Sudan varılan anlaşmasının başarısızlığına yönelik uyarı yapıldı

Hartum'da Çerçeve Anlaşması’na karşı protesto gösterisi düzenlendi. (AFP)
Hartum'da Çerçeve Anlaşması’na karşı protesto gösterisi düzenlendi. (AFP)
TT

Sudan varılan anlaşmasının başarısızlığına yönelik uyarı yapıldı

Hartum'da Çerçeve Anlaşması’na karşı protesto gösterisi düzenlendi. (AFP)
Hartum'da Çerçeve Anlaşması’na karşı protesto gösterisi düzenlendi. (AFP)

Sudan'da dün ordu ve sivil oluşumlar arasında varılan ‘Çerçeve Anlaşması’nın başarısız olduğuna dair uyarılar yapıldı. Bu, askeri liderlerin ‘kendileriyle siviller arasında imzalanan anlaşmadan geri çekilme’ olarak yorumlanan açıklamalarının ardından geldi.
En belirgin uyarılar, muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG) önde gelen liderlerinden biri olan Sudan Egemenlik Konseyi'nin eski üyesi Muhammed el-Faki Süleyman'ın pazartesi günü sendikalarla yaptığı diyalog toplantısındaki açıklamalarında geldi. Süleyman açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Biz (ÖDBG) çerçeve anlaşmanın var olduğunu, alternatifi bulunmadığını ve boşa düşerse ülkeyi çatışmaya sürükleyeceğini söylüyoruz. Bu bizim istemediğimiz bir şey. Çünkü ülkemiz buna hazır değil ve ekonomik şartlar da buna dayanamaz.”
‘Güvenlik ve askeri teşkilatların gözü önünde gerçekleşen militarizasyon ve seferberlik operasyonları’ olarak nitelendirdiği duruma karşı uyarıda bulunan Muhammed el-Faki Süleyman, bu kurumları insanlar arasında meydana gelebilecek olası çatışmalardan sorumlu tuttu. “Belki de bu teşkilatlar söz konusu tehlikeli eylemi kutsuyor. Seferberlik söylemi ve militarizasyon çağrısı etnik ve ırkçı bir temele dayanıyor” dedi.
El-Faki Süleyman sözleri şöyle sürdürdü:
“Cuba Barış Anlaşması uyarınca hükümete katılan silahlı mücadele hareketleri yanlış seçimler yaptı. Ancak seçimlerindeki hata, onlara karşı yürütülen ırksal ve etnik seferberliği haklı çıkarmıyor. Barış güçlerine karşı halkın seferber edilmesi çok tehlikeli bir meseledir. Tehlike devletin liderliğinin bilgisi ile çağrılıyor ve ülkedeki koşulların patlaması konusunda uyarı veriyor. Ülke çok kırılgan bir durumda yaşıyor ve etnik kökene dayalı herhangi bir çatışma, bölgedeki tüm savaşları aşan, uzun bir iç savaşa yol açabilir. Biz yeniden savaşa dönmeye hazır değiliz.”
El-Faki Süleyman, eski rejim unsurlarının ve İslamcıların gerilimi artırmak, nefreti körüklemek, nefret söylemini ve başkaldırıyı yaymak için çaba sarf ettiklerine ve daha fazla ekonomik bozulma peşinde olduklarına işaret etti.
Ülkenin güvenlik ve ekonomik sorunlarına temel çözüm olarak Çerçeve Anlaşması’nda ilerleme çağrısında bulunan el-Faki Süleyman, “Çerçeve anlaşmayla ilerliyoruz. Çünkü tek çözüm bu ve ülkenin sorunlarının başka bir çözümü yok. Büyük bir cesaretle söylüyoruz: Devlet kurumlarında reform yapmanın tek yolu budur” ifadesini kullandı.
Egemenlik Konseyi Üyesi Korgeneral Şemseddin Kebbaşi'nin, ‘Çerçeve anlaşmayı imzalayan güçlerin yetersiz olduğunu, on kişinin imzaladığı bir anlaşmayla devam etmeyeceklerini’ söylediğine atıfta bulunan Süleyman şu ifadeleri kullandı:
“Çerçeve Anlaşması’na katılanların sayısı, onu başarıya ulaştırmak ve demokratik geçişi güvence altına almak için yeterli. Yetmezse çerçeve anlaşmanın yetkilerini kim genişletecek? Şu an anlaşmayı imzalayan güçler arasında, anlaşmaya katılmak için bir dizi talebi değerlendirmek üzere bir diyalog yürütüyoruz. Buna kim katılırsa, başka bir tarafın koşullarına göre değil, devrimin koşullarına ve devrim güçlerine katılacaktır. Bu herkes için açık olmalı. Çerçeve Anlaşması’nı kimin imzalayacağını veya bir sonraki hükümete kimin katılacağını belirleyen taraf, devrim güçleridir.”
El-Faki Süleyman, eski rejim güçlerinin önderlik ettiği Çerçeve Anlaşması’na karşı ‘büyük bir saf” olarak adlandırdığı duruma karşı da uyarıda bulundu. “Durumun bu şekilde devam etmesini istiyorlar ve otuz yıllık iktidarlarında kurdukları paralel devlet üzerinden devletin düşmesi de dahil her türlü seçeneği gözetmeye hazırlar” dedi.



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)

Filistinli yetkililere göre Gazze'de ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan kaynaklar, Tel Aviv yönetiminin Katar'ın başkenti Doha'daki müzakerelere, ihtilaflı konularda karar vermeye yanaşmayan bir heyet gönderdiğini savunuyor. 

Ayrıca yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretiyle "zaman kazanmaya" çalıştığını ve süreci tıkadığını ileri sürüyor. 

Netanyahu, 7-10 Temmuz'da gerçekleştirdiği ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmişti. Ancak beklenen 60 günlük ateşkesin sağlandığına dair bir açıklama yapılmamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi ve bölgeye yardım girişleri gibi konularda uzlaşma sağlanamadığını belirtiyor. 

BBC, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığını aktarıyor. İsrail ordusunun Gazze'nin 1 ila 1,5 kilometre içine giren bir alandaki "tampon bölgeleri" bırakmak istemediği ifade ediliyor.

Diğer yandan Hamas'ın tampon bölgelere ait haritaları istediği ve sözkonusu alanın söylenenden çok daha büyük olduğunun ortaya çıktığı aktarılıyor. Buna göre İsrail ordusu, bazı noktalarda Gazze'nin 3 kilometre kadar içine giren tampon bölgeler inşa etmeyi planlıyor. 

Filistinli örgütün ilk etapta bu konuda taviz vermeyi düşündüğü fakat haritaları görünce bundan vazgeçtiği ifade ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin tamamında işgalini sürdürmeyi planladığı aktarılıyor.

Kaynaklardan biri, Netanyahu yönetiminin tutumuna dair şunları söylüyor: 

Bu görüşmeleri hiçbir zaman ciddiye almadılar. Bunları zaman kazanmak ve sahte bir ilerleme görüntüsü vermek için kullandılar.

Diğer yandan New York Times'ın (NYT) analizinde, Netanyahu'nun Gazze savaşını iktidarını sürdürmek için kullandığına dikkat çekiliyor. 

Netanyahu'nun, savaşın sürmesini isteyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi radikal sağcı koalisyon ortaklarını memnun etmek için ateşkese yanaşmadığı ifade ediliyor. 

Analizde, Netanyahu'nun Nisan 2024'te ateşkes yapmayı düşündüğü fakat yine aynı baskılar nedeniyle geri adım attığı belirtiliyor. Bazı Amerikalı yetkililerin, Netanyahu'yla İsrail halkının yüzde 50'sinin savaş yerine rehine takası anlaşmasını istediğine dair anket sonuçları paylaştığı, İsrail liderininse şöyle yanıt verdiği aktarılıyor: 

Evet ama bu yüzde 50'lik kesim benim seçmenlerimden oluşmuyor.

Başbakanın yargı reformu paketinin 2023'te büyük protestolara yol açtığı, hatta yedek askerlerin greve gittiği anımsatılıyor. Bunlara ek olarak Netanyahu hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla açılan davaların sürdüğü hatırlatılıyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Kasım 2024'te tutuklama emri çıkarmıştı. 

Analizde, Netanyahu'nun Gazze savaşını uzatarak bu davalardan kendini korumaya çalıştığı belirtiliyor. "İsrail hiç olmadığı kadar güvensiz bir konumda" denen analizde, başbakanın hamlelerinin ülke tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturduğu ifade ediliyor: 

Netanyahu, 21. yüzyılın felaketlerinden birinin mimarı ve bu felaket, İsrail'in adını muhtemelen onlarca yıl lekeleyecek.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, New York Times