Libyalılar, Dibeybe’nin siyaset sahnesindeki etkisini yeniden elde etme planına nasıl bakıyor?

Libya’da Abdulhamid Dibeybe’nin siyaset sahnesindeki etkisini yeniden elde etme planına yönelik görüşler farklılık gösteriyor.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve UBH Başbakanı Dibeybe. (Ulusal Birlik Hükümeti)
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve UBH Başbakanı Dibeybe. (Ulusal Birlik Hükümeti)
TT

Libyalılar, Dibeybe’nin siyaset sahnesindeki etkisini yeniden elde etme planına nasıl bakıyor?

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve UBH Başbakanı Dibeybe. (Ulusal Birlik Hükümeti)
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve UBH Başbakanı Dibeybe. (Ulusal Birlik Hükümeti)

Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin siyaset sahnesindeki etkisini yeniden elde etme planı, politikacılar ve Libya meseleleriyle yakından ilgili gözlemciler arasında tartışma konusu oldu. Birçoğu, Dibeybe’nin rakiplerinin kendisini mevcut pozisyonundan indirmeye yönelik herhangi bir girişimini boşa çıkarmaya çalıştığını düşünüyor. Uzmanlar yaptıkları değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Hedeflerine ulaşma yönünde, bilhassa petrol sektöründe bölge ülkeleri ve Batılı ülkelerle anlaşmalar yapıyor, böylece destek elde etmek istiyor. Popülaritesini geri kazanmak için konut girişimlerinde bulunan Dibeybe, kredi girişimleri yoluyla Libyalı gençleri çekmeye çalışıyor. Zira popülaritesi, hükümetinin Lockerbie davasında sanık Ebu Acile Mesud’u ABD'ye iade etmesi dolayısıyla gerilemişti.”
Temsilciler Meclisi Üyesi Hasan ez-Zerka, Şarku'l Avsat'a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dibeybe’nin başta kendi çıkarlarına olacak anlaşmalar yaparak hükümetine meşruiyet sağlama arzusu ile bazı ülkeleri kullanması bir başarı sayılamaz. Bu ülkeler gerekli meşruiyeti elde etmek için Libya ile yaptığı anlaşmaların parlamento tarafından onaylanması ile Dibeybe’yi desteklemek arasında seçim yapmak zorunda kalsalardı, karar Dibeybe’nin lehine olmayacaktı. Türkiye, Ankara'nın Ulusal Mutabakat Hükümeti ile 2019'un sonunda imzaladığı iki ülke arasındaki deniz sınırlarının çizilmesine ilişkin mutabakat zaptını onaylaması için parlamento başkanlığına açılmaya çalışıyor. Aynı zamanda Ankara'nın Dibeybe hükümeti ile dört ay önce imzaladığı petrol anlaşmasına ilişkin parlamento itirazlarını da son bulması isteniyor. Bu anlaşmanın yasa dışı olduğu iddia ediliyor.”
UBH, geçtiğimiz ocak ayında İtalyan enerji şirketi ENI ile doğal gaz sondaj ve üretim çalışmalarını geliştirmek için 8 milyar dolar değerinde yatırım anlaşması imzalamıştı. Bu adım ciddi tartışmalara yol açmış, milletvekilleri, aşiret şeyhleri ve aktivistler bu anlaşmayı reddetmiş ve Dibeybe ve hükümetini iktidarda kalma pahasına ülkenin çıkarına olmayan anlaşmalara petrolü dahil etmekle suçlamıştı. Aynı zamanda bu anlaşmaların Libya krizine dahil olan ülkelerin çıkarlarına olduğuna dikkat çekilmişti.
Analizsterin de belirttiği gibi Libya seçimlerinin bir an önce yapılmasına yönelik ABD’nin artan talepleri ile Washington'ın Dibeybe’ye sırtını dönmesi fikri arasında bir çelişki görmediğine değinen Zerka sözleirni şöyle sürdürdü:
“Washington'daki karar vericiler, Dibeybe’nin gidişini de içermesi halinde, seçim tarihini hızlandıracak her türlü çözümü büyük olasılıkla kabul edeceklerdir. Dibeybe’nin gençler için konut girişiminden yararlananların listelerini açıklayabilmesi pek mümkün değil. Zira Ebu Acile dosyasının menfi etkisinin silinmesi ve ENI ile anlaşma konusunda kendisine yöneltilen eleştirilerin örtbas edilmesi için durum bu girişimden bir yıl önce gündeme gelmişti.”
UBH, birkaç gün önce Gençler ve Muhtaç Aileler Konut Girişimi’nden yaralananların listelerini yayınladı. UBH daha önce de her çift için 40 bin dinar değerinde mali hibe sağlayarak Libyalı gençlerin evlenmesi yönündeki girişimleri desteklemişti.
Libyalı siyasi analist Abdullah el-Kebir, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi:
“Dibeybe’nin popülaritesi, Mart 2021'deki gibi yüksek seviyelerde değil. Ancak rakiplerine kıyasla halen lider durumda. UBH, ENI ile imzalanan anlaşmanın yenilenmesinden yararlandı. Zira anlaşmanın UBH’yi destekleyen İtalya Başbakanı Giorgia Meloni başkanlığındaki heyetin ziyareti ışığında gerçekleştiğine dikkat çekmek gerek. Roma'nın, seçim sürecinin bir an önce gerçekleştirilmesini amaçlayan uluslararası çabalara katılımını artırması bekleniyor. Bu, Dibeybe hükümetinin o tarihe kadar sahnenin kontrolünü elinde tutacağı, muhaliflerinin seçimleri denetlemek için yeni bir hükümet kurma taleplerini reddedeceği anlamına geliyor.”
Abdullah, Ebu Acile’nin teslim edilmesi hakkında söylenenleri ise ciddiye almadığını vurguladı:
“Eski rejim destekçileri ve Dibeybe’nin muhalifleri, bu konuda yaygara kopardı. Ancak Libyalılardan bazıları, yolsuzluğun maalesef Şubat Devrimi’nin ardından Libya'yı yöneten hükümetlerin çoğunda yaygın olduğunu, Dibeybe’nin kendisinden önce gelenlerin aksine bu durumu bir dereceye kadar düzeltmeye çalışan tek kişi olduğunu düşünüyor.”



BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.


Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
TT

Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)

Güney Suriye'deki Dera vilayetinin sağlık müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Dera kırsalının batısındaki Abidin kasabasında bir düğün merasimi sırasında meydana gelen ve kaynağı bilinmeyen patlamada 33 kişinin yaralandığını duyurdu.

Dera Sağlık Müdürü Ziyad el-Mehamid, yaralılar arasında çocukların da bulunduğunu söyledi.

Dera Ulusal Hastanesi 19, Tafas Ulusal Hastanesi 6 ve el-Şecere kasabasındaki sağlık merkezi 8 yaralıyı tedavi altına aldı.

Abidin kasabası sakinleri Alman Basın Ajansı'na (DPA) şunları söyledi: “Ne olduğunu bilmiyoruz. Patlayıcı bir cihaz mıydı yoksa bir top mermisi miydi? Bazıları düğün kutlaması sırasında patlayan bir el bombası olduğunu söyledi ve çoğunluğu çocuk olmak üzere yüzlerce insan toplanmıştı.”

Suriye medyası, İsrail ordusuna ait bir devriyenin batı Dera kırsalındaki patlama bölgesine doğru ilerlediğini bildirdi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Bu arada, Suriye devlet televizyonu, güneydeki Süveyda vilayetinde silahlı grupların el-Mezra kasabasında İç Güvenlik Güçlerine ait bir aracı silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef aldığını bildirdi.

Bir güvenlik kaynağı televizyon kanalına, "isyancı grupların bombardımanı ateşkes anlaşmasının ihlali anlamına geliyor ve güvenlik güçleri bu ihlallere kararlı bir şekilde karşılık verecektir" ifadelerini kullandı.