Deprem Suriye’de arkeolojik alanlara zarar verdi: Hasarlardan en büyük payı Halep aldı

Son deprem sonucunda hasar gören birkaç Suriye arkeolojik alanından kareler (SANA)
Son deprem sonucunda hasar gören birkaç Suriye arkeolojik alanından kareler (SANA)
TT

Deprem Suriye’de arkeolojik alanlara zarar verdi: Hasarlardan en büyük payı Halep aldı

Son deprem sonucunda hasar gören birkaç Suriye arkeolojik alanından kareler (SANA)
Son deprem sonucunda hasar gören birkaç Suriye arkeolojik alanından kareler (SANA)

Şam'daki Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü dün yaptığı bilgilendirmede, deprem sonucu bazı arkeolojik alanların hasar gördüğünü bildirdi.
Halep Kalesi, değirmenin bazı bölümlerinin yıkılması, çatlakların, yarılmaların meydana gelmesi ve kuzey doğu surlarının bazı bölümlerinin yıkılması dahil olmak üzere küçük ve orta dereceli hasarlara maruz kaldı. Ayrıca Eyyubi Camii’nin minaresinin tepesinin büyük bir kısmı yıkıldı. Kale girişleri hasar gördü ve Memlük burçlarının girişi de dahil olmak üzere taşların bir kısmı düştü.
Osmanlı imarethanesi de hasar gören alanlardan biri oldu. Ayrıca Halep Ulusal Müzesi sergi alanı içindeki bazı müze eserleri de hasar gördü ve müzenin cephesinde çatlaklar oluştu.
Eski Halep şehri de hasar gördü. Birçok özel konutta çökmeler meydana geldi ve çatlaklar oluştu. Batı surlarına bitişik tarihi Akabe Mahallesi'nin hasar gördüğü ve yıkıldığı yer, Bab-ı Antakya’ya çok da uzak değil. Tarihi binaların bulunduğu Celum semtinde, eğimli tavanların, duvarların ve cephelerin bazı bölümlerinin düşmesi de dahil olmak üzere ciddi yapısal hasar meydana geldi. Hendek Caddesi'ndeki eski özel evler, Halep'teki tarihi camilerin bir dizi minaresinin düşmesine ek olarak orta ve küçük hasarlardan etkilendi.
Eski şehrin merkezindeki bir tepede yer alan Halep Kalesi, dünyanın en büyük ve en eski kalelerinden biridir ve 12. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar olan dönemdeki askeri gücün bir örneğidir. Ayrıca M.Ö. 10. yüzyıldan İslami dönemlere kadar uzanan medeniyetlerin kanıtlarını da içerir. Bu, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) onu Dünya Mirası Listesi'ne dahil etmesine neden oldu.
Hama kentinde, Şeyh Anbar Mahallesi’ndeki el-Barazi evi de dahil olmak üzere bazı arkeolojik yapıların tarihi cephelerinin bir kısmı yıkıldı. Başura Mahallesi’ndeki diğer tarihi binaların duvarlarında çatlaklar oluştu.
Selimiye şehrinde İmam İsmail Camii'nin minaresinin üst bölümünün bir kısmı devrildi ve caminin cephesi çatladı. Şemimiş Kalesi'nin dış surlarının bir kısmı da yıkıldı. Suriye kıyısındaki Tartus'ta Markab Kalesi içindeki bazı yapılar hasar gördü ve kuzey tarafındaki yuvarlak bir burçtan bir blok düştü. Sarp kayalıklardan kopan parçalar Kadmus Kalesi'nin yakınlarına düştü ve kalenin çevresindeki bazı mütevazı konut binalarının yıkılmasına neden oldu. Ayrıca Humus kentinin batısındaki Kusayr kentinde Ulu Cami'nin minaresinin yıkılması da kayıtlara geçti.



Paris, "Filistin devleti" ile barışı savunuyor

Paris, "Filistin devleti" ile barışı savunuyor
TT

Paris, "Filistin devleti" ile barışı savunuyor

Paris, "Filistin devleti" ile barışı savunuyor

Paris, gelecek eylül ayında New York'ta yapılacak BM Genel Kurulu toplantıları sırasında Filistin devletini tanıyarak Ortadoğu'da barışı ilerletmeyi ve Filistin-İsrail çatışmasına son vermeyi hedefliyor.

Fransa'nın beklenen hamlesi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macronun X’te attığı bir tweet ile duyuruldu. İlk paragrafta şöyle yazıyordu: "Fransa, Ortadoğu'da adil ve kalıcı bir barışa olan tarihi taahhüdünü yerine getirerek Filistin Devleti'ni tanımaya karar verdi. Bunu önümüzdeki Eylül ayında BM Genel Kurulu'nda resmen duyuracağım."

Macron'un X’te Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a Fransa'nın önümüzdeki Eylül ayına kadar Filistin Devleti'ni tanımayı planladığını bildiren bir mesaj yayınlamasından birkaç saat sonra, ABD Başkanı Donald Trump, Macron'un planlarını reddederek, "(Macron'un) ne söylediğinin önemi yok. Çok iyi bir adam, ona hayranım ama açıklamalarının hiçbir ağırlığı yok" ifadelerini kullandı.

ABD'nin bu tutumu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Macron'un kararını kınamasıyla büyük ölçüde örtüşüyor. Netanyahu, böyle bir hareketin "terörü ödüllendirdiğini ve İran'ın başka bir vekil güç yaratacağını gösterdiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre önümüzdeki pazartesi ve salı günleri Suudi Arabistan ile birlikte “iki devletli çözüm” konferansına başkanlık edecek olan Fransa, daha önce birçok ülkeye diplomatik kanallardan konferansa katılmamaları yönünde çağrıda bulunan Washington'ın hamlesinden çekiniyor. Konferansa ABD ve İsrail temsilcileri katılmayacak.