Hindistan'da üretilen göz damlasında skandal ihtimali gündemde: "Ölümcül enfeksiyona ve körlüğe neden olabilir"

En az bir kişi ilaca dirençli bakteriyel enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybetti

Unsplash
Unsplash
TT

Hindistan'da üretilen göz damlasında skandal ihtimali gündemde: "Ölümcül enfeksiyona ve körlüğe neden olabilir"

Unsplash
Unsplash

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), Hindistan'da üretilen ve reçetesiz satılan bir göz damlasının hastaneye yatış, kalıcı görme kaybı ve ölüme yol açan bakteriyel bir enfeksiyonla bağlantılı olabileceğini bulduktan sonra bu ürünün kullanılmamasını tavsiye etti.
CDC, 12 eyalette en az 55 kişide çoğu antibiyotiğe dirençli bir bakteri türü olan Pseudomonas aeruginosa tespit etti. Şimdiye kadar bir kişi hayatını kaybetti ve üç kişide kalıcı görme kaybı meydana geldi.
Kurum, enfeksiyonun göz damlası Suni Gözyaşları'ndan kaynaklandığını tespit etmedi fakat hastalanan kişilerin çoğunun bu damlayı kullandığını bildirdiğini söyledi.

"CDC, epidemiyolojik araştırma ve laboratuvar analizleri tamamlanana kadar klinisyenlerin ve hastaların EzriCare Suni Gözyaşları kullanımını derhal bırakmalarını tavsiye ediyor."

Bildirilen vakaların en az 11'inin gözünde enfeksiyon gelişirken, üçünde bir gözde kalıcı görme kaybı yaşandı. Fox News'in haberine göre ayrıca solunum yolu enfeksiyonu ya da idrar yolu enfeksiyonu geçirenler de oldu ve bir kişi bakterinin kan dolaşımına girmesi sonucu hayatını kaybetti.
Vakalar şu ana kadar Kaliforniya, Colorado, Connecticut, Florida, New Jersey, New Mexico, New York, Nevada, Teksas, Utah ve Washington'da tespit edildi.
Göz damlaları koruyucu madde içermiyor, yani bakteri üremesini engelleyecek bileşenleri barındırmıyor. Kuruma göre enfeksiyon, kullanım ya da üretim sırasında kirlenmeden kaynaklanmış olabilir.
CNN'in haberine göre CDC açılmamış şişeleri test ediyor.
New Jersey merkezli EzriCare, göz damlasının "daha fazla dağıtımını veya satışını durdurmak için harekete geçtiğini" belirten bir açıklama yayımladı.
"Bugün itibarıyla, Pseudomonas aeruginosa salgınını EzriCare Suni Gözyaşları'yla kesin olarak ilişkilendiren herhangi bir testten haberdar değiliz" diyen şirket, sağlık kuruluşlarıyla işbirliği yaptıklarını ve ürünün kullanımına karşı tavsiyelerde bulunmak üzere müşterilerle iletişime geçtiklerini de sözlerine ekledi.
Şirket, EzriCare Suni Gözyaşları ürününün Hindistan'da Global Pharma Healthcare PVT Limited tarafından üretildiğini ve ABD'ye Aru Pharma Inc. tarafından ithal edildiğini açıkladı.

"EzriCare Limited Şirketi'nin bu ürünün formülasyonunda, ambalaj dağıtım sistemi tasarımında veya fiili üretiminde hiçbir rolü yoktur."

Şirket, "Global Pharma Healthcare PVT Limited'in ürün için bir geri toplama başlatacağını anlıyoruz ancak bu Basın Açıklamasının tarihi ve saati itibarıyla bu henüz gerçekleşmedi" dedi ve şu ana kadar bunun yapılmadığını ekledi.
Hindistan'ın Chennai kenti merkezli üreticiler The Independent'a, ürünleri geri çağırmak için adım attıklarını ancak bunun sadece ABD'ye gönderilenler için yapıldığını doğruladı.
Global Pharma'nın genel müdürü Selvam Kalyanadundaram, "ABD Gıda ve İlaç Dairesi'yle (FDA) temas halindeyiz ve geri toplama prosedürünü başlattık" dedi.
Konunun ilaç firmasının dikkatine sunulmasından bu yana alınan dahili önlemler hakkında bilgi veren şirket, bir soruşturma başlattıklarını da söyledi.

"Soruşturmamıza başladık. Malzemeyi laboratuvara gönderdik. Ancak FDA ekibiyle yaptığımız görüşmeye göre, sonuçları beklemeyeceğimiz için ürünü gönüllü olarak geri toplayacağımızı söyledik. Temel nedenin ne olduğunu araştırmak için soruşturma başlattık çünkü [FDA] bunun mikrobiyal bir kirlenme olduğunu belirtti. Mikrobiyal kirlenme farklı yerlerde ortaya çıkabilir. Herhangi bir tartışmaya girmek istemiyoruz ve bu nedenle gönüllü bir geri toplama yapacağımızı söyledik."

Bu, bir Hint ilacının karıştığı en son uluslararası skandal. Bu yıl Hindistan, öksürük şurubu Özbekistan'da 19 çocuğun ölümüyle bağlantılı olan Marion Biotech'in üretim lisansını askıya almıştı.
Hindistan'da üretilen 4 şurup da geçen yıl Gambiya'da 66 çocuğun ölümüyle ilişkilendirilmişti. Hindistan, Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) gönderdiği bir mektupta öksürük şuruplarının "erken" bir şekilde çocuk ölümleriyle ilişkilendirildiğini ve bunun da ülkenin ilaç endüstrisinin imajını "olumsuz etkilediğini" belirtmişti.
 



Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
TT

Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)

İnsan beyninin daha fazla büyüyen bölgelerinin daha hızlı yaşlandığı saptandı. 

6 ila 7 milyon yıl önce ortaya çıkan insanları, yakın akrabaları olan diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden biri büyük bir beyne sahip olması. 

Milyonlarca yıllık evrim sürecinde büyümekle kalmayıp karmaşık bir yapıya da bürünen insan beyni, dille iletişim kurmaktan geleceği planlamaya kadar pek çok avantaj sağlıyor.

Öte yandan hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, bütün bunların bir bedeli de var. 

İnsan ve diğer primatların beyninin nasıl yaşlandığını gözlemlemek isteyen araştırmacılar, 480 insan ve 189 şempanzenin beyin taramalarını inceledi. 

Şempanzeler, insanların atası değil fakat iki tür de ortak bir atadan evrimleşti. İnsan beyni ise, şempanzelerinkinin üç katı büyüklükte.

Bilim insanları iki beyinde de 17 ayrı bölge olduğunu kaydetti. Bunların bazıları eşit boyuttayken, bir kısmı insanlarda daha geniş bir alana yayılmıştı. 

Bunlardan biri de gözlerin hemen arkasında yer alan ve karar vermede kritik rol oynayan orbitofrontal korteksti. 

Ardından yaşlanma sürecini inceleyen ekip, iki türün beyninin de zaman içinde küçüldüğünü gözlemledi. 

Ancak bazı kısımlar daha hızlı küçülürken, insan beynindeki en hızlı yaşlanmanın, orbitofrontal korteks ve evrimsel süreçte daha fazla büyümenin görüldüğü diğer bölgelerde gerçekleştiği bulundu.

Araştırmacılar ayrıca babun ve Hint şebeğinin beynini de şempanzelerle karşılaştırdı. Öte yandan bu kıyaslarda, beyin genişlemesi ve yaşa bağlı gerileme arasında bir ilişki saptanmadı. 

Heinrich Heine Düsseldorf Üniversitesi'nden ve çalışmanın yazarlarından Dr. Sam Vickery, beynin en hızlı genişleyen bölümlerinin, en karmaşık işlerden sorumlu olduğunu söylüyor. Bu durum, sözkonusu bölgelerin daha çabuk yıpranıp küçülmesini açıklayabilir.

Ancak insan beynindeki daha büyük kısımların neden daha hızlı küçüldüğünü açıklamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Çalışmada yer almayan bazı uzmanlar da bulguların daha fazla katılımcıyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. University College London'dan antropolog Dr. Aida Gomez-Robles "İnsanlardaki yaşlanmaya ilişkin benzer çalışmalar genellikle binlerce kişiyi içeriyor" diyerek ekliyor:

Bulgular, bu bölgelerin bazıları için geçerli ancak hepsi için geçerli olup olmadığını bilmiyoruz.

Bulguların kesin bir şekilde doğrulanması halinde ilginç bir durum da ortaya çıkıyor: İnsanların hayatta kalma şansını artırarak şempanzelerden daha uzun ömürlü olmasını sağlayan bölgeler, aynı zamanda ilk yaşlanan kısımlar.

Yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan bazı sorunlar, evrimin bir avantajla beraber bir dezavantaj da getirmesinin sonucu olabilir. Dr. Vickery şu ifadeleri kullanıyor:

Böyle muhteşem bir beynimiz var ama bunun bir bedeli de var.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Science Advances