Tunus İşçi Sendikası’ndan ‘kesintisiz protesto’ ilanı

Protestolar 20 şehirde üç haftadan uzun sürecek.

Tunus Genel İşçi Sendikası Başkanı Nureddin et-Tabbubi. (EPA)
Tunus Genel İşçi Sendikası Başkanı Nureddin et-Tabbubi. (EPA)
TT

Tunus İşçi Sendikası’ndan ‘kesintisiz protesto’ ilanı

Tunus Genel İşçi Sendikası Başkanı Nureddin et-Tabbubi. (EPA)
Tunus Genel İşçi Sendikası Başkanı Nureddin et-Tabbubi. (EPA)

Tunus Genel İşçi Sendikası, cumartesi günü itibarıyla yeni parlamentonun ilan edileceği 4 Mart’a kadar devam edecek ve yaklaşık 20 şehri kapsayacak toplumsal protestolar düzenleyeceğini açıkladı. Bu durum, gözlemciler tarafından Tunus’un yaşadığı şiddetli siyasi ve toplumsal kriz ortasında, Nureddin et-Tabbubi başkanlığındaki İşçi Sendikası ile Tunus Cumhurbaşkanlığı arasındaki ilişkilerde yeni bir gerilim olarak nitelendirildi.
Çok sayıda Tunuslu siyasi parti ve insan hakları kuruluşu, siyasi ve toplumsal süreçleri bozmakla ilgili defalarca suçlamalarda bulunan iki taraf arasında yaklaşan çatışmanın sert ve tehlikelerle dolu olacağını öne sürdü. Aynı şekilde Genel Ulaştırma Birliği’ne bağlı bir dizi sendika lideriyle soruşturma oturumlarının başlaması ve bu sendikadaki 17 liderin gelecek pazartesi günü başkentin güneyindeki Ben Arus bölgesinde bir güvenlik birimine çağrılmasıyla ilişkinin daha da kötüleşmesi bekleniyor.
Gözlemcilere göre sendika liderlerinin suçla mücadele için bir güvenlik ekibinin karşısına çıkması, Cumhurbaşkanlığının kötüleşen ekonomik ve toplumsal durum ortasında ‘haksız taleplere’ dayandığını belirttiği işçi hareketlerini sınırlama kararlılığını gösteriyor. İşçi Sendikası ise diğer taraflarla birlikte önderlik ettiği ‘ulusal kurtarma girişiminin’ ilanının ardından, cumhurbaşkanlığı ile diyalog kanallarının açılması için baskı yaparken, bireysel yönetimden uzak, katılımcı bir politika benimsemeye çağırdı.
İşçi Sendikası’na bağlı ‘Echaab News’ internet sitesinin haberine göre güvenlik güçleri, Genel Ulaştırma Birliği Başkanı Vacih ez-Zeyyidi ile Tunus’taki Bölgesel İşçi Sendikası üyesi ve birliğin şube başkanlarından Naci el-Hamdi’yi de sorgulama için davet gönderdi. Bu çağrıların, protesto hareketleri ve ulaşım sektöründe yasal gereklilikleri karşılayan bir grevin uygulanması zemininde yapıldığı vurgulandı. Tunuslu yetkililer, geçen hafta da Karayolları Sendikası Başkanı Enis el-Kaabi’yi, hükümete ‘önceki sektörel anlaşmaları uygulama’ çağrısı yapmak üzere düzenlediği grev sonrasında gözaltına almıştı. Gözaltı, İşçi Sendikası tarafından sendikanın hakkına yapılmış bir darbe olarak nitelendirildi.
Diğer yandan İşçi Sendikası, gelecek cumartesi günü güneydeki Kabili vilayetinde başlayacak bir dizi protesto hareketini uygulamaya hazır olduğunu duyurdu. Sendika, Sfaks ilinde ‘anayasa tarafından güvence altına alınan sendikal hakkı savunmak ve sendikalara karşı adli işlemlerin durdurulmasını talep etmek için’ bir işçi toplantısı ve ardından protesto hareketleri düzenleyecek.
Sendika söz konusu protestolarla ilgili olarak, bölgesel sendikaların ‘birleşik hareketleri bir günde örgütlemek için çalıştığını’ bildirdi. Öyle ki 18 Şubat’ta Sfaks, Kayravan, Munastır, Nabil, Bizerte, Cendube, Medenin ve Tuzer şehirlerine yönelik protesto hareketleri ve yürüyüşler yapılacak.
Diğer taraftan Tunus Cumhurbaşkanlığı, 7 Şubat’ta yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Kays Said’in Dışişleri Bakanı Osman el-Cerendi’yi görevden aldığını açıkladı. Aktarılana göre Cumhurbaşkanı, Nebil Ammar’ı yeni Dışişleri Bakanı olarak atadı.



Gazze: İsrail bombardımanında 29 kişi öldü... Hastanelerde benzeri görülmemiş bir yakıt krizi

Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
TT

Gazze: İsrail bombardımanında 29 kişi öldü... Hastanelerde benzeri görülmemiş bir yakıt krizi

Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)

Filistin Televizyonu, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında 29 Filistinlinin öldürüldüğünü bildirdi.

Filistin Haber Ajansı (Safa), "Bu sabah Gazze Şehri'nin güneydoğusundaki El-Zeytun Mahallesi'nin Askula bölgesindeki El-Şafii Okulu'na düzenlenen İsrail bombardımanı sonucu 5 vatandaşın şehit olduğunu, çok sayıda kişinin de yaralandığını" bildirdi. Ayrıca, "Güney Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinin kuzeybatısındaki el-Karara kasabasının Mevasi bölgesindeki bir çadırı hedef alan İsrail saldırısı sonucu 4 vatandaşın şehit olduğunu, birçok kişinin de yaralandığını" ifade etti.

Filistinliler, Gazze'nin merkezindeki El-Bureyc kampına düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceliyor (AFP)Filistinliler, Gazze'nin merkezindeki El-Bureyc kampına düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceliyor (AFP)

Buna karşılık, Nasır Hastanesi, "Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin barındığı çadırlara düzenlenen İsrail saldırısında, 6 kişinin şehit olduğunu ve 10'dan fazla kişinin de yaralandığını" bildirdi.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın dün yarattığı olumlu atmosfere rağmen gerçekleşti. Trump, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkes önerisine "olumlu" yanıt vermesinin "iyi" olduğunu ve bu hafta çatışmaların sona erdirilmesine yönelik bir anlaşmaya varılmasının muhtemel olduğunu ima etti.

Eşi görülmemiş yakıt krizi

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı bugün, hastanelerde elektrik jeneratörlerinin çalışması için gerekli yakıtın eşi görülmemiş bir kriz noktasına ulaştığı konusunda uyarıda bulundu.

Bakanlığın bugünkü açıklamasında, krizin, sağlık sisteminin ve faaliyette kalan hastanelerin aşırı yıpranmasını daha da kötüleştirdiğini belirterek, “Ağır vakalardan kaynaklanan artan baskı, hayati bölümlerin çalışması için elektrik jeneratörlerinin devrede kalmasının önemini daha da artırıyor” denildi.

Bakanlık, “İsrail işgali, hastanelerin çalışması için ek süre tanımayan yakıt miktarını kısıtlama politikası izliyor” diyerek, “Geçici ve acil çözümlerin devam etmesi, hayat kurtaran bölümlerin çalışmasının durması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.