Netanyahu’dan Batı Şeria’da ‘sonsuza kadar’ güvenlik kontrolü sözü

İsrail ordusu, Ramazan Ayı’nın yaklaşması ile birlikte kuvvetlerine takviye yapmaya başladı.

Filistinli milisler, İsrail'in salı günü Batı Şeria'daki bir kampa düzenlediği saldırıda öldürülen Hamza el-Eşkar'ın cenazesine katıldı. (Reuters)
Filistinli milisler, İsrail'in salı günü Batı Şeria'daki bir kampa düzenlediği saldırıda öldürülen Hamza el-Eşkar'ın cenazesine katıldı. (Reuters)
TT

Netanyahu’dan Batı Şeria’da ‘sonsuza kadar’ güvenlik kontrolü sözü

Filistinli milisler, İsrail'in salı günü Batı Şeria'daki bir kampa düzenlediği saldırıda öldürülen Hamza el-Eşkar'ın cenazesine katıldı. (Reuters)
Filistinli milisler, İsrail'in salı günü Batı Şeria'daki bir kampa düzenlediği saldırıda öldürülen Hamza el-Eşkar'ın cenazesine katıldı. (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Batı Şeria'da güvenlik kontrolünden hiçbir koşulda, hatta gelecekte Filistinlilerle anlaşma senaryosunda bile vazgeçmeyeceğine yönelik tutumunu yineledi. Netanyahu, Filistin Yönetimi’ne saldırdı ve gerekenlerle (Filistinli militanlar) yüzleşmede üzerine düşeni yapmadığını savundu.
Netanyahu salı günü, ‘gizli’ güçler olarak bilinen, İsrail seçkin birliklerinin özel kuvvetler birimi olan ve ordunun Batı Şeria'daki faaliyetlerinin öncüsü konumundaki Duvdevan Birliği’ne yaptığı ziyarette “Burada bizim kontrolümüzden başka alternatif yok” dedi.
Savunma Bakanı Yaov Gallant, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Şin Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar, Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi ve Merkez Kuvvetler Komutanı Yehuda Fuchs söz konusu ziyarette Başbakan Binyamin Netanyahu’ya eşlik ettiler. Netanyahu birlik askerlerine hitaben yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Bu durumun (iktidarın) ne kadar süreceği belli değil. Ancak biz buna kesinlikle güvenmiyoruz. Elbette yetkililer üzerlerine düşeni yaparlarsa mutlu oluruz. Lakin bunu yapmıyorlar. Her halükârda, gelecekteki hiçbir senaryoda bölge üzerindeki güvenlik kontrolümüzün alternatifi yok.”
İstihbarat ve harekât görevlerinde Filistin topraklarının kalbine sızma, silahlı gruplara ulaşma ve onları öldürme görevini yürüten birlik askerlerine övgüde bulunan Netanyahu, kontrol etmekten kastının bölgeye girmek olduğunu belirtti. “Sizler İsrail'in Yahudiye ve Samiriye'deki (Batı Şeria) güvenlik kapasitesinin öncüsüsünüz” dedi.
Netanyahu'nun Filistin topraklarına yönelik saldırısının öncüsü olarak gerçekleştirdiği birlik ziyareti, Batı Şeria’nın kuzeyinde ve Eriha'da Filistinlilerin öldürülmesini içeren ve gerilimi maksimuma çıkaran son operasyonlarını destekleyen bir mesaj olarak gerçekleşti.
Netanyahu, sahadaki durumu değerlendirmek için düzenlenen bir toplantıya başkanlık etti ve genel istihbarat tablosu hakkında bir brifing aldı. Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, görüşmelerde genel olarak Ordu Merkez Komutanlığı'nın ve özel olarak Duvdevan birliğinin temel sorunlarının ele alındığı ve bu sorunlarla başa çıkmak için nelerin gerekli olduğunun konuşulduğu belirtildi.
Netanyahu kendi deyimiyle; bu birimi her ziyaret ettiğinde, ‘gelişme, inisiyatif, yetenek, yaratıcılık ve sonuçları sahada gördüğünü’ söyledi. “Bizim yanımızda ilerlemek isteyenler ile bizi Orta Çağ'a götürmek isteyen radikal İslamcı güçler arasında sürekli bir mücadelenin olduğu bir bölgede mücadele ediyoruz. Bu büyük bir kavga” ifadesini kullandı.
Netanyahu, İsrail'e yönelik çabaların başını çeken İran'a karşı hem içeride hem de dışarıda bir çatışmaya girildiğini belirterek “Onları nispeten durdurmayı ve caydırmayı başarıyoruz” dedi.
Binyamin Netanyahu, geçmişte Filistinliler tarafından reddedilen bir öneri olan olası bir barış anlaşması durumunda bile Batı Şeria üzerinde güvenlik kontrolünden ilk kez söz etmiyor. Ancak bu kez bölgenin çok fazla gerilime tanık olduğu ve ABD ve diğer bölgesel tarafların Ramazan Ayı’nda gerilimin artmasından korktukları bir zamanda geldi.
İsrail güvenlik güçlerince yapılan güncellemeler, son haftalarda operasyon uyarılarının sayısının geçen yılın aynı dönemine göre üç kat arttığını gösteriyor. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, bu keskin artışın görünüşe göre İsrail ordusunun Batı Şeria'da son haftalarda artan faaliyetlerinden kaynaklandığını bildirdi.
İsrail güvenlik güçleri, yaklaşan Ramazan Ayı’na hazırlık olarak ciddi bir gerilime karşı hazırlanıyor.
Güvenlik kaynakları, İsrail ordusunun önümüzdeki ay -Ramazan öncesinde- almayı planladığı ‘önleyici tedbirler’ arasında, operasyonları ve silahlı grupları engellemek için saha saldırı birimlerini konuşlandırarak sahadaki birlikleri güçlendirmek ve ardından iki veya üç taburdan takviye eklemek olduğunu aktardı.
Güvenlik güçlerinin temel endişesi ise Ramazan Ayı boyunca operasyonların Batı Şeria sınırları dışına çıkarak Kudüs'e de ulaşması. Korkular, sakin olmaları için Tel Aviv ve Ramallah'a baskı yapan ABD yönetimini de endişelendiriyor.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, İsrail ile Filistinliler arasındaki mevcut gerilim döneminin İkinci İntifada’nın şiddetine benzemeye başlamasından duyduğu endişeyi dile getirdi.
İkinci İntifada 2000 yılından 2005 yılına kadar sürdü. Filistin bombardıman operasyonlarının yoğunluğu ve İsrail ordusunun her iki taraftan da binlerce kişinin ölümüne neden olan Batı Şeria'yı işgaliyle biliniyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgile göre İsrail ordusunun dün Nablus'taki Balata Mülteci Kampı’na baskın düzenlemesinin ardından Batı Şeria'da başka çatışmalar da patlak verdi. Filistin Otoritesi, İsrail hükümetine ve başbakanına, çatışma alanını havaya uçurmakla tehdit eden ve iki devletli çözüm ilkesine dayalı barışı sağlama şansını baltalayan ‘çılgın gerilimi’ durdurması için uluslararası müdahale ve baskı çağrısında bulundu. Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, işgal ordusunun Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki tüm Filistin topraklarındaki kanunsuz eylemlerinin, Netanyahu'nun aşırı sağcı hükümetinin programının ve ilan ettiği pozisyonların pratik bir göstergesi olduğunu söyledi. Özellikle Duvdevan Birliği’ne ziyareti sırasında beyan ettiği tahrik edici tavır, Netanyahu'nun kendisini Filistin Devleti topraklarının ebedi işgalcisi olarak gördüğü ve Filistinlilerin toprakları üzerindeki egemenlik hakkına sürekli olarak karşı çıktığı son gösterge olarak nitelendirildi.



Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.


Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)

Suriye, şahinlerden Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminde uygulanan "Sezar Yasası" yaptırımlarının ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir adım attı. Bu yasayı yürürlükten kaldırmayı reddeden şahin partili bir kongre üyesinin, bu kararı şartlı olarak geri çektiğini açıklamasının ardından, yaptırımların ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir durum ortaya çıktı.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Temsilci Brian Mast'ın, Washington'da Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşmesine rağmen "Sezar Yasası"nı yürürlükten kaldırmayı reddetme tutumundan vazgeçmemesinin yol açtığı bir beklenti ve hayal kırıklığı döneminin ardından, Mast pazartesi akşamı tutumunda köklü bir değişiklik duyurdu. Şam'a yönelik kapsamlı yaptırımların kaldırılmasına desteğini teyit etti, ancak Suriye Geçici Hükümeti'nin Mast'ın "bölgenin istikrarı için elzem" olarak gördüğü taahhütleri yerine getirmemesi halinde yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak tanıyan "belirli koşullar" dahilinde.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kongre perde arkasında, aralık ayı başında yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik oylamanın hazırlıkları kapsamında, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nı sonuçlandırmak için Temsilciler Meclisi ve Senato arasında yoğun görüşmeler yürütülüyor.


Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail ile yaşanan güvenlik gerginliğini çözmek için "kapsamlı bir girişim" sundu. Girişim, Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeye tam olarak konuşlandırılması ve sınır bölgesinde istikrarın tam olarak sağlanması için müzakerelerin başlatılmasına dayanıyor.

Avn, Bağımsızlık Günü konuşmasında, Lübnan ordusunun İsrail tarafından işgal edilen noktaların kontrolünü "tüm ihlal ve saldırıların durdurulması ve İsrail ordusunun tüm noktalardan çekilmesinin hemen ardından" ele geçireceği beş maddelik bir girişim duyurdu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ayrıca beş üyeli bir komiteye, "Litani Nehri'nin güneyindeki bölgenin Lübnan silahlı kuvvetlerinin tek kontrolü altında olmasını ve kendi kuvvetleri aracılığıyla yetkilerini genişletmelerini" sağlama görevini verdi.

Dördüncü maddesinde, Lübnan devletinin "BM, ABD veya (İsrail ile) ortak uluslararası himaye altında, sınır ötesi saldırıların kalıcı olarak durdurulması formülünü içeren herhangi bir anlaşmayı müzakere etmeye hazır olduğunu" belirtirken, "Lübnan'ın kardeş ve dost ülkeleri, Lübnan ordusunu destekleyecek ve yeniden yapılanmaya yardımcı olacak uluslararası bir mekanizma için net ve kesin tarihler belirleyerek bu süreci denetleyeceğini" belirtti. "Bu girişime hazırız ve kararlıyız" diye vurguladı.