CIA Direktörü, Netanyahu ve Abbas’a Üçüncü İntifada uyarısı

CIA Direktörü Burns, Washington’da bulunan Georgetown Üniversitesi’ndeki öğrencilere konuştu

Batı Şeria’daki Eriha’da İsrail güçlerinin şehre düzenlediği baskını protesto etmek için ateşe verilen lastikler (AFP)
Batı Şeria’daki Eriha’da İsrail güçlerinin şehre düzenlediği baskını protesto etmek için ateşe verilen lastikler (AFP)
TT

CIA Direktörü, Netanyahu ve Abbas’a Üçüncü İntifada uyarısı

Batı Şeria’daki Eriha’da İsrail güçlerinin şehre düzenlediği baskını protesto etmek için ateşe verilen lastikler (AFP)
Batı Şeria’daki Eriha’da İsrail güçlerinin şehre düzenlediği baskını protesto etmek için ateşe verilen lastikler (AFP)

Tel Aviv’deki üst düzey bir siyasi yetkili, 7 Şubat’ta ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns’un hem İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hem de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı (Ebu Mazen) ‘sorun çözülmediği ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde yakın gelecekte üçüncü bir Filistin intifadasının patlak verme tehlikesine karşı’ uyardığını belirtti.
Yetkili, Burns’ün Washington’daki son konuşmasının içeriğine şaşırmadığını söyledi. CIA Direktörü, söz konusu konuşmasında iki hafta önce İsrail ve Filistin Yönetimi’ne yönelik yaptığı ziyarette bölgedeki durumun ne kadar kırılgan olduğunu ve İsrailliler ile Filistinliler arasında tırmanan şiddete doğru işlerin nasıl kötüleştiğini hissettiğini belirtmişti. Yetkili, Burns’un Netanyahu, Ebu Mazen ve her iki taraftaki istihbarat ve güvenlik yetkililerine ‘Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki olayları takip ettiği ve 2000’de ikinci intifadanın patlak vermesinden önceki sahnelerle benzerlikler fark ettiği’ konusunda uyarıda bulunduğunu vurguladı. Aktarılana göre William Burns, o dönemde bir İsrail işgaline, iki taraf arasındaki barış sürecinin aksamasına ve güvenin tamamen kaybolmasına yol açan silahlı bir çatışma yaşandığını söylerken, “Bu nedenle mevcut gerginliğin üçüncü bir intifadanın patlak vermesine yol açabileceği ihtimal dışı değil” dedi.
Medya organları, 7 Şubat’ta Burns’ün geçen perşembe günü Washington’daki Georgetown Üniversitesi’nde yaptığı nadir bir konuşma sırasında, İsrail ve Filistin Yönetimi’ne yaptığı ziyarete ve Netanyahu, Abbas ve güvenlik birimlerinin liderleri ile görüşmesine değindiğini belirtti. Bir grup Amerikalı öğrenci ve öğretim görevlisine hitaben William Burns, “Liderlerle yaptığım konuşmalar bende korkular bıraktı. İkinci intifada sırasında kıdemli bir diplomattım. İstihbarat servislerindeki meslektaşlarım gibi ben de benzer koşullardan endişe duyuyorum” dedi.
Geçmişte tanık olduğu birçok olayın bugün de hatırlatıcıları olduğunu söyleyen CIA Direktörü, “CIA’in sorumluluklarından biri, son haftalarda tanık olduklarımıza benzer bir şiddet olayını önlemek için İsrail ve Filistin güvenlik birimleriyle mümkün olduğunca yakın çalışmaktır. Bu, büyük bir meydan okumaydı” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre Burns, ABD’nin varlığına ve ülkesinin Ortadoğu’daki politikasına değinirken, “Oradaki yıllarımdan öğrendiğim en büyük ders tevazu. Çoğu zaman dünyanın bir bölgesini, onu her zaman iyi anlamadan değiştirebileceğimize inandık. Bu, etki yaratmaya çalışan ABD girişimine karşı bir iddia değildir. Belki Ortadoğu’dan ayrılabiliriz. Ama bu bölgenin kötü bir özelliği var ki, bizi her defasında işin içine sokmayı başarıyor” açıklamasında bulundu.
2023’te Ortadoğu’nun, özellikle ABD’li politika yapıcılar için karmaşık bir meydan okuma oluşturacağına dikkati çeken Burns, “Çünkü Ortadoğu’daki zorlukların bir kısmı İran’da. İran rejimi, protestolar, göstericilerin cesareti, özellikle yolsuzluktan, siyasi baskı ve kısıtlamalardan bıkmış kadınlar. Bunların hiçbiri ABD’lilerle ilgili değil, İranlılar ve onların geleceği ile ilgili” dedi.
William Burns, “Polis, kısa vadede halkı bastırabilir ve bastırma konusunda uzmandır. Ancak nüfusun yüzde 70’ini oluşturan İran gençliğinin kafasında neler olup bittiğine verecek cevapları yok. Ülkelerinde neler olup bittiğine dair farkındalık eksikliği, hem ülke içinde hem de bir bütün olarak Ortadoğu’da daha saldırgan davranışlara yol açıyor. Ayrıca İran ve Rusya arasındaki askeri ilişkilerde derinleşme var” ifadelerini kullandı.
Burns’a göre Rusya’nın Ukrayna’da kullandığı insansız hava araçlarının çoğu İran üretimi. Ukrayna’nın başkentine yaptığı son ziyaret sırasında CIA Direktörü, şehrin Rus uçakları tarafından bombalandığını açıkladı. Aynı şekilde William Burns, “Birkaç hafta önce Kiev’i ziyaret ettim ve 6 saati barınaklarda olmak üzere orada 30 saat geçirdim. Çünkü Ukrayna sivil tesislerine yönelik iki Rus saldırısı gerçekleşti. Saldırıların çoğu, İran’ın masum Ukrayna vatandaşlarını öldürmek için Rusya'ya sağladığı İran Şahed-136 insansız hava araçları tarafından gerçekleştirildi ve bu çok endişe verici” açıklamasında bulundu.



Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.


Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
TT

Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, hareketin İsrail ile varılan ateşkes anlaşması kapsamında silah cephaneliğinin "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Yetkili, böylece ABD arabuluculuğundaki anlaşmanın en karmaşık konularından birini çözmek için olası bir formül önerdiğini söyledi.

Hareketin siyasi büro (karar alma organı) üyesi Basem Naim'in açıklamaları, tarafların anlaşmanın ikinci ve daha karmaşık aşamasına geçmeye hazırlandığı bir zamanda geldi.

Naim, hareket liderlerinin çoğunun bulunduğu Katar'ın Doha kentinde Associated Press'e (AP) verdiği demeçte, "Daha fazla gerilimi veya daha fazla çatışma veya patlamayı önlemek için kapsamlı bir yaklaşım benimsemeye açığız" ifadelerini kullandı.

Naim, Hamas'ın "direnme hakkını" koruduğunu, ancak hareketin Filistin devleti kurma sürecinin bir parçası olarak silah bırakmaya hazır olduğunu ifade etti. Naim, bunun nasıl uygulanacağı konusunda ayrıntı vermese de müzakerelere olanak sağlamak için beş ila on yıllık uzun vadeli bir ateşkes önerdi.

Naim, "bu sürenin ciddi ve kapsamlı bir şekilde kullanılması gerektiğini" vurgulayarak, Hamas'ın silahlarıyla ilgili mevcut seçeneklere "çok açık" olduğunu belirtti. Naim, "Filistin'in ateşkes veya müzakere süresince silahların hiçbir şekilde kullanılmayacağına dair garanti vermesiyle, silahların dondurulması, depolanması veya imha edilmesi hakkında konuşabiliriz" ifadesini kullandı.

Ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekim ayında sunduğu ve "garantör devletler" olarak hareket eden uluslararası tarafların da katılımıyla hazırlanan 20 maddelik bir plana dayanıyor. Naim, "planın çok fazla açıklığa kavuşturulması gerektiğini" belirtti.

Uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması şu anda en acil endişeler arasında.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en önemli konulardan biri, bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmaktan sorumlu olup olmayacağı.

Naim, bunun Hamas için kabul edilemez olduğunu ve hareketin, söz konusu gücün anlaşmanın uygulanmasını izlemesini beklediğini vurguladı. Naim, "Ateşkes anlaşmasını izlemek, ihlalleri bildirmek ve olası bir gerilimi önlemek için sınıra yakın bir BM gücünün bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi. "Ancak, bu güçlere Filistin topraklarında silahsızlanma veya bu tür eylemlerde bulunma yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz" diye ekledi.

Naim, ilerlemenin bir işareti olarak, Hamas ve rakibi Filistin Yönetimi'nin, Gazze'deki günlük işleri yönetecek yeni teknokrat komiteyi kurma konusunda ilerleme kaydettiğini açıkladı.

Yönetim ve Hamas'ın, Batı Şeria'da ikamet eden ancak aslen Gazzeli olan Filistin hükümetinden bir bakanın komiteye başkanlık etmesi konusunda anlaştıklarını söyledi.


Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
TT

Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin yakın olduğunu öngörmesine rağmen, bunu Hamas'ın iktidarının sona ermesine bağladı.

Netanyahu, dün İsrail'de Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile düzenlediği basın toplantısında, "Kimse Trump'ın rehineleri serbest bırakması için Hamas'a baskı yapmasını beklemiyordu ama başardık. Şimdi ikinci aşama, Hamas'ı ve Gazze'yi silahsızlandırmak" ifadelerini kullandı.

Merz'in İsrail ziyareti, Netanyahu'nun Gazze Savaşı'nın ardından yaşadığı göreceli Avrupa izolasyonuna son verdi. Merz, Tel Aviv'in yanında durmanın "Almanya politikasının ayrılmaz ve temel bir parçası olduğunu ve öyle kalacağını" belirtti, ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'de işlendiği iddia edilen savaş suçları nedeniyle çıkardığı tutuklama emrine atıfta bulunarak, Netanyahu'ya Berlin'i ziyaret daveti göndermeyi reddetti.