Kandilli Rasathanesi: 17 Ağustos 1999'dakinin büyüklüğüne eşit bir deprem... Bu depremler bir yıla yakın sürebilir

AA
AA
TT

Kandilli Rasathanesi: 17 Ağustos 1999'dakinin büyüklüğüne eşit bir deprem... Bu depremler bir yıla yakın sürebilir

AA
AA

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan depremin 17 Ağustos 1999'da meydana gelenle eşit büyüklükte olduğunu belirterek, "Dolayısıyla bu coğrafyada 24 yıllık geçen bir sürede gördüğümüz en büyük depremle karşı karşıyayız." dedi.
Toplamda 10 ili etkileyen 7,7 büyüklüğündeki depreme ilişkin Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde basın toplantısı düzenlendi.
Enstitü Müdürü Prof. Dr. Özener, Pazarcık merkezli depremin 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Gölcük depreminden sonra yaşanan en büyük deprem olduğunu söyledi.
Depremin 10 ili etkilediğini, KKTC, Irak ve Suriye'de de hissedildiğini belirten Özener, "Bu deprem, 17 Ağustos 1999'dakinin büyüklüğüne eşit bir deprem. Dolayısıyla bu coğrafyada 24 yıllık geçen bir sürede gördüğümüz en büyük depremle karşı karşıyayız." diye konuştu.
Özener, depremin 'moment magnitüd' büyüklüğünün 7,7 olduğunu, Kandilli'nin lokasyon tespitinin Gaziantep sınırları içinde, AFAD'ın tespitinin ise Kahramanmaraş il sınırında kaldığını belirterek, AFAD ve Kandilli'nin lokasyonlarının farklı gibi görünse de aslında birbirine çok yakın noktalar olduğunu ifade etti.
İki lokasyon arasında 15 kilometre bulunduğunu, bunun da çok doğal olduğunu dile getiren Özener, 100 civarında artçı depremlerin yaşandığını, bunların yaklaşık 53'ünün 4'ün üzerinde olduğunu aktardı.

"Bu depremler bir yıla yakın sürebilir"
Özener, ekip arkadaşlarının şu anda büyük artçı depremleri çözdüklerini anlatarak, şunları söyledi:
"İlerleyen zamanlarda daha küçük depremlerin çözümlerine ulaşınca bu sayıların çok daha arttığını göreceksiniz. 7 tanesi 5'in üzerinde deprem, 1 tane de ana artçı şok olarak adlandırabileceğimiz 6.6'lık bir depremimiz var. Bu depremlerin önümüzdeki haftalarda devam edeceğini, yoğunluğunu azaltarak izleyeceğiz. Ama bu depremler aylarca hatta bir yıla yakın sürebilir."
Prof. Dr. Özener, 2017 yılındaki Bodrum Kos depreminin 9 bin 9 artçısı olduğuna dikkati çekerek, "Bu bir fikir verebilir. Dolayısıyla bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın da bundan sonra olacak, olası artçı sarsıntılara karşı hazır olması gerekiyor. Hasarlı binalarına girmemelerini ve yetkililere, özellikle AFAD yetkililerine kulak vermelerini istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Doğu Anadolu Fayı üzerinde tarih boyunca deprem yaşandığını anlatan Özener, "sismik boşluk" olarak adlandırdıkları, uzun yıllardır sismik aktivite olmayan ve enerji biriken yerlerin olduğunu söyledi.
Özener, düzenledikleri basın toplantılarında, Marmara'da bir deprem beklentisi varken Doğu Anadolu Fayı ile Kuzey Anadolu Fayı'nın doğu kesiminde de sismik boşluklarda deprem olabileceği yönünde uyarılarda bulunduklarını hatırlattı.
Doğu Anadolu Fayı'nda en son Elazığ depreminin meydana geldiğini, ardından 6 ve 6,5 büyüklüğünde depremler yaşandığını işaret eden Özener, şu ifadeleri kullandı:
"Bu ve buna benzer depremler bu coğrafyada maalesef olacaktır. Dolayısıyla depremin ne zaman ve nerede olacağından öte bizim ne kadar hazır olabileceğimiz ve riskleri nasıl azaltabileceğimiz konusunda çalışmalarımızı geliştirmekteyiz. Türkiye'de bu konuda 'Türkiye Afet Risk Azaltma Planı' hazırlandı. İllerin afet risk azaltma planları yapıldı ve gelişmekte."
Her fayın enerji biriktirme hızının aynı olmadığının altını çizen Özener, "Bazı bölgelerde aynı uzunluktaki fayların, deprem tekrarlama aralıkları 100, 150, 200 yıl olabilirken bazı bölgelerde 500 yıl olabiliyor. Yani bizim yakın tarihte deprem görmemiş olmamız, buralarda deprem görmeyeceğimiz anlamına gelmez." diye konuştu.

"Vatandaşlarımızın her an tedbirli olması gerekir"
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat ise bu depremin son 20-25 yılın en büyük depremlerinden biri olduğunu anlattı.
Bunun, yarıçapı 200 kilometrekarelik alanda tahribata, can kaybına ve hasara neden olabilecek bir deprem olduğuna dikkati çeken Kalafat, "Dolayısıyla birçok ili de etkilemiştir. Bu tür depremler biliyorsunuz, 'çoklu kırılma' diye tabir ettiğimiz yaklaşık 67 saniye içerisinde en az 5-6 tane parçanın kırılmasıyla meydana gelmektedir. Dolayısıyla 'moment' olarak baktığımızda tek bir deprem gibi düşünüyoruz ama 5-6 parça her biri 6'nın üzerinde depremler." dedi.
Bu depremin 17 Ağustos'tan farkı olmadığını dile getiren Kalafat, "Bu depremin artçıları hemen hemen 1 yıl devam edecektir. Dolayısıyla vatandaşlarımızın her an tedbirli ve teyakkuz içerisinde olması gerekir." diye konuştu.
BDTİM Müdür Yardımcısı Dr. Selda Altuncu Poyraz da Türkiye'de deprem farkındalıklarının 1999 depreminden sonra oluştuğunu belirtti.
Kandilli Rasathanesi'ne deprem bölgesinden birçok telefon geldiğini anlatan Poyraz, iki vatandaşın enkaz altından aradığını, bir vatandaşın da gardırobun evin kapısına düştüğünü ve iki çocuğuyla evden çıkamadığını söylediğini aktardı.
Poyraz, enkaz altındaki vatandaşlara daha hızlı ulaşılabilmesi için telefonların gereksiz yere meşgul edilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.



Uber bu yıl Suudi Arabistan'da otonom araçları piyasaya sürecek

Uber CEO'su Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda (Şarku’l Avsat)
Uber CEO'su Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda (Şarku’l Avsat)
TT

Uber bu yıl Suudi Arabistan'da otonom araçları piyasaya sürecek

Uber CEO'su Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda (Şarku’l Avsat)
Uber CEO'su Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda (Şarku’l Avsat)

Uber CEO'su Dara Khosrowshahi, şirketin bu yıl Suudi Arabistan'da otonom araçları piyasaya sürmeyi planladığını açıkladı. Khosrowshahi, Uber'in şu anda otonom sürüş alanındaki ortaklarının yanı sıra Suudi Arabistan'daki bazı bakanlıklarla da görüşme halinde olduğunu kaydetti.

Khosrowshahi, Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'nda düzenlenen bir panelde yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın projelerini her zaman büyük bir hırs ve ivmeyle yürüttüğünü söyledi ve bu teknolojileri yakında sahada görmekten duyduğu heyecanı dile getirdi.

Suudi Arabistan'ın şirket için en hızlı büyüyen pazarlardan biri olduğunu sözlerine ekleyerek, platformdaki Suudi sürücü sayısının 140 bini aştığını, yolcu sayısının ise 4 milyon kullanıcıya ulaştığını belirtti. Khosrowshahi, Uber'in şu anda Suudi Arabistan'da 20 şehirde faaliyet gösterdiğini, yüzde 70'in üzerinde kayda değer bir büyüme kaydettiğini ve ülkenin şehirleşmesi genişledikçe bu büyümenin devam etmesini beklediğini bildirdi.

Khosrowshahi, Riyad Metrosu projesini ‘muhteşem’ olarak tanımladı ve Uber'in metronun ilk ve son durakları için indirimli ücretler sunduğunu açıkladı. Toplu taşımayla bütünleşen bir yaşam tarzı inşa etmeyi amaçladıklarını vurgulayan Khosrowshahi, Uber araçlarının daha verimli bir ulaşım sisteminde tamamlayıcı rol üstlenerek, park yeri ihtiyacını azaltıp, konut amaçlı alanlar yaratılmasını hedeflediklerini söyledi.

Mobilitenin geleceğiyle ilgili olarak Khosrowshahi, otonom araçlar hakkında konuştu ve yollarda daha fazla güvenlik sağladıkları, dikkat dağınıklığına veya ihmale eğilimli olmadıkları ve sürekli olarak verilerden ve dünya çapında kat ettikleri milyonlarca milden yeni bir şey öğrendikleri için bunları ‘gelecek vadeden araçlar’ olarak tanımladı.

Khosrowshahi, otonom sürüş teknolojilerinin yolcu, teslimat ve ticari taşımacılıkta devrim yaratacağını, çünkü daha güvenli ve daha ucuz bir seyahat yolu sağlayarak talep üzerine mobilite hizmetlerini daha geniş bir kullanıcı kitlesine sunacağını ifade etti.

Uber'in şu anda 18 ortakla otonom araçlar üzerinde çalıştığını ve bu teknolojinin güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamak için şehirler ve düzenleyicilerle entegre olan bir platform olmayı hedeflediğini vurguladı.