Cezayir’de 2022 yılında 15 bin kişi ‘yolsuzluk’ şüphesiyle tutukladı

Bir gıda endüstrisi grubunun başkanı dün yargılanmaya başladı

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun yolsuzluğa ve yolsuzluk yapanlara karşı mücadele başlattı (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun yolsuzluğa ve yolsuzluk yapanlara karşı mücadele başlattı (AFP)
TT

Cezayir’de 2022 yılında 15 bin kişi ‘yolsuzluk’ şüphesiyle tutukladı

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun yolsuzluğa ve yolsuzluk yapanlara karşı mücadele başlattı (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun yolsuzluğa ve yolsuzluk yapanlara karşı mücadele başlattı (AFP)

Cezayirli bir güvenlik yetkilisi, 2022 yılında polis güçlerinin 15 binden fazla kişiyi mali yolsuzluk ve ekonomik suç ithamlarıyla gözaltına alındığını belirtirken, dün büyük bir gıda endüstrisi grubunun sahibi, Yolsuzlukla Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlamalarla yargılanmaya başladı.
Polis Genel Müdür Yardımcısı Ahmed Nait el-Hüseyin dün devlet radyosuna yaptığı açıklamada, ekonomik suçları ele alan güvenlik birimlerinin geçen yıl 14 binden fazla dosya ile ilgilendiğini, 10 bin 600 kişiyi mahkemeye sevk ettiğini belirtti. Hüseyin ayrıca 2022’de ‘organize suç’ soruşturmaları kapsamında 15 bin 439 kişinin gözaltın alındığına dikkat çekti.
Hüseyin, polisin organize suçla mücadele çerçevesinde yaklaşık 20 bin dava kaydettiğini söyleyerek, bu davaları ele almanın ‘hızı ve etkinli’ bir şekilde yürütülmesi konusunda iyimser olduğunu ifade etti. Organize suça karışanlar hakkında hukuki işlem yürütülmesi ve tutuklanması sonucunda, geçen yıl el konulan malın değerinin 130 milyon Cezayir dinarına (9 milyon avroya denk geliyor) ulaştığını belirtti. Güvenlik yetkililerine göre ülke, son yıllarda endişe uyandıran bir şekilde suç artışlıyla karşı karşıya kalıyor. Bu durum onları, yolsuzlukları durdurmak için yeni bir ekonomik yapı kurmaya ve bu alandaki stratejiyi yeniden gözden geçirilmeye yönlendiriyor. Başkent başta olmak üzere şehirler, sert uyuşturucular ve soğuk silahlarla yapılan saldırılar dahil olmak üzere mahallelerde uyuşturucu tacirleriyle mücadele için güvenlik operasyonlarına da tanık oluyor. Hüseyin, polis yetkililerinin ‘ekonomik suç ve organize suçla mücadelenin sonuçları konusunda iyimser’ olduğunu da sözlerine ekledi ayrıca iyimserliğinin sebebini ‘bu alanda uzmanlaşmış yetkinliklere ve uzmanlığa emanet edilen, yeni uzmanlaşmış yapılara’ bağladı. “Yeni güvenlik ekiplerinin çalışmalarının sonuçları meyvelerini vermeye başladı” ifadelerini kullandı.
Hükümet yetkililerine göre, son nüfus sayımına göre nüfusun 45 milyonu aşmasına kıyasla, Cezayir'deki polis sayısı 200 bini geçmiyor ve bu sayı yeterli değil. Zira ağırlaşan ekonomik kriz ve yüksek işsizlik oranıyla birlikte ülkede suç eylemleri artıyor.
Polis Genel Müdür Yardımcısı ‘en büyük endişenin uyuşturucu hap tüketimindeki patlama olduğunu’ zira 2022’de 7 milyondan fazla tabletin ele geçirildiğini belirtirken, “Bunu azaltmak için elimizden gelen her şeyi yaptık” açıklamasında bulundu. Geçen yıl 5 kantardan fazla esrar, 25 kilo kokain ve 8 kilo eroinin ele geçirildiğini de bildirdi.
İlgili bir bağlamda, bir gıda endüstrisi grubunun başkanı olan Hakim Şerfavi, şirketlerinin ‘haksız kazanç’ elde ettiğine yönelik suçlamayla, başkentteki Sidi Muhammed Mahkeme’sinde dün yargılanmaya başladı. İddianameye göre, bu kazançlar kamu hazinesine büyük mali zarar verdi.
2 Nisan 2019’da merhum Cumhurbaşkanı Abdelaziz Buteflika’nın, ordunun ve sokaktaki göstericilerin baskısıyla istifa etmesinden bu yana, yetkililer çok sayıda hükümet yetkilisine, iş adamına ve askeri yetkiliye ‘yolsuzluk suçlaması’ ile hapis cezası verdi. Mahkemeler, 3 başbakan da dahil olmak üzere çoğunu ağır hapis cezalarına çarptırdı. Geçen yıl yargı tüm bu görevlilerin mal varlığına ve mevduatlarına el koydu. Yılın sonlarına doğru, Cumhurbaşkanı Tebbun, ‘Yağmalanmış fonlardan yaklaşık 20 milyar dolar değerinde bir miktarı geri alındı, yurt dışına kaçırılan diğer fonların geri alınması için çalışmaları sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu. Söz konusu fonların kaçakçılığının, eski cumhurbaşkanının hükümetindeki isimlerin yaptığı belirtildi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.