Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş, yıkılan Rönesans Rezidans hakkında konuştu: Orası eski bizim mimarlar odası başkanımızın yapmış olduğu bir bina. Bu arkadaşımız gerçekten idealist bir insan

AA
AA
TT

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş, yıkılan Rönesans Rezidans hakkında konuştu: Orası eski bizim mimarlar odası başkanımızın yapmış olduğu bir bina. Bu arkadaşımız gerçekten idealist bir insan

AA
AA

Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Lütfü Savaş, katıldığı bir televizyon programında, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Rönesans Rezidans hakkında, "Burada ne belediye ne mevzuat ne bu işi yapan insanlar gerçekten de çok sorgulanırsa biz onlara yazık etmiş oluruz." dedi.
Show TV canlı yayınında sunucu Pınar Erbaş'ın sorularını yanıtlayan Savaş, Hatay'da depremde yıkılan Rönesans Rezidans hakkında açıklamalarda bulundu.
Savaş, program sunucusunun, "Bunlara kim nasıl ruhsat verdi? Nasıl bir denetleme sağlandı? Sağlandı mı? Bu işleyiş nasıl bu hale geldi?" soruları üzenine, "Orası normal şartlarda eski bizim mimarlar odası başkanımızın yapmış olduğu bir bina. Bu arkadaşımız gerçekten idealist bir insan. Büyük ihtimal şartlarına uygun yapmıştır, deprem yönetmeliğine göre yapmıştır." ifadelerini kullandı.
Kendisinin geçmişte bilim insanlığı, üniversitede hocalık yapan ve tıp fakültesini kuran biri olduğunu belirten Savaş, "Birincisi; küçük bir kıyametti. Burada ne belediye ne mevzuat ne bu işi yapan insanlar gerçekten de çok sorgulanırsa biz onlara yazık etmiş oluruz. Samimi söylüyorum." diye konuştu.
Sunucunun, bunun sorgulanması gerektiğini belirtmesi üzerine Savaş, "Sorgulayacağız tabii ki. Eksik nerede sorgulayacağız. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı'yım. Ruhsatı ilçeler veriyor. Ben Belediye Başkanı olarak konuşuyorum ama binaların ruhsatını ilçeler veriyor, onlar takip ediyor. O nedenle rahat konuşuyorum." dedi.
Hatay'da depremde yıkılan Rönesans Rezidans'ın müteahhidi olan ve yurt dışına çıkmaya çalışan Mehmet Yaşar Coşkun dün İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınmıştı. Karadağ'a kaçmaya çalıştığı belirlenen Coşkun'un emniyetteki işlemleri sürüyor.



Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) dosyası, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın cumartesi günü başlayan Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü en önemli dosyalardan biri olarak öne çıktı.

Basında yer alan haberlere göre Şara, Suriye'nin kuzeyindeki ve kuzeydoğusundaki Arap aşiretlerinin Şam'dan Haseke, Rakka ve Deyrizor gibi vilayetlerin kontrolünü devralmasını talep ederken SDG dosyasını devlet kurumları dışında silahlı bir grup olarak sonlandırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan doğrudan destek aldı.

Şam hükümetinden bir heyet ile DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi (KDSÖY) temsilcileri bir araya geldi. Binlerce DEAŞ’lı tutuklunun kaldığı El Hol Kampı’nın yönetiminin SDG'den Suriye hükümetine devredilmesi amacıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Şam'daki kaynaklar, geçiş hükümeti heyetinin iktidara geldiğinden bu yana ilk kez El Hol Kampı’nı ziyaret etmesini, SDG'nin DMUK’un desteğiyle DEAŞ'la mücadeledeki rolünü azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendirdi.

Kaynaklar, Şam'ın Arap ülkelerinin ve uluslararası toplumun desteğini aldıktan sonra SDG dahil Savunma Bakanlığına katılmayan silahlı gruplara silahlarını teslim edip bakanlık bünyesine katılmaları için on gün süre verdiğini aktardılar. Bu arada Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Kürtlerin haklarının tek devlet çatısı altında garanti altına alındığını vurguladı. Şeybani, SDG ile varılan anlaşma hayata geçirilmesindeki bir gecikmenin kaosu uzatacağını söyledi.

Kaynaklar, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyiyle olan güney sınırındaki ‘güvenlik tehditlerini’ sona erdirme konusunda ‘ısrarcı’ olduğunu, Şam'ın ise bu konuyu ele alma ve SDG'yi Suriye devletine entegre olmaya ve Suriye topraklarının bütünlüğünü korumaya teşvik ederek bir çatışma ve askeri müdahaleden kaçınma konusunda halen isteksiz olduğunu kaydettiler. Cumhurbaşkanı Şara ve SDG lideri Mazlum Abdi arasında geçtiğimiz mart ayında imzalanan anlaşmaya göre SDG'nin askeri ve güvenlik kurumları devlet kurumlarına entegre edilecek, petrol sahaları, sınır kapıları ve DEAŞ üyelerinin tutulduğu gözaltı merkezleri Şam'a devredilecek ve hükümetin Suriye’nin kuzeyindeki ve doğusundaki bölgelerin kontrolünü kademeli olarak geri alması için hazırlık yapılacak.

cdfrgt
Haseke’nin kuzeydoğusunda yer alan Kamışlı’da sokaklar Şam yönetimi ile SDG arasında geçtiğimiz mart ayında varılan anlaşmayı kutlamak için süslendi (Reuters)

Suriye hükümeti heyetinin El Hol Kampı ile ilgili toplantısında, kampın yerinden edilmiş Suriyelilerden güvenli ve gönüllü bir şekilde tahliye edilmesine yönelik aşamalı bir planın yanı sıra, özellikle ülkelerinin geri dönmelerine izin vermediği yabancı uyruklu DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin akıbeti ele alındı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Şara’nın Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldiği belirtildi. Açıklamaya göre toplantıya Suriye tarafından Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, Türkiye tarafından ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün katıldı.

Açıklamada ayrıca toplantıda ilişkileri ortak hedeflere hizmet edecek şekilde geliştirme arzusu çerçevesinde, iki ülke arasında çeşitli alanlarda ikili iş birliğini arttırmanın yolları ele alındığı belirtildi.

Beşşar Esed rejiminin düşmesinden bu yana Türkiye'nin Şara'nın liderliği için stratejik bir müttefik rolü oynadığını belirten Şam'daki kaynaklar, Şara'nın Ankara ziyaretini ‘önemli’ olarak nitelendirdi. Kaynaklar ziyaretin geçiş aşamasını geçmesini sağlamak ve Suriye ile bölgede istikrarı pekiştirmek amacıyla ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılması konusunda Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı ülkelerin öncülük ettiği bir dizi hızlandırılmış gelişmenin ardından gerçekleştiğine dikkati çekti.