Deprem bölgesinde 6. gün: Vefat sayısı 22 bini geçti

Türk kurtarma görevlileri ve askerleri Gaziantep'te çöken bir binanın enkazında arama yapıyor (EPA)
Türk kurtarma görevlileri ve askerleri Gaziantep'te çöken bir binanın enkazında arama yapıyor (EPA)
TT

Deprem bölgesinde 6. gün: Vefat sayısı 22 bini geçti

Türk kurtarma görevlileri ve askerleri Gaziantep'te çöken bir binanın enkazında arama yapıyor (EPA)
Türk kurtarma görevlileri ve askerleri Gaziantep'te çöken bir binanın enkazında arama yapıyor (EPA)

6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık iki büyük depremle sarsılan Türkiye'de, açıklanan son resmi verilere göre 22 bin 327 kişi yaşamını yitirdi, 80 bin 278 kişi de yaralı olarak kurtarıldı.
Gaziantep, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Adana ve Osmaniye'de hissedilen deprem özellikle Kahramanmaraş ve Hatay'da büyük yıkım yarattı. 
Depremin vurduğu şehirlerde arama-kurtarma çalışmaları beşinci gününde devam ederken yıkılan binalarda enkaz altında kalan çok sayıda insan kurtarılmayı bekliyor.

SAAT 19:37
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 22 bin 327 kişinin hayatını kaybettiğini, 80 bin 278 kişinin yaralı olarak kurtulduğunu bildirdi.

SAAT 19:25
Gaziantep'te depremde yıkılan Bahar Apartmanı'nın hafriyatında yapılan incelemede ihmali bulunduğu belirlenen müteahhit İbrahim Mustafa Uncuoğlu İstanbul'da gözaltına alındı.

SAAT 17:37
İçişleri Bakanı Soylu, depremden etkilenen 10 ilde 70 bini aşkın polis memuru, 60 bini aşkın jandarma, 1000 de sahil güvenlik personelinin görev yaptığını bildirdi.

SAAT 17:00
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 21 bin 848 kişinin hayatını kaybettiğini, 80 bin 104 kişinin yaralı olarak kurtulduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, "Sadece MEB'e bağlı okul, yurt, uygulama otelleri ve öğretmenevlerinde 460 bin vatandaşımız barınıyor. Geçici barınma merkezlerinde 1 milyon 100 bin kişi var. Özellikle sosyal medya üzerinden yalan ve asılsız haberler yaymak suretiyle milletimizi kışkırtan kaos tüccarlarına karşı müsamahasız davranıyoruz" dedi.

SAAT 16:56
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca depremden etkilenen 10 ilde 7 bin 584 yıkık ya da acil yıkılması gereken yapı, 12 bin 617 ağır hasarlı bina tespit edildi.

SAAT 15:53
Bakan Dönmez, deprem bölgesinde vatandaşların dağıtım şirketlerine başvurmaları halinde, uzmanlarca onay verilen hasarsız konutlara elektrik verilebileceğini bildirdi.

SAAT 14:53
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle üniversitelerde tamamen uzaktan eğitime geçileceğini açıkladı.

SAAT 14:41
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde şu ana kadar 21 bin 43 kişinin hayatını kaybettiğini, 80 bin 97 kişinin yaralı olarak kurtarıldığını açıkladı.

SAAT 14:22
AFAD, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 20 bin 937 kişinin hayatını kaybettiğini, 102 bin 388 afetzedenin diğer illere tahliye edildiğini açıkladı.

SAAT 13:02
Gaziantep'te depremde yıkılan Ayşe-Mehmet Polat sitesinin müteahhidi Mehmet Ertan Akay, İstanbul'da gözaltına alındı.

SAAT 13:53
OHAL kapsamında çıkarılan kararname ile yargı alanındaki dava açma, icra takibi, başvuru, şikayet, itiraz gibi süreler, 6 Şubat'tan itibaren 6 Nisan 2023'e kadar durduruldu.

SAAT 12:24
AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin etkili olduğu süre 65, ikinci depremin etkili olduğu süre 45 saniye. İki depremle bölge yaklaşık 2 dakika boyunca çok ciddi şekilde sarsıldı. AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Tatar  ise yaptığı açıklamada, "7,7 büyüklüğündeki depremin açığa çıkardığı enerji 500 atom bombasının yarattığı etkiye sahip" dedi.

SAAT 12:03
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 10 yaş ve altı çocuğu bulunan kamu çalışanı kadınlara hizmetlerin aksatılmaması kaydıyla 20 Şubat'a kadar idari izin verilebilecek.

SAAT 11:29
Milli Savunma Bakanı Huluusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) 25 bin 67 personeliyle fiilen deprem bölgesinde görev yapmakta olduğunu ifade etti. Akar ayrıca, "Şu ana kadar 63 uçakla yapılan 707 sortiyle, 9 bin 780 uzman personeli ve 625 ton malzemeyi hedeflerine ulaştırdık" dedi.

SAAT 11:23
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya'da incelemelerde bulundu. Bir düğün salonunda konaklayan depremzedelerle görüşen Kılıçdaroğlu, Hayat Sitesi'nin enkazındaki arama kurtarma çalışmalarını inceledi.

SAAT 08:38
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), saat 07.30 itibarıyla Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli depremlerin ardından 20 bin 665 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. AFAD ayrıca 1891 artçı deprem meydana geldi.

SAAT 08:34
Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerde, Gaziantep'in İslahiye ilçesinde enkazdan sağ çıkartılan baba ve engelli oğlu, Jandarma Genel Komutanlığa ait helikopterle hastaneye sevk edildi.

DEPREM BÖLGESİNDE DÜN NELER YAŞANDI



Somali'de Türk kuvvetlerinin konuşlandırılmasının askeri ve siyasi sonuçları

Somali'ye konuşlandırılması beklenen Türk askerlerinin toplam sayısının 2 bin 500'ü aşabileceği belirtiliyor (AFP)
Somali'ye konuşlandırılması beklenen Türk askerlerinin toplam sayısının 2 bin 500'ü aşabileceği belirtiliyor (AFP)
TT

Somali'de Türk kuvvetlerinin konuşlandırılmasının askeri ve siyasi sonuçları

Somali'ye konuşlandırılması beklenen Türk askerlerinin toplam sayısının 2 bin 500'ü aşabileceği belirtiliyor (AFP)
Somali'ye konuşlandırılması beklenen Türk askerlerinin toplam sayısının 2 bin 500'ü aşabileceği belirtiliyor (AFP)

Mahmud Ebu Bekir

Somali medyası, yaklaşık 500 asker taşıyan iki Türk askeri uçağının, Ankara ile Mogadişu arasında artan askeri iş birliğini yansıtacak şekilde, Somali'nin başkenti Mogadişu'daki Aden Adde Uluslararası Havalimanı'na ulaştığını bildirdi.

Somali'ye konuşlandırılması beklenen Türk askerlerinin toplam sayısının 2 bin 500'ü aşabileceği belirtiliyor. Resmi bir açıklama yapılmamış olsa da Türk medya kaynakları bu yıl toplam asker sayının 5 bini bulabileceğine işaret ediyor.

Bu kuvvetler, Somali hükümetinin eş-Şebab hareketine karşı operasyonlarını yoğunlaştırdığı bir dönemde Mogadişu’ya ulaştı. Hükümet, Türk savaş uçaklarının hava desteğiyle harekete ait hedeflere yönelik saldırılar gerçekleştiriyor.

Temmuz 2024'te Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Somali'de iki yıl süreyle konuşlanmasına izin veren tezkereyi onaylamıştı. Bu adım, bölgesel ve uluslararası ortaklarla iş birliği yaparak, Somali Federal Hükümeti'nin terörle mücadele çabalarına destek sağlamayı amaçlıyor.

Mogadişu ile Ankara arasında son dönemde imzalanan anlaşmaların özellikle bir yandan Somali-Etiyopya anlaşmazlığının, diğer yandan da Kızıldeniz Havzası'ndaki bölgesel gerginliğin yaşandığı bir döneme denk geldiği göz önüne alındığında gözlemciler, Türk kuvvetlerinin misyonunun yalnızca terörle mücadeleyle sınırlı olmadığını, bunun siyasi, askeri ve ekonomik sonuçları da olduğunu düşünüyor.

Addis Ababa'nın Somaliland bölgesi ile denize erişim ve iki askeri üs kurmak amacıyla imzaladığı mutabakat zaptının ardından Mogadişu, Etiyopya'nın Somali kıyılarına yönelik müdahalelerinin önüne geçmek için bölgesel ittifaklar kurmaya çalışıyor. Mutabakat zaptı Etiyopya’nın bunlar karşılığında Somaliland'ın bağımsızlığını tanıyıp, uluslararası alanda tanınmayan bu Somali bölgesinin uluslararası toplum tarafından mümkün olan en üst düzeyde tanınması için uluslararası forumlarda çaba göstermesini öngörüyor.

Güvenlik endişeleri

Afrika Boynuzu uzmanı Abdurrahman Seyyid ise Türk kuvvetlerinin Mogadişu'ya gelişinin, son dönemde Somali devletine karşı bir dizi askeri eylem düzenleyen Somalili terör örgütü Şebab'ın ilerleyişini durdurmak amacıyla Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un acil talebi üzerine gerçekleştiğini düşünüyor.

Seyyid, bu hareketin yönetimin dizginlerini ele geçirmesinin Somali'nin ulusal ve bölgesel istikrarının daha da kötüleşmesine yol açabileceğine inanıyor. Bunun yanı sıra ülkedeki Türk çıkarlarını, özellikle madencilik ve Somali kıyılarında petrol arama faaliyetlerini tehdit ettiğini belirtiyor. Ona göre Ankara, altyapı yatırımlarına katkıda bulunarak ve ekonomiyi canlandırarak Somali hükümetinin güvenlik, askeri ve ekonomik alanlardaki çabalarını desteklemekten de çekinmedi. Ayrıca Somalili öğrencilere Türk üniversitelerine kayıt imkânı sağlanarak iki ülke arasında bilimsel alanda da iş birliği bulunuyor. Buna bir de 2 bin 500 askere varan askeri iş birliği anlaşması ekleniyor. Seyyid, Türkiye'nin hayati jeopolitik ve ekonomik çıkarları olan bölgesel bir güç olduğunu, Akdeniz, Kızıldeniz, Ortadoğu ve Orta Asya gibi dünyanın birçok bölgesinde fırsatları değerlendirip nüfuzunu artırmayı hedeflediğini belirtiyor.

Afrika Boynuzu uzmanı, Somali'nin Hint Okyanusu'na en uzun kıyı şeridine ve Kızıldeniz ile Aden Körfezi bölgesine kadar uzanan stratejik bir coğrafi alana sahip olduğunu belirtiyor. Bunun da bilhassa uluslararası seyrüsefer açısından stratejik bir geçiş noktası olan Kızıldeniz havzasında yaşanan gerginlikler göz önüne alındığında, uluslararası ve bölgesel planlarda stratejik önemini iki katına çıkardığını ifade ediyor.

Seyyid’e göre Somali birçok alanda Türkiye'nin desteğine ve iş birliğine ihtiyaç duyuyor. Mogadişu ayrıca Türkiye'yi, özellikle Etiyopya ve Kenya'nın yayılmacı emelleri karşısında Somali çıkarlarını savunmada güvenilir ve sadık bir müttefik olarak görüyor. Zira Türkiye'nin müttefiklerini savunma konusunda ciddi bir geçmişi var. Trablus'taki Libya hükümetinin Halife Hafter güçlerinin eline geçmesini engellemedeki rolü, Azerbaycan'ın 30 yıllık Ermeni işgali sonrasında Dağlık Karabağ'daki topraklarını geri almasına verdiği destek buna örnek verilebilir.

Güvenli ittifak

Seyyid, Ankara'nın Suriye, Azerbaycan ve Libya gibi çatışma bölgelerinde koordinasyon yeteneğini kanıtladığını, başka ülkelerle karşı karşıya geldiğinde bile, çoğu zaman bir iş birliği ve çatışmasızlık formülü bularak, Türkiye ile bölge ülkeleri arasında herhangi bir çatışma ihtimalini ortadan kaldırdığını düşünüyor. Dahası anlaşma iki bağımsız devlet arasında yapılmış olup, belirli bir devleti hedef almıyor ve güvenliğin sağlanması ile terörle mücadele alanlarında iki başkentin hayati çıkarlarına odaklanıyor.

Seyyid, son dönemde Kızıldeniz ülkelerinde bölgede artan yabancı askeri varlığına ilişkin bir hassasiyet oluştuğunu ve bu hassasiyetin, onları Kızıldeniz Ülkeleri Forumu adı altında bir oluşum kurmak zorunda bıraktığını belirtiyor. Ancak forum henüz kuruluş aşamasında ve bölgesel bir güvenlik sistemi oluşturacak çerçeve ve yapılar henüz tamamlanmadı. Ayrıca Türkiye, Etiyopya'da ekonomik varlığı, Sudan'da güvenlik ve askeri varlığı ve Somali ile yıllardır süren kapsamlı iş birliği ile bölgedeki nüfuzunu pekiştirme konusunda bu forumdan önce davrandı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre bundan dolayı Türkiye’yi Kızıldeniz ve Afrika Boynuzu denkleminin dışında tutmak zor. Afrika Boynuzu uzmanı Abdurrahman Seyyid, hayati çıkarları ile çatışmadığı sürece Türkiye’nin katılımının bu ülkeler için doğrudan bir endişe yaratmasının muhtemel olmadığını söylüyor.

Jeopolitik etkiler

Somalili siyasi analist İdi Muhammed ise Mogadişu'yu Ankara'ya bağlayan stratejik çıkarlar göz önüne alındığında, Türk askeri misyonunun görevinin terörizm ve organize suç ile mücadeleye odaklandığını düşünüyor. Somali'de inşaat ve altyapı gelişimine yönelik katkılarına ilave olarak, özellikle petrol arama ve madencilik alanlarında artan Türk yatırımlarına dikkat çekiyor.

Muhammed, Türk askeri varlığının misyonunun terörle mücadele ve Somali'deki Türk çıkarlarını koruma gibi güvenlik boyutuyla sınırlı olmasına rağmen, Somali kıyılarını bölgesel emellerden korumak da dahil olmak üzere birçok jeopolitik anlamı olduğunu da vurguluyor. Etiyopya'nın, ülkenin kuzeyindeki ayrılıkçı bölge ile imzaladığı mutabakatla Somali kıyılarını işgal etme ve kalıcı askeri üsler kurma çabaları da bu emellere dahil.

Muhammed, Türk askeri gücünün Somali'nin birliğini ve tüm toprakları üzerindeki egemenliğini korumaya katkı sağlayacağını vurguluyor. Buna ilaveten, Somali egemenliğindeki liman hizmetlerinden Etiyopya'nın yararlanmasını öngören Addis Ababa ile Mogadişu arasındaki Ankara Anlaşması'nın aslına sadık bir şekilde uygulanmasını sağlamaya yönelik katkısının da altını çiziyor.

Siyasi analist, Türk askeri varlığının, Kızıldeniz'de bulunan bölgesel ve uluslararası güçlerle, özellikle Cibuti'deki yabancı üslerle, uluslararası nakliye yolu olarak Kızıldeniz'in girişlerini güvence altına almak amacıyla, koordinasyon fırsatları yaratabileceğini ifade ediyor. Zira dünya deniz ticaretinin yüzde 12'si, Asya-Avrupa ticaretinin ise yaklaşık yüzde 40'ı buradan geçiyor.

Muhammed, Türk kuvvetlerinin Somali'ye konuşlandırılmasının, Afrika Boynuzu ve Kızıldeniz bölgesindeki aşırılıkçı grupların oluşturduğu tehdidi azaltacağına dikkati çekiyor. Nitekim el-Kaide örgütünün Doğu Afrika'daki bir kolu olan Somalili Şebab hareketi son dönemde varlığını güçlendirdi ve eylemlerini artırdı. Bu eylemlerinden biri de Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in orada bulunduğu bir sırada Mogadişu Havaalanı’nı hedef alan saldırısıydı. Bu da Somali hükümetinin Türk kuvvetleriyle koordineli olarak hareketin mevzilerine karşı şiddetli saldırılar düzenlemesini gerektirdi. Zira hareketin askeri kabiliyetlerini geliştirdiği ve birçok cephede ilerlediği yönünde haberler geliyor.

İdi Muhammed, Türk kuvvetlerinin Kızıldeniz Havzası'nda yaşanan gerginlikte olumsuz bir rolünün olduğu iddialarını reddediyor. Türkiye’nin, Suudi Arabistan, Ürdün, Eritre ve Sudan ile iyi ilişkilere sahip olduğunu, ayrıca Mısır ile de yakın zamanda ilişkilerini normalleştirdiğini belirtiyor. Dahası Etiyopya'nın Kızıldeniz'de askeri üs kurma planlarına karşı çıkan kararlı duruş ile kıyaslandığında, Somali ile Türkiye arasındaki Türk kuvvetlerinin konuşlandırılması anlaşmasının, Kızıldeniz'e kıyısı olan ülkelerde herhangi bir sonuca ve tepkiye neden olmadığını söylüyor.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.