Fed yetkilisi, faiz oranlarının beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceğini belirtti

ABD Merkez Bankası (Fed) Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, Fed'in enflasyonu düşürmesinin "uzun bir mücadele" olabileceğini, faiz oranlarının beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceğini ifade etti.

AA
AA
TT

Fed yetkilisi, faiz oranlarının beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceğini belirtti

AA
AA

Waller, Arkansas Eyalet Üniversitesinde yaptığı konuşmada, ABD ekonomisinin enflasyonu kontrol altına almak için gerekli olan yüksek faiz oranlarına şimdiye kadar iyi uyum sağladığını ifade etti.
Enflasyonun oldukça yüksek kalmaya devam ettiğini belirten Waller, bu nedenle yapılması gereken daha çok şey olduğunu kaydetti.
Waller, "Ekonomik faaliyetin 2022'de yavaşlamasına rağmen Fed'in 2023'te faaliyeti daha da yavaşlatması için bir süre para politikasındaki sıkı duruşunu sürdürmesi gerekeceğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Waller, enflasyonda hızlı düşüşün sinyallerini görmediğine işaret etti
Ekonomik verilerde enflasyonun hızlı düşüşün sinyallerini görmediğini belirten Waller, "Enflasyonu hedefimize düşürmek için daha uzun bir mücadeleye hazırım." değerlendirmesinde bulundu.
Waller, "Enflasyonu düşürmede ilerleme kaydetmiş olsak da bugün işin henüz bitmediği konusunda net olmak istiyorum." ifadesini kullandı.
Gıda, enerji ve barınma fiyatlarının bu yıl ılımlı olacağına dair işaretler olduğunu kaydeden Waller, Fed'in sıkı para politikasının sonuç vermeye başladığını ancak daha gidecek çok yolun olduğunu aktardı.
Waller, "Faiz oranlarının şu anda bazılarının beklediğinden daha uzun süre yüksek olacağı uzun bir mücadele olabilir." ifadesini kullandı.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal