerinde, parlak kumaşlar üzerindeki nakışların tevazu, vakar ve inceliği boy gösteriyor / Fotoğraf: Twitter
TT

Radikal akımlara karşı bir duvar: Arap geleneksel kıyafetleri

Doğu Akdeniz, Körfez ve Mağrip ülkelerinde, parlak kumaşlar üzerindeki nakışların tevazu, vakar ve inceliği boy gösteriyor / Fotoğraf: Twitter
Doğu Akdeniz, Körfez ve Mağrip ülkelerinde, parlak kumaşlar üzerindeki nakışların tevazu, vakar ve inceliği boy gösteriyor / Fotoğraf: Twitter

Hamide Ebu Humeyle 
Ünlü olmak istiyorsan kadınlardan bahsedin.
Hızlı şöhret istiyorsanız, sosyal medyada kadın kıyafetlerinde olması veya olmaması gerekenlere dair günlük tavsiyeler yayımladığınız bir blog açın.
Fakat adalet istiyorsanız, aslınıza geri dönün.
Örneğin sadeliğin ve ölçülerin bir arada var olduğu Arap geleneksel kıyafetlerine.
Çeşitliliği ve zevkliliği ile geleneksel kıyafetler, radikalizme karşı savaş verir. 
1990'lı ile 2010'lu yıllar arasında, kendilerini din adamı olarak tanımlayanlar kadınların nasıl giyinmesi gerektiğinden bahsettikleri vaazları ile ün sahibi oldu.
Hala daha vaaz verenlerden bazıları, Twitter, Facebook, hatta bazen TikTok uygulamasını bu amaçla kullanıyor.
Halbuki Arap geleneksel kıyafetleri genel olarak bakıldığında kadınlar için kabul edilebilir düzeydedir.
Neşeli renkleri, aynı zamanda tevazuu ile geleneksel Arap kadını kıyafetleri, doğudan batıya uzanan tarihin ve ulusal kimliğin önemli bir ifadesidir. 

Her yaşa uygun tasarımlar
Geleneksel kıyafetler, belli bir coğrafi dağılım içindeki bir grup insanın kültürünü ve kimliğini yansıtır.
Aynı zamanda çevre, doğa ve hava durumu ile doğru orantılı.
Saad el-Hadim'in "Mısır'daki Geleneksel Giyimin Tarihi" adlı kitabında "Her milletin bir kostümü ve her çağın bir elbisesi vardır. Milletler fikirlerini ve tarihlerinin sırlarını kıyafetleri ile ifade edebilirler" ifadeleri yer alıyor. 
Elbise, kaftan, abaya şeklindeki bu geleneksel kıyafetler genellikle ulusal münasebetlerde, düğünlerde ve çeşitli sosyal etkinliklerde daha sık kullanılıyor.
Kıyafetler aynı ülke dahilinde olsalar dahi bölgelere göre farklılık gösterse de Arap dünyası geleneksel kıyafetlerinin ortak özellikleri bulunuyor.
Doğu Akdeniz, Körfez ve Mağrip ülkelerinde, parlak kumaşlar üzerindeki nakışların tevazu, vakar ve inceliği boy gösteriyor.
Örneğin Mısır'ın Sina şehrindeki yaşayan bir kadının geleneksel kıyafetleri ile Filistin topraklarında yaşayanların geleneksel kıyafetleri birbirine çok yakındır. 

Mütevazı ve geleneksel kıyafetler
Kahire'deki Yüksek Folklor Enstitüsü Dekanı ve Folklor Arşiv Profesörü Mustafa Cad, "Kadınların geleneksel kıyafetleri; örf ve adetlere, ahlak kurallarına, temel görgü kurallarına ve çevresel faktörlere göre değişebiliyor. Geleneksel temellere ve unsurlara bakıldığında ve bunlar modern bir şekilde ele alındığında kadınların giyimi hususundaki tartışmalar son bulacaktır" ifadelerini kullanıyor. 
UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras uzmanı olan Cad, günlük geleneksel kıyafet ile özel münasebetlerde giyilenler arasında ayrım yapılmaması gerektiğine dikkat çekiyor.
Aynı zamanda, "Bu, toplumun tüm kesimleri tarafından kabul edilen ve her çevrenin etiği ile bağlantılı bir miras. Görkem ve zarafet bu kıyafetlerde olmazsa olmaz iki unsurdur. Pek çok uluslararası moda evinin modern tasarımları için artık geleneksel Arap kıyafetlerinden yararlanması gerçeği de bunu kanıtlıyor. Geleneksel Arap kadın kıyafetleri ve aksesuarları, oldukça ilham verici" ifadelerine başvuruyor. 

Eskimeyen 
Geleneksel moda, fırsat verildiği taktirde en son trendlerle rekabet edebilir.
Örneğin geçen ay Katar, Dünya Kupası finalinde kupa takdiminin ardından dünya futbolcusu Messi'ye Arap bişti giydirmiş, dünya kamuoyu bu gelişmeyle yakından ilgilenmişti.
Kadınların giydiği Arap bişti ise Huneyda Sayrafi, Menahil el-Kasım ve Leyla el-Bassam gibi meşhur moda tasarımcılarının modern dokunuşları ile yeniden doğuyor.
Hasavi bişti, bu kıyafetin en popüler türlerinden biridir. Geçen haziran ayında Suudi Kültür Bakanlığı, bu kadim mirasın yanı sıra, ülkedeki dikiş mesleğine odaklanmak için kendi adını taşıyan bir festival düzenlemişti. 
Geleneksel Arap kadın giyiminde ciddi bir çeşitlilik ve zenginlik mevcut. Suudi Milli Eğitim Bakanlığının resmi internet sitesinde yer alan, ilk Suudi devleti dönemindeki geleneksel kıyafetleri konu alan sayfada, kumaşların kalitesi ve tasarım detaylarının onları giyen kadınların sosyal statüsünü yansıttığına değiniliyor. 
Yaklaşık dört yıl önce yayımladığı "Somut Olmayan Kültürel Miras Hazinesi" kitabında geleneksel Arap kıyafetlerine ayrıntılı bir şekilde değinen Mustafa Cad'ın İskenderiye Kütüphanesi ve Kültürel ve Doğal Miras Dokümantasyon Merkezi tarafından denetlenen "Mısır Folkloru Hazinesi" web sitesinde ise somut olmayan kültürel mirasın belgelenmesinde ve kodlanmasında katkısı bulunuyor. 

Renkli kumaşlar üzerine
Mustafa Cad, "Geleneksel moda, uluslararası moda evlerinin fikri mülkiyet haklarını dikkate alarak yeni tasarımları için ilham alabilecekleri yaratıcı bir olgudur. Örneğin Lübnanlı uluslararası tasarımcı Zuhair Murad, yaklaşık iki yıl önce, firavun kıyafetlerinden ilham aldığı bir defile ile dikkatleri çekmişti. Bu tasarımlar, dünyanın en önemli modellerinin yanı sıra meşhur yıldızlar tarafından da giyildi. Örneğin Mısır'daki Siva Vahası kadınlarının geometrik desenler ve renklerle dolu şalları, Firavun Amon'un tapınağını simgeleyen kanatlı güneşin de yer aldığı kültürel mirasın kısa bir ifadesidir" ifadelerine başvuruyor. 
Uzun, zarif, parlak, ince detaylarla dolu, vücudu zarif bir şekilde saran elbiseler, Arap dünyasındaki tüm geleneksel kadın kıyafetlerinde ortak sayılıyor.
Giyim, içerisinde bulunduğu ortam ile şekillenir. Kıyafetlerin dokusunda ve tasarımında, ortaya çıktığı bölgelerle mükemmel uyum sağlayan doğuştan gelen bir zekayı barındırır.
Böylece moda dünyasındaki gelişmelere ayak uydurabilir.
Aynı zamanda Arap toplumları için farklı ve uygun olmayan bir giyim kültürünü empoze etmeye çalışan, gücünü koyu renkten alan akımlar karşısında her zaman bir engel teşkil eder.
 
Independent Türkçe



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.