EPDK: Deprem bölgelerinde akaryakıt stok sorunu yok

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerde akaryakıt stok sorununun söz konusu olmadığını belirtti.

AA
AA
TT

EPDK: Deprem bölgelerinde akaryakıt stok sorunu yok

AA
AA

EPDK'den yapılan açıklamada, bölgede akaryakıt sıkıntısı yaşanmaması için çalışmaların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere AFAD, PETDER ve bölgede hizmet veren bayilerle işbirliği içinde yürütüldüğü bildirildi.
Depremin yaşandığı ilk andan itibaren kurumun akaryakıt temininde herhangi bir sorun ya da zaman kaybı yaşanmaması için gerekli adımları attığına ve mevzuata yönelik bütün kısıtları kaldırdığına işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Deprem öncesinde 10 ilimizde yaklaşık 6 milyon litre akaryakıt satılmışken, depremin ardından bu rakam yüzde 100'ün üzerinde artarak yaklaşık 13 milyon litreye ulaşmıştır. İklim koşulları ve depremin şiddetinden etkilenen bazı yolların durumu sebebiyle kimi noktalara ikmal güçlüğü yaşanmakla birlikte akaryakıt taşıyan tankerlerin büyük çoğunluğu hedefine ulaşmayı başarmıştır, ulaşamayanlar ise yolların açılmasıyla hızla ikmal işlemini tamamlamaktadır. Bu süreçte bölgeye gönderilen 787 tankerin yaklaşık tonajı 23,6 milyon litre olup, buna göre bölgeye teslim edilen akaryakıt miktarı 15,3 milyon litre seviyesindedir. Kalan kısmın büyük çoğunluğu da gün içinde teslim edilecektir. Bütün vatandaşlarımız müsterih olmalıdır ki hiçbir stok sorunu söz konusu değildir. Zira Mersin'deki Ataş Depolama Tesisleri, Hatay'daki depolama tesisleri, Tüpraş Batman ve Kırıkkale rafinerileri, Diyarbakır Depolama Tesisleri 7/24 hizmet vermekte ve bayilerimize tam kapasiteyle akaryakıt ikmali yapabilmektedir."



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC