İran: İnsan hakları örgütleri Hamaney’in affına şüpheyle yaklaşıyor

İran’da komiteler Hamaney’in affını uygulayacak, insan hakları örgütleri ise şüpheli

İran Yargı Erki Başkanı Ejei, Tahran'da üst düzey yargı yetkilileri toplantısına başkanlık etti (Mizan)
İran Yargı Erki Başkanı Ejei, Tahran'da üst düzey yargı yetkilileri toplantısına başkanlık etti (Mizan)
TT

İran: İnsan hakları örgütleri Hamaney’in affına şüpheyle yaklaşıyor

İran Yargı Erki Başkanı Ejei, Tahran'da üst düzey yargı yetkilileri toplantısına başkanlık etti (Mizan)
İran Yargı Erki Başkanı Ejei, Tahran'da üst düzey yargı yetkilileri toplantısına başkanlık etti (Mizan)

İran rejimi lideri “Rehber” Ali Hamaney, mahkumlar için şartlı affa onay verdiğini açıklamasından bir gün sonra son protestolarda tutuklananların bir kısmının affı için Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei’ye talimat verdi.
Hamaney, af kararını hızla uygulamak için Ejei’ye komiteler oluşturma talimatı verirken, insan hakları örgütleri İranlı yetkililerine güvenmiyor.
Şarku’l Avsat’ın ISNA haber ajansından aktardığı habere göre, İran Yargı Erki Başkanı Ejei, af kapsamına giren tutuklu ve mahkumların listesinin açıklanması ve bildirilmesi için belirlenen kriterlerle vakaları eşleştirmek üzere komiteler oluşturulduğunu söyledi.
Affın özellikle son protestolar sonrası hüküm giyenleri içerdiğini söyleyen Ejei,  “Rehber, ayaklanmaların başlamasından bu yana gençlerin birçoğunun düşmanın propaganda ve telkinlerinden etkilendiğini ve devrim karşıtı olmadıklarını teyit etti. Çünkü onlar bizim çocuklarımız ve isyanın temel unsurlarından izole edilmeleri gerekiyor. Düşmanların komplolarına aldırış etmeyenlerin ve suç işleyenlerin hesabını isyanların ana unsurlarından ayıracağımızı protestoların ilk günlerinde duyurmuştuk” ifadelerini kullandı.
Ejei, Hamaney’in ilan ettiği affın “isyanlarda yanıltılan” hükümlü ve tutuklular ile “gerekli şartları taşıyan diğer hükümlü ve tutuklulara yönelik İslami merhamet yaklaşımının yanı sıra Receb ayı ve İran Devrimi’nin yıl dönümü sebebiyle gerçekleştiğine” değinerek, “düşmanların oyunlarının bitmediğini” bildirdi.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) Sözcüsü, BBC Farsi’ye yaptığı açıklamada, Hamaney tarafından açıklanan affın, “protestocuların bastırılmasına yönelik uluslararası eleştirileri susturmayı amaçladığına” değinerek, çok sayıda mahkumun serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin Direktörü Mahmud Amiri Moghaddam, İran yargısının af kapsamına alınan on binlerce hükümlü ve tutukludan bahsettiğini dile getirerek, İran hükümet kurumlarını ve rejime yakın olanları İran yargısı tarafından ilan edilen af ​​ile son protestolarda tutuklananlar arasında bağlantı kurmakla suçladı.
İran devlet televizyonun aktardığı habere göre, 1979 İslam Devrimi’nin yıldönümü vesilesiyle alınan af kararı uyarınca, ‘yabancı istihbarat için casusluk, yabancı ajanlarla doğrudan temas, kasten cinayet veya yaralama, devlet malına zarar verme veya kundaklamayla suçlanan kişiler’ dışındaki tutuklular affedildi. Yargı erkinin başkan yardımcısı Sadık Rahimi ise, af kapsamına girenlerin, pişmanlıklarını yazılı olarak bildirmesi gerektiğini, aksi takdirde serbest bırakılmayacaklarını vurguladı. Çifte vatandaşlığa sahip olanların da aftan faydalanamayacağı belirtildi.
İran'daki devlet medyası, medyanın konuya ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
ABD merkezli İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı’na (HRANA) göre, 22 yaşındaki  Mahsa Amini’nin gözaltında ölmesinin ardından başlayan hükümet karşıtı protestolarda yaklaşık 20 bin kişi gözaltına alındı. İran, protestolara katıldıkları gerekçesiyle şu ana kadar dört kişiyi idam etti. İnsan hakları grupları, yetkililerin protestolara yönelik baskısında 500'den fazla kişinin öldürüldüğünü söylüyor. Bunların arasındaki 70 kişi ise reşit değil.
Avrupa Parlamentosu üyesi Hannah Neumann konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Rejim, affı göstericileri dış güçler tarafından yanıltılmakla suçlayarak açıklıyor. Aslında rejime karşı aşırı hayal kırıklıkları nedeniyle sokaklara döküldüler. Rejim, hareketi zayıflatmak için affı bu şekilde kullanmak istiyor” ifadelerini kullandı.
Neumann Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İran rejiminin af propagandasının yanına kalmasına izin vermemeliyiz. Kaç protestocunun serbest bırakılacağı henüz belli değil. Birini affedersen bu kişinin bir suç işlediği anlamına gelir. Çoğu insan protesto için parmaklıkların arkasında” şeklinde konuştu.
Yetkili, İran yargısı tarafından belirlenen af koşullarına değinerek, protestocuların aftan yararlanması için rejimden af dilemesi gerektiğine bununda zorla itiraf anlamına geldiğini söyledi. Ayrıca, çifte vatandaşlığa sahip olanların bahsi geçen aftan yararlanamayacağını dile getirdi.



Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
TT

Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)

Mısır İçişleri Bakanlığı, suç odaklarına yönelik düzenlenen baskınlarda “çok tehlikeli” bir suçlunun etkisiz hâle getirildiğini açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, gerekli hukuki işlemlerin tamamlanmasının ardından Merkez Güvenlik Güçleri’nin de katılımıyla operasyon düzenlendiği belirtilerek, “Sohac vilayetinde gerçekleştirilen operasyonda, daha önce uyuşturucu, cinayet, silahlı gasp ve ruhsatsız silah bulundurma gibi suçlardan müebbet hapis cezasına çarptırılan çok tehlikeli bir suçlu, güvenlik güçleriyle yaşanan çatışmada öldürüldü” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, söz konusu bölgelerdeki diğer şüphelilerin de yakalandığı, onların yanında 651 kilogramdan fazla çeşitli uyuşturucu madde ile 41 adet silahın ele geçirildiği aktarıldı.

İçişleri Bakanlığı, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin toplam değerinin 77 milyon Mısır lirası olarak tahmin edildiğini bildirdi.


Orgeneral Burhan: HDK'nın lağvedilmediği hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
TT

Orgeneral Burhan: HDK'nın lağvedilmediği hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan dün yaptığı açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) lağvedilmesini ve silahlarının elinden alınmasını öngörmeyen hiçbir çözümü kabul etmeyeceklerini söyledi. Öte yandan HDK, Batı Kordofan eyaletinde, Sudan ordusunun son kalesi olan Babnusa kentindeki 22. Piyade Tümeni'nin kontrolünü ele geçirdiğini iddia ettiği videolar yayınladı.

Darfur Valisi Minni Arko Minnawi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Ordusu üyelerinden hayatını kaybedenler için düzenlenen anma töreninde bir konuşma yapan Orgeneral Burhan, savaşta, özellikle Darfur'un Faşir kentinde Sudan halkının kanının dökülmesinin kendilerine tek bir seçenek bıraktığını, onun da HDK'nın ortadan kaldırılması olduğunu söyledi. Orgeneral Burhan, “HDK’nın lağvedilmesini ve silahlarının elinden alınmasını öngörmeyen hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz” dedi. “HDK'dan intikam almalıyız” diye devam eden Orgeneral Burhan, HDK üyelerinin ‘Sudan'da yaşamayı hak etmediklerini’ belirtti.

dfvbg
Darfur Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Minni Arko Minnawi, Sudan'ın kuzeyindeki bir mülteci kampını ziyaret ederken, 26 Kasım 2025 (AFP)

Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika ve Arap meseleleri konusunda üst düzey danışmanlığını yapan Massad Fares Boulos ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres’in Özel Temsilcisi Ramtane Lamamra başta olmak üzere Sudan'ı ziyaret eden bazı uluslararası temsilcilere tutumunu bildirdiğini ifade etti.

Malik Akkar’ın konuşması

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akkar, Sudan'ın ulusal birliği gerektiren ‘büyük zorluklarla’ karşı karşıya olduğunu belirterek, geçiş dönemi adaletinin gerçek ulusal uzlaşmayı sağlamanın tek yolu olduğunu belirtti.

Egemenlik Konseyi Basın Ofisi, Akkar'ın Darfur'da ‘barış ve barış içinde  bir arada yaşama’ konulu bir etkinlikte yaptığı konuşmada, sosyal barış ve barış içinde bir arada yaşamanın gerçek siyasi dönüşümün temeli olduğunu ve başkalarını kabul etmek, çeşitliliğe saygı duymak, nefret söylemini ve bölgeselciliği reddetmek ve Sudan'ın herkes için olduğu inancına dayanmadıkça hiçbir ulusal projenin başarılı olamayacağını söylediğini bildirdi. Konuşmasında ayrıca, “Geçiş dönemi adaleti, gerçek ulusal uzlaşmayı sağlamak ve vatandaşlar ile devlet arasındaki güveni yeniden tesis etmek için tek yoldur” diyen Akkar, hükümetin ‘hesap verebilirlik ve telafiyi sağlayan, çatışmaların etkilerini ele alan, trajedilerin tekrarlanmamasını sağlayan ve daha istikrarlı gelecek için sağlam bir temel oluşturan’ adil ve şeffaf bir sürece bağlı olduğunu vurguladı.

HDK’nın suçlamaları

Diğer yandan HDK, 22. Piyade Tümeni karargahını almayı başardığını ve Batı Kordofan eyaletindeki Babnusa şehrinin kontrolünü tamamen ele geçirdiğini duyurdu.

HDK tarafından dün yapılan açıklamada, ilan edilen ‘insani ateşkes’ taahhüdü bir kez daha vurgulanırken, ordunun ve müttefik grupların bunu Kuzey ve Batı Kordofan'daki bazı kasaba ve köylere ‘tekrar tekrar saldırılar düzenlemek’ için kullandığı öne sürüldü. Açıklamada, ‘Uluslararası Dörtlü’ ülkeleri ile bölgesel ve uluslararası kuruluşlara ‘bu saldırıları kınamaları’ çağrısı yapıldı.

dfgt
Darfur'dan Çad'ın doğusunda yerinden edilmiş kişiler için kurulan çadırların önünde oynayan çocuklar, 29 Kasım 2025 (Reuters)

Başkent Hartum’dan yaklaşık 700 kilometre uzaklıkta yer alan Babnusa, ülkenin batı, orta ve kuzey eyaletlerini birbirine bağlayan en büyük demiryolu merkezlerinden biri.

Çatışmalar ve saldırılar

Öte yandan Sudan ordusu, Abdülaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) güçleriyle yaşanan çatışmaların ardından Güney Kordofan eyaletindeki bir dizi kasabaya ilerlerken, bölgenin batısında Babnusa kentindeki ordu üssü çevresinde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

Ordu tarafından resmi bir açıklama yapılmazken, orduya yakın platformlar pazar günü, SPLM-N güçlerinin Nuba Dağları bölgesindeki dar bir şeritte bulunan Sanadra, Damra ve Tabsa beldelerine konuşlandırıldıkları görüntüleri yayınladı.

Bu yeni ilerleme, Sudan ordusunun Hilu'nun kontrolündeki bir kale olan Kauda şehrini hedef alan insansız hava araçlarıyla (İHA) hava saldırısı düzenlemesinden birkaç saat sonra gerçekleşti. Saldırıda 46'dan fazla kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

Güney Kordofan

SPLM-N'nin HDK ve Sudan Kurucu İttifakı'ndaki diğer askeri gruplarla güçlerini birleştirmesinin ardından, son aylarda Güney Kordofan eyaletinin geniş bir bölgesinde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

Sudan Kurucu İttifakı güçleri, Güney Kordofan şehirlerinin çevresindeki tüm bölgeleri etkin bir şekilde kontrol ederken, ticarete sıkı kontroller uyguluyor ve bölgesel başkent Kadugli'de kuşatma altında bulunan Sudan ordusu ve müttefik silahlı gruplara giden yolları ve ikmal hatlarını kesiyor.

SPLM-N daha önce eyaletin ikinci büyük şehri Dilling'e giden ana yolda bulunan Karkal ve Daşul bölgelerinin kontrolünü ele geçirmişti.

Sudan'daki temas hatları, sınırlı topçu bombardımanı ve orduya ait İHA’ların HDK mevzilerine düzenlediği saldırılar dışında geçtiğimiz hafta nispeten sakin geçerken, kuzey ve batı Kordofan'daki ana çatışma noktaları sakinliğini korudu.


İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerini artırıyor

Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)
Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)
TT

İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerini artırıyor

Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)
Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)

İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerini artırdı. İsrail ordusu, kuzeyde konuşlandırılan kuvvetlerinin "yüksek düzeyde savunma ve operasyonel hazırlık" içinde olduğunu duyurdu. İsrail ordusunun Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, "Düşmanın ilk saldırmasını bekleyemeyiz; inisiyatifi ele alıp herhangi bir tehdide karşı ilk savunma hattını oluşturmalıyız" dedi.

İsrail tehditleri karşısında, Lübnan'daki İslam ve Hristiyan mezheplerinin liderleri ülkelerinin davasını Papa 14. Leo'ya emanet ettiler. Onunla yaptıkları diyalogda, bir arada yaşama, siyasi istikrar ve barış vurgusu yaptılar. Yüksek İslam Şii Konseyi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali el-Hatib, "Lübnan meselesini sizin ellerinize bırakıyoruz ki dünya, ülkemizin başta İsrail saldırganlığı olmak üzere biriken krizlerden kurtulmasına yardımcı olsun" ifadesini kullandı.

Papa, onlara "barışçıl" olmaları, hoşgörüsüzlüğe karşı çıkmaları, şiddeti yenmeleri ve dışlanmayı reddetmeleri çağrısında bulundu.