Devrim Muhafızları gazetesi, Hatemi’yi rejimi devirmeye çalışmakla itham ediyor

Civan: Reformcu Cumhurbaşkanı ve Mir Hüseyin Musevi, madalyonun iki yüzü

Eski Reformcu Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve yakın müttefiki Mir Hüseyin Musevi (Getty Images)
Eski Reformcu Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve yakın müttefiki Mir Hüseyin Musevi (Getty Images)
TT

Devrim Muhafızları gazetesi, Hatemi’yi rejimi devirmeye çalışmakla itham ediyor

Eski Reformcu Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve yakın müttefiki Mir Hüseyin Musevi (Getty Images)
Eski Reformcu Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve yakın müttefiki Mir Hüseyin Musevi (Getty Images)

Devrim Muhafızlarının sözcülüğünü yapan Civan gazetesi, İran İslam Cumhuriyeti anayasasının “etkinliği” konusundaki çelişkili tutumlarıyla beraber İran’da köklü reformlar yapılması çağrısında bulundukları iki ayrı açıklamadan sonra, eski reformcu Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ile müttefiki Mir Hüseyin Musevi’ye saldırdı.
Hatemi’nin ve onun öncesinde Musevi’nin açıklamaları, 1979 Devriminin yıldönümünden günlerden önce yapıldı. Her iki lider, İran’da pek çok krizin yanı sıra iktidardan yana genel anlamda bir memnuniyetsizlik ve hayal kırıklığının mevcut olduğu konusunda görüş birliğine sahip.
Hatemi reformun, İslam Cumhuriyeti’nde “anayasa ruhuna” dönmekle mümkün olacağını belirtti. Ancak “Reform talebi, denenen yol ve yöntemle, imkânsız hale geldiğini söyleyemesek de “Halk, rejimden ümit kesmekte haklı.” ifadeleriyle en azından bir çıkmaza girdi. Rejimi devirme taleplerine itiraz eden Hatemi, “güç dengesi, yetenekler ve devletin gücü” sebebiyle bunun “imkânsız” olduğunu ifade etti.  Hatemi yönetimin, “reforma yönelik herhangi bir hareket ve hatalardan kaçınma belirtisi göstermemesinden” duyduğu üzüntüsünü belirterek, “kendini yenilemenin, krizlerden çıkmak için daha az maliyetli ve verimli olacağının” altını çizdi.
Hatemi’nin tutumu, 2009 cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarını reddetmesi ve diğer reformcu aday Mehdi Kerrubi eşliğinde “Yeşil Devrim” protestolarına liderlik etmesi sebebiyle Şubat 2011’den bu yana ev hapsinde tutulan reformcu müttefiki Mir Hüseyin Musevi’nin tutumlarıyla çelişki arz ediyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Mir Hüseyin Musevi pazar günü yaptığı açıklamada, 2009 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, anayasaya itibar edip onun tüm maddelerini etkinleştirmeyi taahhüt ettiği tutumundan geri adım attığını ilan etti.
Musevi, yeni bir anayasa hazırlanıp bunun “özgür ve adil” seçimlerle halk oylamasına sunulması yoluyla İslam Cumhuriyeti’ne alternatif bir siyasi yapı çağrısı yaparak daha da ileri gitti. Açıklamasında ülkedeki en büyük krizin, “çelişkili siyasi yapı ve sürdürülemez ana sistem” olduğunu ifade etti.
Devrim Muhafızlarının siyasi ofisine bağlı Civan gazetesi, Musevi ve Hatemi’nin açıklamalarını; “Her iki açıklamaya da egemen olan ruh, rejimi devirmek ve İslam Cumhuriyeti’ndeki yasal kurumları hükümsüz kılmaktır. Biri yumuşak bir üslup istiyor, diğeri güç; bu yüzden Hatemi ve Musevi bir madalyonun iki yüzüdür.” ifadeleri ile değerlendirdi.
Gazetenin değerlendirmesi; Devrim Muhafızlarına bağlı Tesnim Haber Ajansı’nın Hatemi’nin açıklamasına işaret ederek Musevi’nin açıklamasıyla alay etmesinden sonra yapıldı. Civan gazetesi, Musevi’nin açıklaması, resmen “rejimi devirme” ve “İslam Cumhuriyeti’ni hükümsüz kılma” çağrısı yaparken Hatemi’nin açıklaması, “farklı edebi ifadeler kullanmakla birlikte Musevi ile aynı yönde ilerleyip rejimin yapısına saldırdı. Hatemi, 2009 fitnesindeki gibi, sopa ve havuç ikilisinden havucu seçiyor ve böylece sopayı temsil eden Musevi’nin açıklamasıyla sınırları belirginleştiriyor. Yine Hatemi 2009 fitnesi gibi yöneticilerden, gerilimleri ve çekişmeleri sona erdirip ev hapsini kaldırmalarını talep ederken, fitnenin liderleri (Musevi ve Kerrubi), ülkeye karşı işledikleri adaletsizlik sebebiyle halktan özür dilemeyi reddediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Refsancani’ye bağlı gazetelerden Sazendegi, Hatemi’nin açıklamasının Musevi’nin açıklamasına bir karşılık olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Musevi mevcut anayasanın çiğnendiğini duyurdu. Hatemi, mevcut durumda rejimin devrilmesinin imkânsız olduğuna inanıyor ve yabancılara bağlı akım bunu istese bile, halkın özgürlüğünü ve ilerlemesini aramıyor.  Ancak sonuç kaos, iç savaş ve yıkım olacak."



Lübnan'ın güneyindeki Tire'yi sarsan şiddetli saldırılarda 9 kişi öldü, 30 kişi yaralandı

Sivil savunma personeli, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda ve Sur kentleri arasında yer alan Sarafand kasabasına gece boyunca düzenlediği hava saldırısının ardından enkaz ve molozları kaldıran bir ekskavatörün yanından geçiyor (AFP)
Sivil savunma personeli, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda ve Sur kentleri arasında yer alan Sarafand kasabasına gece boyunca düzenlediği hava saldırısının ardından enkaz ve molozları kaldıran bir ekskavatörün yanından geçiyor (AFP)
TT

Lübnan'ın güneyindeki Tire'yi sarsan şiddetli saldırılarda 9 kişi öldü, 30 kişi yaralandı

Sivil savunma personeli, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda ve Sur kentleri arasında yer alan Sarafand kasabasına gece boyunca düzenlediği hava saldırısının ardından enkaz ve molozları kaldıran bir ekskavatörün yanından geçiyor (AFP)
Sivil savunma personeli, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda ve Sur kentleri arasında yer alan Sarafand kasabasına gece boyunca düzenlediği hava saldırısının ardından enkaz ve molozları kaldıran bir ekskavatörün yanından geçiyor (AFP)

Lübnan medyası dün, enkaz kaldırma operasyonları devam ederken İsrail'in Tyre (Sur) kentine düzenlediği saldırılarda ölü sayısının 9'a yükseldiğini, 30'dan fazla yaralı olduğunu bildirdi. Lübnan Ulusal Haber Ajansı, savaş uçakları ve insansız hava araçlarının iki dalga halinde gerçekleştirdiği ve konutları hedef alan saldırıların ardından ölü sayısının kesinleşmediğini belirtti. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan aktardığına göre İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının 3 bin 117 kişiye, yaralananların sayısı ise 13 bin 888 kişiye yükseldi.

Ajansa göre, Tire kentine düzenlenen saldırılarda çok sayıda yaralı olması nedeniyle, Tire hastanelerinden her kategoriden kan bağışı yapılması yönünde çağrı yapıldı. Saldırılar, vurulan yerlerde de büyük yıkıma neden oldu. Sivil savunma, ambulans hizmetleri ve Kızılhaç ekipleri, yaralıların hastanelere taşınması ve yangının söndürülmesi için çalışmalarını sürdürüyor.

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki sahil kenti Tire'de bulunan yerleşim bölgelerindeki Hizbullah özel kuvvet merkezlerini bombaladığını belirtti.

İsrail ordusu, gün içinde İsrail'e füze fırlatılan rampaların imha edildiğini, onlarca Hizbullah savaşçısını öldürdüğünü ve bilinen sığınakların yok edildiğini vurguladı.