Husilerin kadın destekçileri, camilerde dışlanmaktan şikayetçi

Yemenli kadınlar, Husilerin kılık kıyafet konusundaki baskılarına tepkili. (AFP)
Yemenli kadınlar, Husilerin kılık kıyafet konusundaki baskılarına tepkili. (AFP)
TT

Husilerin kadın destekçileri, camilerde dışlanmaktan şikayetçi

Yemenli kadınlar, Husilerin kılık kıyafet konusundaki baskılarına tepkili. (AFP)
Yemenli kadınlar, Husilerin kılık kıyafet konusundaki baskılarına tepkili. (AFP)

Yemen’de darbeci Husi grubunun kadınların kıyafetlerinin ‘nasıl olması gerektiğine’ yönelik baskıları sürerken milislerin kontrolündeki bölgelerde görev yapan bir grup kadın, cami hutbelerinde maruz kaldıkları tahriklerden, iş yerlerinde ayrımcılığa uğramaktan, kadınlara farklı şekillerde getirilen kısıtlamalardan ve dışlanmaktan şikayetçi oldu. Kadınlar ile erkeklerin çalışma alanlarının ayrılması gerektiğini savunan Husi unsurları, kadınların eğitim almasına da engel olunması çağrısında bulundu.
Çoğu, Husi milislerin destekçisi olan kadın liderler darbeci hükümete yazdıkları mektupta, kadınların kamu işlerinden dışlanmalarından duydukları endişeyi dile getirdi. Bu eğilimin çeşitli şekillerde veya prosedürlerde yavaş yavaş kendini gösterdiğine dikkat çekildi.
Mektupta ayrıca seyahatin anayasanın öngördüğü bir özgürlük olmasına rağmen kadınların hareketinin kısıtlandığına, seyahatlerde idari işlemlerde yanlarında mahrem istendiği kaydedildi. Bazı kurumlar ve bakanlıklarda erkek ve kadın çalışanların ayrılması kararı alındığına dikkat çeken kadınlar, aslında ahlaki ve toplumsal normlara daha çok dikkat eden kadınların işten uzaklaştırıldığını vurguladı. Bazı tarafların enflasyon bahanesiyle küçülmeye gitmek için bakanlıklarda kadın birimlerinin kaldırılması taleplerinin tehlikesi konusunda uyarıda bulunulan mektupta şu ifadelere yer verildi:
“Bu adımlar, kamusal alanların geliştirilmesi, inşası ve ilerleyişi için tüm enerjilerin kullanılmasının gerektiği bir zamanda bizi yıllarca geriye götürecek.”
Camilerde Yemenli kadınların kışkırtıldığı, ailelerin sindirildiği, kadınların üniversite okumamaları, işe girmemeleri, iffetlerini sakınmaları uyarılarının bulunulduğu vaazlardan şikayetçi olduklarını dile getiren kadınlar, yine de tüm bu uygulamalara rağmen meşru hükümete karşılık milislerin yanında olduklarını, darbeci hükümete umut bağladıklarını vurguladılar.
Bu tür suiistimallere karşı dikkatli olunması uyarısında bulunan kadınlar, bazı genellemelerin toplum ile darbeciler arasında uçurum yaratmayı amaçlayabileceğine işaret ettiler. Sana’da şehir merkezindeki suikastta yaşamını yitiren Husi Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Zeyd’in kızı, Husi İçişleri Bakanlığı Aile Genel Müdürü Albay İbtisam el-Mutevekkil ve mezhepsel yaklaşımı savunan aktivist Emira el-Arasi de mektuba imza attı.
Diğer yandan, kendilerine ‘Yüksek Devrimci Komitedeki Etik Kontroller Komitesi’ adını veren bir grup milis üyesi, Sana’da kadın kıyafetleri satan dükkanlara, elbiseleri dikerken ‘dikkat edilmesi gereken hususlara’ dair yazılı bir liste verdi. Sözde komite, ‘dini inanç gereğince’ kıyafetlerin mütevazi olması, elbiselerde kuşak kullanılmaması, kısa elbiselerin dikilmemesi, yırtmaç konmaması, renkli, göz alıcı ve nakışlı kumaşların kullanılmaması gerektiğine dikkat çekti. Kadınların başlarından bellerine kadar olacak şekilde başörtüsü kullanımının tüm birimlerde yaygınlaştırılması gerektiğine vurguda bulunan Husi grubu, ‘kadınların kol hatlarını belli etmeyecek elbiselerin dikilmesi’ talimatı verdi.
Sözde komitenin toplantısına katılanlardan biri, terzilerin bu kararlara karşı çıkması üzerine milislerin söz konusu direktifleri Husi lider Muhammed Ali el-Husi tarafından yönetilen Devrim Komitesi'nden aldıklarını savunduklarını aktardı. Dükkanların ve terzilerin elinde bulunan, belirlenen standartlara uymayan eski ürünlerin ise stoklar tükenene dek satılmasına izin verildi.



İsrail'in kontrol noktasını bombalaması sonucu Lübnan ordusundan bir asker öldü, 18 kişi de yaralandı

Lübnan ordusu askerleri (Arşiv - Reuters)
Lübnan ordusu askerleri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail'in kontrol noktasını bombalaması sonucu Lübnan ordusundan bir asker öldü, 18 kişi de yaralandı

Lübnan ordusu askerleri (Arşiv - Reuters)
Lübnan ordusu askerleri (Arşiv - Reuters)

Lübnan ordusu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in ülkenin güneyindeki Nakura yolu üzerinde bulunan el-Amiriye güvenlik kontrol noktasını hedef alan topçu saldırısında bir mensubunun öldüğünü ve 18 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Ordudan yapılan açıklamada, bombardımanın ciddi hasara yol açtığı belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığına göre, İsrail topçu ateşinin hedefi olan el-Amiriye kontrol noktasındaki depolarda yangın çıktı.

El-Amiriye bölgesindeki kontrol noktası ateş altına alınır alınmaz, er-Risale İlk Yardım Derneği'nden ekipler hedef alınan bölgeye hareket etti. Ekipler yaralı bir kişiyi bölgedeki hastaneye nakletmek için yoğun uğraş verdi.

Bu gelişme, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in İsrailli mevkidaşı Yisrael Katz'a ‘Lübnan Silahlı Kuvvetleri ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) emniyet ve güvenliğinin sağlanmasının önemini’ vurgulamasının ardından geldi.

ABD Savunma Bakanı ayrıca, ülkesinin Lübnan'da İsrailli ve Lübnanlı sivillerin güvenli bir şekilde evlerine dönmelerini sağlayacak diplomatik bir çözüme olan bağlılığını yineledi. Bugünkü saldırıyla birlikte 18'i görev yerlerinde, 24'ü de evlerinde olmak üzere savaş sırasında öldürülen Lübnan ordusu personelinin sayısı 42'ye yükseldi.

Lübnan ordusu, İsrail ordusunun eylül ortasından bu yana Hizbullah'a karşı yürüttüğü savaşta, özellikle de Hizbullah'ın 8 Ekim 2023'te Güney Lübnan cephesini Gazze'yi destekleyen bir cepheye dönüştürmeye karar vermesi nedeniyle, siyasi bir kararla etkisiz hale getirildi.

Ordu komutanlığı, Lübnan topraklarına ilerlemeye çalışan İsrail askerleriyle doğrudan bir sürtüşme yaşanmaması için ileri sınır karakollarında konuşlu bazı askerleri başka yerlere kaydırarak yeniden konumlandırma kararı aldı.