Ukrayna Savunma Bakanı: Yolsuzluk skandallarının ardından denetim sürüyor

Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov (EPA)
Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov (EPA)
TT

Ukrayna Savunma Bakanı: Yolsuzluk skandallarının ardından denetim sürüyor

Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov (EPA)
Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov (EPA)

Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov, yaptığı açıklamada yolsuzluk skandallarının ardından satın alma sözleşmelerinin denetimlerinin sürdüğünü duyurdu. Bakan, yakında istifa etmek zorunda kalabileceği yönündeki haberleri doğrulamayı reddetti.
Reznikov dün (Pazar) gazetecilere verdiği demeçte, tüm satın alma sözleşmelerinin “iç denetimlerini başlattık” dedi. Ancak Savunma Bakanı olarak kalıp kalmayacağını söylemeyi reddetti. “Bir kişi - Silahlı Kuvvetlerin Başkomutanı, Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy - Savunma Bakanı olarak kalıp kalmayacağıma karar veriyor” ifadelerini kullandı.
Reznikov, “Bir avukat olarak uzmanlığım, kendim için kesinlikle ilginç bir proje bulacağıma dair iyimser düşünmeme izin veriyor. Bu sadece savaşı kazanmamıza izin vermekle kalmayacak, aynı zamanda daha sonra Rusya Federasyonu'nun askeri ve siyasi liderliğini de cezalandıracak” dedi.
Ukrainska Pravda internet sitesi, kimliğini belirtmediği kaynakların, 56 yaşındaki Reznikov'un önümüzdeki hafta yerini 37 yaşındaki Askeri İstihbarat Servisi Başkanı Kirillo Budanov'a bırakacağını söylediğini bildirmişti.
İnternet sitesine göre hukuk okuyan Reznikov Adalet Bakanı olarak atanabilir.
Bu savaşın en ünlü simalarından biri olan Reznikov, Kasım 2021'de Ukrayna Savunma Bakanlığı’na atandı ve Rusya'nın geçen yıl 24 Şubat'ta başlayan Ukrayna işgali boyunca silahlı kuvvetleri yönetti. Reznikov, Ukrayna güçlerini desteklemek için Batı silahlarının güvence altına alınmasına da yardım etti.
Ancak bakanlık son zamanlarda yolsuzluk skandallarıyla boğuşuyor. Geçtiğimiz ay Rus saldırısının başlamasından bu yana Ukrayna'daki en büyük siyasi sarsıntıda istifaya zorlanan yaklaşık 10 kişi arasında savunma yetkilileri de yer aldı.
Orduya lojistik destek sağlayan Reznikov'un yardımcısı Vyacheslav Shapovalov, Savunma Bakanlığı'nın temel gıda maddelerinin mevcut fiyatlarının iki ila üç katı fiyatlarla gıda sözleşmeleri imzalamakla suçlanmasından sonra istifa etti.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times