Sudanlı siyasi güçler ‘anayasa belgesini’ değiştirme konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu

Kahire çalıştayına katılanlar, başbakanı seçmek için yeni kriterler önerdi

Mısır’ın ev sahipliğinde düzenlenen siyasi çalıştaya katılan Sudanlı siyasi güçler anayasa belgesini kabul etti
Mısır’ın ev sahipliğinde düzenlenen siyasi çalıştaya katılan Sudanlı siyasi güçler anayasa belgesini kabul etti
TT

Sudanlı siyasi güçler ‘anayasa belgesini’ değiştirme konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu

Mısır’ın ev sahipliğinde düzenlenen siyasi çalıştaya katılan Sudanlı siyasi güçler anayasa belgesini kabul etti
Mısır’ın ev sahipliğinde düzenlenen siyasi çalıştaya katılan Sudanlı siyasi güçler anayasa belgesini kabul etti

Mısır’ın ev sahipliğinde düzenlenen ‘Herkesi barındıran bir Sudan’a doğru demokratik geçiş beklentileri’ başlıklı siyasi çalıştaya katılan Sudanlı siyasi güçler, geçiş döneminin gereklerine uygun değişiklikler önererek, anayasa belgesini kabul etme konusunda anlaştı.
Anlaşma, Ağustos 2019’da imzalanan ve 2020’de değiştirilen anayasal belgenin, özellikle yeni bir anayasayı onaylayabilecek bir kurucu otorite olmadığı için, geçiş döneminin geri kalanını yönetmek amacıyla mevcut gerekliliklere uygun değişikliklerle kabul edilmesini içeriyor.
Çalıştayın nihai bildirgesine göre, altı gün süren çalıştayın sonunda katılımcılar Siyasi Uzlaşma Belgesi ve Geçiş Dönemi Belgesi’ni yayınladılar.
Ayrıca, misyonu ‘demokratik geçişi destekleyen tüm taraflarla iletişim kurmak’ olan çalıştaya katılan tüm bloklar, bileşenler ve kişiler için kapsayıcı bir organ olarak Ulusal Demokratik Güçler Koordinasyonu oluşturma konusunda anlaştılar.
Katılımcılar, silahlı kuvvetlerin ‘tüm siyasi güçlere aynı mesafede’ olması gerektiğini vurgulayarak, Hızlı Destek Güçleri ve Silahlı Mücadele Hareketi güçlerinin silahlı kuvvetler bünyesinde birleştirilmesini önerdi.
Buna ek olarak, tüm düzenli güçler (ordu, hızlı destek, genel istihbarat, polis) için yatırım ve ticari faaliyetlerin Maliye Bakanlığı’nın yetkisi altına alınmasının önemini vurguladı.
Katılımcılar, anayasal belgede öngörülen ihtisas komisyonlarının kurulmasına ek olarak, hukuka ve anayasal otoritelere bağlı kalmayı gerektiren hukukun üstünlüğünü tesis etme süreci içinde 30 Haziran 1989 rejiminin güçlendirme yapısının feshedilme ihtiyacına atıfta bulundu.
Ayrıca, ‘partizan siyasi çalışmalara karışmadan, devrimle aynı çizgide olan, yetkin ve yetenekli profesyoneller’ olmaları gibi Başbakan ve hükümet üyelerini seçmek için yeni kriterler önerdiler.
Nihai bildiride, 35 parti ve hareketin en az 85 temsilcisi ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldığı Sudan diyaloğuna ev sahipliği yapma daveti takdir edildi.
Geçtiğimiz dönemlerde geçiş otoritesine katılan çeşitli bileşenler arasındaki ihtilafların, 25 Ekim tedbirleriyle sona eren ve geçiş sürecini tamamen durduran büyük bir krize yol açtığı vurgulandı.
Siyasi çalıştaya katılan Sudanlı güçlerin açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Oluşturulan 10 komite, Ağustos 2019’da imzalanan ve 2020’de değiştirilen anayasal belgenin bazı değişikliklerle kabul edilmesi de dahil olmak üzere, anayasal düzenlemelere ve hükümet sistemine ilişkin bir dizi teklifle sonuçlandı. Seçimlerle ilgili olarak, katılımcılar özgür ve adil seçimlerin bağımsız bir komisyon kurulmasını gerektirdiği ve seçimlerin başbakan atanma tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde yapılması gerektiği konusunda anlaştılar.”
Barış düzenlemeleri ile ilgili olarak, katılımcılar Ekim 2020’de imzalanan Cuba Barış Anlaşması’na ve gözardı edilen bölgelerin ekonomik ve yaşam durumunu iyileştirerek, çeşitli iç savaşlara neden olan koşulları ele almaya olan bağlılıklarını teyit ettiler.
Açıklamada, düzenli kuvvetlerin tüm siyasi ve toplumsal güçlere aynı mesafede olduğu ve siyasi işlere karışmadığı vurgulandı.
Tek bir ulusal orduyu içeren bir güvenlik ve askeri reform planına uygun olarak, güvenlik düzenlemelerinin hızla uygulanması çağrısında bulunuldu.
Kahire’deki çalışmalarının sonunda katılımcılar, görevleri gençliği istikrara kavuşturma projelerini finanse etmek ve işsizlik oranlarını azaltmak olacak bir gençlik komisyonunun kurulmasını önerdi.
Çalıştaya katılanlar, Sudan siyasi yapısının bir grup ya da bloğun geçiş dönemini tek başına yönetemeyeceğini vurguladı ve demokratik geçişi destekleyen tüm güçleri, ulusal bir fikir birliğine varmak için ulusal sorunları tartışmaya davet etti.
Çalıştay katılımcılarından olan Ulusal Ümmet Partisi lideri Dr. Sadık el-Hadi el-Mehdi, “Sudan güçlerinin elde ettiği şey, üzerine inşa etmeyi gerektiren büyük bir başarıyı temsil ediyor. Kahire çalıştayına katılan güçler, Sudan sahnesinde şu anda uyumlu en büyük bloklardır” dedi.
Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan Mehdi, Sudan güçleri tarafından açıklanan siyasi mutabakat belgesinin siyasi olarak dışlanmayacak bir anlaşmayı temsil ettiğini ve herkesin buna katılabileceğini söyledi.
Mehdi, açıkça partizan olmayan siyasi yeterlilikleri içeren gerçek bir ulusal birlik hükümeti kurmanın önemini de vurguladı.
Şarku’l Avsat’a konuşan bir diğer isim, Afrika meselelerinde araştırmacı olan Dr. Rami Zuhdi, Sudan güçlerinin elde ettiği başarının ‘Sudan geçiş deneyiminde gerçek bir dönüm noktası’ olduğunu belirtti.
Dr. Zuhdi, nihai belgede yer alan yürütme önerilerinin, karşılaşılan birçok eksiklik nedeniyle sahada uygulama yolu bulamayan çerçeve anlaşmadaki açık bir eksikliği giderdiğini vurguladı.
Kahire’de toplanan güçlerin, geçiş dönemini yönetmede en önemli araç olan hükümetin kurulabilmesi için ‘boşluğu giderebildiğini’ ifade eden Dr. Zuhdi, “Siyasi güçlerin ulaştığı genel sonuçlar, çerçeve anlaşmanın başaramadığı en belirgin kusuru dolduruyor” dedi.
Dr. Zuhdi, çerçeve anlaşmayı siyasi güçlerin Kahire’deki istişarelerinin sonuçlarıyla birleştirecek bir sonraki adımın önemine de işaret etti.



Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian


Mısır ve Katar, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi umuyor

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
TT

Mısır ve Katar, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi umuyor

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)

Mısır ve Katar, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının yakında uygulanacağına dair umutlarını dile getirdiler.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi için hazırladığı planın ilk aşamasını tamamlamak üzere olduğunu ve ikinci aşamanın yakında başlayacağını umduğunu belirtti.

Abdulati, Mısır'ın Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla insani yardımı daha büyük miktarlarda ve kısıtlama olmaksızın Gazze Şeridi'ne ulaştırmayı umduğunu söyledi. Ülkesinin Gazze'nin yeniden inşası konulu bir konferansın tarihini belirlemek için ABD ile koordinasyon içinde olduğunu açıklayan Abdulati, konferansın Mısır ve ABD'nin eş başkanlığında gerçekleştirileceğini ifade etti.

Güvenlik desteği konusuna da değinen Abdulati, bölgede istikrar ve güvenliği teşvik etme çabalarının bir parçası olarak, Mısır'ın Filistin polisinin eğitimine katılım konusunda Avrupa ülkeleriyle istişareye hazır olduğunu bildirdi.

Katar ise Hamas ve İsrail'in ‘çok yakında’ ikinci aşama görüşmelerine başlamasını umduğunu ifade etti.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, Doha'da düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin önerisiyle ulaşılan ve 10 Ekim'den beri yürürlükte olan Gazze ateşkes anlaşmasına atıfta bulunarak, “İki tarafı mümkün olan en kısa sürede ikinci aşamaya geçmeye zorlamamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Ensari, görüşmelerin Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail kontrolündeki bir bölgede bulunan tünellerde mahsur kalan Hamas savaşçılarının akıbeti gibi çetrefilli konuları da içereceğini kaydetti.