Jimmy Cabbur, Şarku’l Avsat’a konuştu: “Müttefik saydığımız kişiler, ortaklık ilkesine aykırı davranıyor

Lübnan hükümetinin toplanmasıyla ilgili siyasi-mezhepsel tartışmalar sürüyor

Mikati, 6 Şubat’ta kabine toplantısına başkanlık etti (NNA)
Mikati, 6 Şubat’ta kabine toplantısına başkanlık etti (NNA)
TT

Jimmy Cabbur, Şarku’l Avsat’a konuştu: “Müttefik saydığımız kişiler, ortaklık ilkesine aykırı davranıyor

Mikati, 6 Şubat’ta kabine toplantısına başkanlık etti (NNA)
Mikati, 6 Şubat’ta kabine toplantısına başkanlık etti (NNA)

Ana Hristiyan partiler ve Maruni Patrikhanesi, cumhurbaşkanlığındaki boşluk ortasında geçici hükümetin aşırı gereklilik halleri dışında toplantı yapmaması konusunda hemfikir.
Bu güçler, Milletvekili Cibran Basil başkanlığındaki Özgür Yurtsever Hareket’e yakın 6 Hristiyan Bakanın 6 Şubat’ta yapılan oturumu boykot etmesine rağmen Başbakan Necib Mikati’nin art arda toplantılar düzenleme ısrarı ortasında bir provokasyonun varlığından bahsediyor. Söz konusu oturumda, sağlık ve eğitim sektörlerine yönelik yardımlar ile sivil toplum kuruluşlarına destek kararları alındı.
Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca, Güçlü Cumhuriyet Bloğu toplantısının ardından yaptığı açıklamada bugünkü (6 Şubat) toplantının ‘yasadışı’ olduğunu söyledi. Lübnan Kuvvetleri’nden kaynaklar da Şarku’l Avsat’a hükümetin toplantısını reddeden Özgür Yurtsever’in aksine, bu toplantıyı desteklediklerini belirtti. Kaynaklar, “Gündeminde bir veya iki madde var. Dün ele alınan geniş gündem reddedildi. O gündemi, yasa dışı buluyoruz” dedi.
Başbakan Mikati ise, hükümet toplantısı sırasında karmaşıklıklar ve sorunlar için gerekli çözümleri güvence altına almak amacıyla çalışmaları ve bakanlar ve hükümet toplantılarını yoğunlaştırma gerekliliğine değindi. Avn’a yakın Güçlü Lübnan Bloğu üyesi Jimmy Cabbur ise Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Kanun hükmünde kararnamelerle Bakanlar Kurulu’na taşınan konularda karar vermek için anayasal çözümlerin var olduğunu düşünürsek, Emel Hareketi ve Hizbullah ikilisinin desteğiyle Başbakan Mikati’nin ortaya koydukları, ortaklığa ve Lübnan formülüne darbe olarak görülüyor. Bu nedenle Bkerki’nin ve Özgür Yurtsever Hareket’in konumları, bu konuyu tamamen reddetme konusunda hemfikirdir” dedi.
Cabbur, “Siyasi sorumluluk, kaçınılmaz olarak müttefik olarak kabul ettiğimiz kişiler başta olmak üzere tüm katılımcılara aittir” şeklinde konuştu.
Eski Bakan İbrahim Neccar ise “Hristiyan iradesi, Hristiyan tarafların konuyla ilgilenirken izledikleri müzayede mantığına rağmen, nihayetinde anladığımız bir siyasi iradedir” dedi. “Özellikle kabine oturumları, kanser ilaçları, buğday ve vatandaş için diğer temel malzemelerin güvence altına alınması gibi acil konuların tartışılmasına ayrılmışsa zorluklar, yasaklara izin verir” diyen Neccar, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Buna rağmen başbakanın, kendi emriyle arenanın kendisini hükümdara dönüştürmesine izin vermesi uygun değildir. Kabineyi toplantıya çağırma konusu, cumhurbaşkanlığı boşken son derece hassas bir şekilde ele alınmalıdır. Bu nedenle bu siyasi sınırları aşmak olarak yorumlanmaz” ifadelerini kullandı.
Maruni piskoposlar ve Maruni Patriği Beşara er-Rai, daha önce açıkça ‘istifa eden hükümetin başkanının bakanların onayı olmadan konseyi toplantıya çağırmaya hakkı olmadığını’ açıklayarak, “Anayasanın 62. maddesine göre tüm bakanların imzası olmadan kanun hükmünde kararname çıkaramaz ve imzalayamaz. Ülkenin anlaşmazlıklarını önlemek için normal işler, önemli işler ve olağanüstü hallerin yürütülmesine ilişkin yasal çerçeveyi belirlemek üzere anayasa içtihatlarına dönmek gerekmektedir” demişti.
Bakanlar Kurulu’nun açılış oturumunda Mikati, bu zor aşamayı birlikte aşmayı gerektiren çok sayıda konuyu ele almak için herkese, işbirliği yapma ve bir araya gelme çağrısı yaptı. Mikati, “Anayasa geçiş aşamasından bahsederken kanun koyucuların aklında, cumhurbaşkanlığı makamının kısa bir süreliğine boşalacağı, ardından kurumların normal işlerine döneceği vardı. Ama öyle görünüyor ki mevcut boşluğun henüz sona erecek net bir ufku yok” değerlendirmesinde bulundu.
Mikati, “Bu gerçek karşısında kendimizi çözülmesi gereken çok sayıda sorun ve karmaşıklıkla karşı karşıya bulduk. Bu durum, gerekli çözümleri güvence altına almak için çalışmaların ve bakanlık ve hükümet toplantılarının yoğunlaşmasını zorunlu kılar. Boşluk ne kadar uzun sürerse, karmaşıklık ve talepler o kadar artar” dedi. Necib Mikati ayrıca, “Bu durum, kesinlikle bizim eserimiz değil. Ancak ulusal, anayasal ve kişisel sorumluluk ruhuyla karşı karşıyayız. Bizden istenen görevlerden yüz çevirmemiz veya sorumluluklarımızdan kasten ayrılmamız ne mantıklı ne de etiktir. Buradan, tüm bakanlara, ihtiyaç duyulduğunda hükümet oturumlarına katılmaya geri dönme çağrımı yineliyorum. Bu konuda kimseye meydan okumuyoruz. Kimsenin yetkisine el koymuyoruz, aksine anayasa hükümlerine ve ruhuna uyuyoruz. Herkesle pozitif işbirliği ruhu içinde görevlerimize devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.