Kulübeye Tıklat, Zamanda Tutsak'la aynı evrende mi geçiyor?

M. Night Shyamalan'ın yönettiği iki film, ortak bir bağı paylaşıyor

Fotoğraf: (Universal)
Fotoğraf: (Universal)
TT

Kulübeye Tıklat, Zamanda Tutsak'la aynı evrende mi geçiyor?

Fotoğraf: (Universal)
Fotoğraf: (Universal)

Kulübeye Tıklat (Knock at the Cabin) hayranı bir kişi, yönetmen M. Night Shyamalan'ın önceki filmlerinden birine bağlanabilecek bir sürpriz yumurta fark etti.
Bu hafta sinemalarda gösterime giren film, kıyamet günü tarikatı gibi görünen bir grubun 4 üyesinin sapa bir tatil kulübesinde kalan bir aileye yaklaşmasına odaklanıyor.
Clarisse Loughrey, The Independent için yazdığı 4 yıldızlı incelemesinde filmi "yaratıcı, Hitchcockvari anlayışıyla merkezindeki zorlu ahlaki bilmeceyi çözen, (büyük ölçüde) tek mekanda geçen, anlatı açısından dosdoğru bir korku" diye nitelendirdi.
Loughrey şöyle ekledi:  "Umarım Kulübeye Tıklat, Shyamalan'ın şok taktikleri kadar ustalığının da tebrik edilmesi gerektiğini hatırlatır."
Filmin başrollerinde küçük Wen'in (Kristen Cui) ebeveynlerine hayat veren Ben Aldridge ve Jonathan Groff yer alıyor. 4 davetsiz misafiriyse Dave Bautista, Rupert Grint, Abby Quinn ve Nikki Amuka-Bird canlandırıyor.
Amuka-Bird'ün Shyamalan'ın son projesi olan 2021 tarihli bilimkurgu filmi Zamanda Tutsak'ta (Old) da rol alması önemli. Zamanda Tutsak'ta Amuka-Bird, kendilerini hızla yaşlandıran bir sahilde sıkışıp kalmış bir grup insandan biri olan psikolog Patricia Carmichael'ı canlandırıyor.
Twitter kullanıcısı @ZackPeercy iki karakter arasında bağlantı kurarak "Merhaba, pekala, en önde gelen Zamanda Tutsak (2021) uzmanı olarak Nikki Amuka-Bird'ün canlandırdığı Patricia'nın hemşire bir kız kardeşi olduğunu söylediğine dikkat çekmem gerekiyor" yazdı.
Az önce Kulübeye Tıklat'ı izledim ve bu filmde, yine Amuka-Bird'ün oynadığı bahsi geçen hemşire kız kardeşle tanışıyoruz. Eğlenceli bir sürpriz yumurta! Seni görüyorum @MNightShyamalan!
Teknik olarak Zamanda Tutsak'ta Patricia'nın kız kardeşinin terapist olduğu belirtilirken, Amuka-Bird'ün Kulübeye Tıklat'ta canlandırdığı Sabrina karakteri hemşire. Öte yandan bu bağlantı yine de tesadüf olamayacak kadar yakın görünüyor ve kasten yerleştirilmiş bir sürpriz yumurta olabilir.
Bu teoriye başkaları da destek verirken bir Twitter kullanıcısı "İnanılmaz!" diye yazdı.
Shyamalan daha önce bazı filmlerini ortak evrende kurmuştu. Parçalanmış'ın (Split), Ölümsüz'le (Unbreakable) aynı evrende geçtiği ancak filmin sonunda ortaya çıkmıştı.
Kulübeye Tıklat halen sinemalarda.



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture