MASAM Yemen’de mayın temizlemeye devam ediyor

MASAM Müdürü Kasabi, Aden ve Kızıldeniz kıyısındaki mayın temizleme ekiplerini denetledi

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) tarafından yürütülen Yemen'deki Mayın Temizleme Projesi MASAM’ın Müdürü, Yemen'deki mayın temizleme ekipleriyle bir araya geldi (MASAM Medya Ofisi)
Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) tarafından yürütülen Yemen'deki Mayın Temizleme Projesi MASAM’ın Müdürü, Yemen'deki mayın temizleme ekipleriyle bir araya geldi (MASAM Medya Ofisi)
TT

MASAM Yemen’de mayın temizlemeye devam ediyor

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) tarafından yürütülen Yemen'deki Mayın Temizleme Projesi MASAM’ın Müdürü, Yemen'deki mayın temizleme ekipleriyle bir araya geldi (MASAM Medya Ofisi)
Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) tarafından yürütülen Yemen'deki Mayın Temizleme Projesi MASAM’ın Müdürü, Yemen'deki mayın temizleme ekipleriyle bir araya geldi (MASAM Medya Ofisi)

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) tarafından yürütülen Yemen'deki Mayın Temizleme Projesi MASAM’ın Müdürü Usame el-Kasabi, Aden ve Yemen'in batı kıyılarında konuşlandırılan "MASAM" mühendislik ekiplerinin çalışmalarını denetlemek üzere periyodik ziyaretlerde bulundu.
Yemenli yetkililerle, MASAM’ın çalışmalarının karşılaştığı zorlukları ele alan Kasabi, MASAM tarafından paylaşılan bir basın açıklamasına göre projenin uzmanları ve bağlı kuruluşlarıyla birkaç toplantı yaptı. Onlarla birlikte geçmiş dönemdeki başarı raporlarını ve performans ilerleme düzeyini gözden geçirdi.
Kasabi ayrıca Yemen Ulusal Mayın Eylem Programı Direktörü Emin el-Akili ve Aden Mayın Eylem Programı Yürütme Merkezi Direktörü Kaid Heysem ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Rapora göre Kasabi, MASAM ekiplerinin karşılaştığı zorlukları ele aldı ve projenin sivillerin hayatını güvence altına alma hedefine hizmet etmek için saha çalışmalarını kolaylaştıracak çözümler geliştirdi. MASAM sivillerin tarım arazilerini ve mülklerini Yemen coğrafyasında yoğun ve gelişigüzel ekilen mayın tarlalarından kurtarmayı hedefliyor.
Yemen Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakan Yardımcısı Dr. Nizar Basuhaib'i kabul eden Kasabi, görüşmede projenin Aden'deki ve Yemen'deki başarıları ve Yemenlilerin hayatlarını mayın tehlikesinden korumadaki insani rolü hakkında bilgilendirme yaptı.
Yemen Planlama Bakan Yardımcısı, MASAM projesinin Yemen'de faaliyet gösteren en önemli insani yardım projelerinden biri olduğunu ve etkisinin yüzbinlerce Yemenliye dokunduğunu söyledi. MASAM’ın fedakarlıkları tüm Yemenliler, başkanlık, hükümet ve insanlar tarafından takdir edildi.
Mayın temizleme alanında çalışan insani yardım kuruluşlarının rolünün nasıl etkinleştirilebileceğini tartışan Kasabi ve Basuhaib, ayrıca mayınların tehlikesi ve bu tehlikelerden kaçınma yolları ile ilgili toplumsal farkındalığı artırma konusunu da masaya yatırdılar. Kasabi, MASAM’ın medya ofisi aracılığıyla yaptığı açıklamada vatandaşları mayınların tehlikeleri konusunda eğitme ve mayınlardan kaynaklanan insani trajedilere ışık tutma konularında etkili bir şekilde çalışma yürütüldüğünü belirtti.
Kasabi, “8'den fazla Yemen vilayetinde görev yapan tüm proje ekipleri bilinçlendirme kampanyaları yürütüyor” dedi.
MASAM Müdürü, Yemen'deki mayın kurbanlarını belgelemek ve takip etmek için resmi kanalları etkinleştirmenin yanı sıra Husi mayınlarından kaynaklı sivillere karşı işlenen suçları açıklayan yarı periyodik resmi raporların yayınlanmasının da önemini vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın MASAM Medya Ofisi’nden aktardığı habere göre, Kasabi, Aden ve batı kıyısındaki mühendislik ekiplerinin liderleriyle kapsamlı bir toplantı yaptı. MASAM ekiplerinin liderleri ile çalışmaların ilerleyişi ve başarı düzeyini tartışan Kasabi, mühendislik ekiplerinin saha çalışmalarında karşılaştıkları en önemli zorlukların da üzerinde durdu.
Mayın temizleme alanında çalışmanın en asil ve yüce insani eylemlerden biri olduğu düşünüldüğünde MASAM'ın mühendislik misyonunu hissetmenin, çabaları iki katına çıkarmanın ve zorluklara katlanmanın önemini vurgulayan Kasabi, “Saha ekiplerinin çalışmaları sırasında güvenlik standartları ihmal edilmemeli ve bu standartlara tam olarak uyulmalı. Çünkü mayın temizleme işinde yapılan ilk hata son hatadır.” dedi.
Yemen'in çeşitli vilayetlerinde konuşlandırılan "MASAM" ekiplerinin çabalarına yönelik övgüde bulunan Kasabi: “Mayın çıkarıcıların beceri ve deneyimleri sürekli gelişti; milisler tarafından üretilen tüm mayın ve patlayıcılarla başa çıkmak için gerekli becerilere sahipler. MASAM projesinin başladığı günden bu yana saha ekipleri 384 bin 895 mayın, patlamamış mühimmat ve patlayıcı madde temizledi. 2018 Haziran ayı sonundan bu yana 234 bin 994 adet patlamamış mühimmat, 7 bin 678 adet patlayıcı, 136 bin 190 adet tanksavar mayını, 6 bin 33 adet anti-personel mayın temizledi. MASAM projesinin mühendislik ekipleri şimdiye kadar mayın, mühimmat ve patlayıcı cihazlarla donatılmış 43 milyon 845 bin 128 metrekarelik Yemen topraklarını temizlemeyi başardı.”



Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.


Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Lazkiye'deki iç güvenlik güçleri, Suriye’deki devrimin başlangıcında savunmasız Suriye halkına karşı varil bombalarının kullanılmasını öneren eski rejimin askeri komitesinin üyesi olan Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’yi tutukladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Lazkiye İç Güvenlik Komutanı Albay Abdulaziz el-Ahmed, Haffah bölgesindeki İç Güvenlik Müdürlüğü birimlerinin Terörle Mücadele Şubesi ile iş birliği içinde özel bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini söylediğini ve birkaç gün süren dikkatli izleme ve takip sonucunda, Lazkiye kırsalındaki Lukmani köyünden pilot Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’nin tutuklandığını aktardı.

Albay Ahmed, Miyase'nin askeri rütbelerde yükseldiğini, teğmen pilot rütbesiyle mezun olduğunu ve 1982 yılında Hama Askeri Havaalanı’nda çalıştığını belirtti. Suriye devriminin başlangıcında Taftanaz Askeri Havaalanı'ndaki 63. Tugay'ın komutanlığına atanan Miyase, İdlib kırsalındaki Mestuma’daki hava ve kara harekât odalarıyla birlikte hedefleri belirlemekle görevlendirildi, böylece tüm bu noktalar daha sonra helikopterler tarafından hedef alınabilecekti.

Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)

Miyase, ön soruşturmalar sırasında, devrimin başlangıcında varil bombalarının kullanılmasını öneren askeri komitenin üyesi olduğunu itiraf etti. Ayrıca, çeşitli illerde varil bombaları ve deniz mayınlarıyla hedef alınacak yerlerin belirlenmesinden de sorumluydu.

Lazkiye iç güvenlik komutanı, masumların kanıyla lekelenmiş her suçluyu adalete teslim etmek ve yasalar uyarınca hesap vermelerini sağlamak için her türlü çabayı göstereceğine dair taahhüdünü teyit etti.

Bu operasyon, İçişleri Bakanlığı ve ilgili makamların, geçiş dönemi adaletinin uygulanması, mağdurların ve ailelerinin haklarının güvence altına alınması ve hiçbir suçlunun hesap vermekten kaçmaması ilkeleri temelinde, Suriye halkına karşı işlenen suçlara ve ihlallere karışan eski rejimin simalarının peşine düşme ve hesap sorma çabaları çerçevesinde gerçekleşti.