Sudan: Hamideti’den çerçeve anlaşmadan geri çekilme halinde kaos uyarısı

Hamideti’nin Egemenlik Konseyi'nin diğer üyeleriyle arasındaki büyük anlaşmazlıkların işaretleri ortaya çıktı.

Muhammed Hamdan Daklu (AFP)
Muhammed Hamdan Daklu (AFP)
TT

Sudan: Hamideti’den çerçeve anlaşmadan geri çekilme halinde kaos uyarısı

Muhammed Hamdan Daklu (AFP)
Muhammed Hamdan Daklu (AFP)

Sudan'daki geçici yönetim Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), ‘çerçeve anlaşmadan’ geri çekilme halinde ülkenin güvenlik kaosuna sürükleneceği konusunda uyardı. Hamideti, ülkenin içinde bulunduğu krizden tek çıkış yolunun çerçeve anlaşmaya mutlak destek verilmesi olduğunu bir kez daha vurguladı. Hamideti bu açıklamayı, Egemenlik Konseyi Üyesi Şemseddin Kebbaşi’nin, çerçeve anlaşmayı ve taraflarını küçümseyen sözler sarf etmesinden birkaç saat sonra yaptı. Hamideti ayrıca 25 Ekim darbesinin amacına ulaşamadığını da belirtti.
Çerçeve anlaşmayı kendisine mal etmeye ve tek başına arkasında durmaya çalıştığı yönündeki iddiaları yalanlayan Hamideti, isim vermeden kendisini eleştirenlerle ilgili şunları söyledi:
“Çerçeve anlaşmayı hazırlayan, taraflarını belirleyen onlar ve anlaşmanın arkasında benim olduğumu söylüyorlar. Fakat bu doğru değil. Ben anlaşmayı hazır halde buldum. Şimdi anlaşmayı yetersiz ve taraflarını sayıca az olarak tanımlayanları, önceden belirlenmiş ve isimleri yazılmış olarak buldum. Oysa bu tartışmalar sırasında Darfur'un el-Cenine şehrinde olduğum için çalışmalara katılmadım.”
Daklu, ismini anmadığı Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile başka bir anlaşma imzaladıklarını açıkladı. Bunun, Barolar Birliği tarafından hazırlanan ve çerçeve anlaşmanın dayanağı olan geçici anayasa taslağının ve siyasi sürecin taraflarını belirleyen anlaşma olabileceği düşünülüyor. Daklu konuyla ilgili olarak, “Ben bu anlaşmadan başka hiçbir şeye katılmadım. Bu anlaşmayı (Burhan’a atıfla) birlikte imzaladık ve çekmecelerde kilitli halde. Sakın sizi kandırmalarına izin vermeyin” şeklinde konuştu. Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Burhan ve Egemenlik Konseyi Üyesi Kebbaşi’nin çerçeve anlaşmayı ve taraflarını küçümseyen son açıklamalarına değinen Daklu, “Anlaşmaya vardığımız ve birlikte imzaladığımız şeylerin üzerinden atlamaya çalışıyorlar. Sözlerinizi tutun, çünkü değişimden sonra inandırıcılığımızı kaybettik” ifadelerini kullandı.
Orgeneral Burhan, birkaç gün önce tarafların katılımı olmadan anlaşmanın belli bir kesim tarafından pazarlanmasını kimsenin kabul etmeyeceğini belirterek, ordunun tek taraflı olarak anlaşmayı sürdürmeyeceğini açıklamıştı. Egemenlik Konseyi Üyesi Kebbaşi’nin sözleriyle konuşmasını güçlendiren Orgeneral Burhan, “Anlaşmayı imzalamak yeterli değil” dedi. Orgeneral Burhan’ın sözleri, 5 Aralık’ta siviller, silahlı kuvvetler ve Hızlı Destek Güçleri arasında imzalanan çerçeve anlaşmadan geri çekilme sinyali olarak değerlendirildi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Hamideti, çerçeve anlaşma konusunda kendisi ile Egemenlik Konseyi'nin geri kalan üyeleri arasında derin anlaşmazlıkların olduğu şeklinde yorumlanabilecek şu sözleri sarf etti:
“Ben bir yanayım, halkın geri kalanı bir yana. Ben egemen bir konsey tanımıyorum, askeri bir konsey tanımıyorum... Aksine, sadece Sudan'ın rönesansını sağlayacak değişimi biliyorum.”
Darbecilerin iktidarda kalma olasılığını küçümseyen Hamideti, “İktidar için gerekli olanları karşılayamazken, iktidarda kalmaya nasıl devam edeceksiniz? 13 ayı aşkın süredir hükümet kuramadık. Eğer Sudan'ı parçalayıp istikrarsızlık yaratmak istemiyorsanız çerçeve anlaşmayı tamamlayalım. Çünkü bu anlaşmayı karşılıklı uzlaşarak, kabul ettik” diye konuştu.
Hartum'un kuzeyinde halka hitaben dün (Salı) yaptığı konuşmada, ülkedeki krizden tek çıkış yolunun Batı ülkeleri, Körfez ülkeleri ve Afrika ülkeleri tarafından desteklenen çerçeve anlaşma ve sivil bir hükümetin kurulmasına destek vermek olduğunu söyleyen Hamideti, “Madem uluslararası, bölgesel ve Körfez bölgesinin desteğini aldık, o zaman bu anlaşmayı sürdürmeliyiz. Bu koşullarda iktidarda kalmaya devam etmemiz çok zor. Zira devlet, imkanları olmadığı ve bunları nereden temin edeceğini bilmediğinden bırakın üreticileri desteklemeyi, maaş bile veremiyor” ifadelerini kullandı.
Uluslararası destekçilerin anlaşma kapsamında kurulan sivil hükümete yardım sağlayarak geçişi destekleme taahhüdünde bulunduklarını hatırlayan Hamideti, tüm askeri tarafların çerçeve anlaşmaya katıldığının altını bir kez daha çizerek “(Anlaşmayı) Satır satır hazırladılar ve şimdi sayıca az olarak nitelendirdikleri sekiz-dokuz tarafı belirleyip onlarla (anlaşmayı) imzaladılar. Onlara bu anlaşmanın uygulanamayacağını söyledim. Onlar da bana anlaşmayı uygulayabilecekleri ve bu anlaşmayla birlikte ilerleyebilecekleri konusunda güvence verdiler” dedi.
Darbenin ardından askerler arasında yaşanan anlaşmazlıkları da ortaya çıkaran Hamideti, “25 Ekim değişikliği, belli bir tarafı iktidara getirmek için değil, anlaşma çıkmaza girdiğinden katılımı genişletmek içindi. Ama açıklama yapılır yapılmaz işler tersine döndü. Her birimiz ayrı ayrı yollardan yürüdük” şeklinde konuştu.
Geriye gitmeden çerçeve anlaşma ile ilerleme çağrısında bulunan Hamideti, şunları söyledi:
“Bu anlaşmadan geri adım atmayacağız, ilerleyelim, hükümeti kuralım. Benim ve (Orgeneral Burhan'a atıfla) arkadaşımın iktidarın dışında olduğumuzu bilsinler.”



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz