İran, santrifüjleri değiştirdiği yönündeki rapor nedeniyle UAEA Direktörü Grossi’yi eleştirdi

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, perşembe günü nükleer endüstrinin sergilendiği bir sergide İranlı bir uzmanın bir dizi santrifüjü açıklamasını dinlerken (Mizan)
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, perşembe günü nükleer endüstrinin sergilendiği bir sergide İranlı bir uzmanın bir dizi santrifüjü açıklamasını dinlerken (Mizan)
TT

İran, santrifüjleri değiştirdiği yönündeki rapor nedeniyle UAEA Direktörü Grossi’yi eleştirdi

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, perşembe günü nükleer endüstrinin sergilendiği bir sergide İranlı bir uzmanın bir dizi santrifüjü açıklamasını dinlerken (Mizan)
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, perşembe günü nükleer endüstrinin sergilendiği bir sergide İranlı bir uzmanın bir dizi santrifüjü açıklamasını dinlerken (Mizan)

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından hazırlanan ve Tahran’ı ‘Fordo Nükleer Tesisi’nde uranyum zenginleştiren iki IR-6 santrifüj dizisi arasındaki ara bağlantıda beyan edilmemiş bir değişiklik yapmakla’ suçlayan gizli bir raporun sızdırılmasının ardından UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi’yi kınadı.
İran, yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştiriyor ve bu, bir nükleer silah geliştirmek için ulaşılması gereken yüzde 90 oranına oldukça yakın bir seviye.
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, dün yaptığı açıklamada, UAEA’yı ikinci kez eleştirerek raporun sızdırılmasını ‘kabul edilemez bir davranış’ olarak nitelendirdi. İslami, UAEA'nın raporunun ajansın müfettişlerinden birinin yaptığı bir hata olduğunu ve doğru olmadığını söyledi.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) İran’ın resmi haber ajanslarından aktardığına göre İslami, dün televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “Ajansa, müfettişin bir hata yaptığına ve yanlış bir rapor düzenlediğine dair bir mektup gönderdik. Fakat UAEA Genel Direktörü, medya aracılığıyla bu raporu yaydı. Bu davranış hiç profesyonelce değil ve ajansın itibarı açısından kabul edilemez olduğundan UAEA Genel Direktörünün böyle davranmaya devam etmeyeceğini umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu gelişmeden iki hafta önce UAEA Genel Direktörü Grossi, İran'ı, gizli tutulan üç nükleer tesiste uranyum izlerine rastlanmasına ilişkin UAEA’nın soruşturmasıyla ilgili iş birliği yapmaya çağırarak bu ay içinde Tahran'ı ziyaret etmeyi planladığını açıklamıştı.
Tahran, iki yıl önce UAEA ve Batılı ülkelerle arasındaki gerilimlerin ve nükleer programına ilişkin 2015 yılında dünya güçleriyle imzaladığı nükleer anlaşmayı canlandırma müzakerelerindeki tıkanıklığın gölgesinde Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) kapsamında uygulanan Ek Protokol’den ayrılmasının ardından UAEA müfettişleriyle iş birliğini azalttı.
UAEA, bu ​​hafta sızdırılan gizli raporda, İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’nde uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştirmek için kullanılan iki IR-6 santrifüj dizisi arasındaki ara bağlantıda beyan edilmemiş bir değişiklik yaptığına işaret ediyor.
Ancak İran Atom Enerjisi Kurumu, raporun UAEA’nın müfettişlerinden biri tarafından yapılan bir ‘hatadan’ kaynaklandığını ve rapor UAEA üyelerine gönderilmeden önce konunun ‘açıklığa kavuşturulduğunu’ açıkladı.
UAEA raporunda, müfettişlerinden oluşan bir ekip, 21 Ocak'ta habersiz bir teftiş sırasında, iki IR-6 santrifüj dizisi arasındaki ara bağlantısının İran'ın UAEA’ya bildirdiğinden farklı bir şekilde birbirine bağlandığını keşfettiklerini ve İran'ın 2021 yılının sonlarından itibaren bu iki diziyi yüzde 60'a kadar zenginleştirilmiş uranyum üretmek için kullandığını bildirdi.
ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya tarafından cuma günü yapılan ortak açıklamada, İran'ın UAEA’nın raporunun, ajansın müfettişlerinden birinin hatasından kaynaklandığına dair açıklamalarını ‘yetersiz’ bulunduğu belirtildi.
İran  ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya taraf olan bu ülkeler, değişikliğin İran'ın anlaşmadaki yükümlülüklerine ters düştüğü, önceden beyan edilmediğini ve UAEA’nın İran'ın nükleer tesislerinde hızlı tespitler yapabilme yeteneğini zayıflattığını belirttiler. Açıklamada, İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’nde yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretiminin geniş bir yayılma riski taşıdığı ve bunun herhangi bir inandırıcı sivil gerekçesi olmadığı belirtildi.
İran, ABD eski Başkanı Donald Trump'ın İran'ın balistik füze geliştirmeye devam etmesi nedeniyle 2018 yılında nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak geri çekilmesinin ardından nükleer anlaşmanın bazı yükümlülüklerini ihlal etti. Buna İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) bölgesel faaliyetleri de eklendi. Seçim kampanyası sırasında, Trump’ın İran’a azami baskı uygulama politikasını ve nükleer anlaşmayı canlandırma stratejisini tersine çevirme sözü veren Başkan Joe Biden’ın göreve gelmesiyle Tahran, Nisan 2021'de nükleer anlaşmayı canlandırmak amacıyla dolaylı müzakerelerin başlamasının ilk haftasında Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme seviyesini önce yüzde 20’ye, ardından yüzde 60 seviyesine çıkarmadan önce yüzde 20'ye çıkardı. Ayrıca NPT kapsamındaki Ek Protokol’den ayrılan Tahran o tarihten bu yana UAEA’nın nükleer tesislerdeki güvenlik kameralarına ait kayıtları ajansa teslim etmeyi de reddediyor.
Viyana’daki müzakereler geçtiğimiz yıl Mart ayında kesintiye uğradıktan ve askıya alındıktan sonra Tahran, uranyum zenginleştirme seviyesini iki kademede yükseltti. Fordo Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme seviyesini geçtiğimiz temmuz ayında yüzde 20’ye, Kasım ayında ise yüzde 60'a çıkardı.
UAEA, geçtiğimiz haziran ayında, İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’nde hızlı ve kolay bir şekilde daha yüksek uranyum zenginleştirmesini sağlayacak kafaları taşıyan değiştirilmiş santrifüjler kullandığı konusunda bir uyarıda bulundu.
UAEA ve Batılı ülkeler, Fordo Nükleer Tesisi ile ilgili tedirginlikleri nedeniyle İran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmada bu tesiste uranyum zenginleştirme çalışmaları yapılmasını yasaklamışlardı.
UAEA, geçtiğimiz Kasım ayında yayınladığı son raporunda, İran'ın yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş 386,4 kilogram uranyum ve yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş 62,3 kilogram uranyuma sahip olduğunu bildirdi.
UAEA Genel Direktörü Grossi, geçtiğimiz hafta Avrupa Parlamentosu’na verdiği brifingde İran'ın ‘başta zenginleştirilmiş uranyum olmak üzere çok sayıda nükleer silah yapmaya yetecek kadar nükleer malzeme topladığı’ konusunda uyardı.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.