Kadınlara yönelik Husi engellemeleri eşitsizliği arttırıyor, geçim kaynaklarını daraltıyor

Bir yıl içinde insani yardımın engellendiği 3 bin 500 vaka bildirildi

Husiler tarafından yerinden edilen Yemenli bir ailenin eşyalarını taşıyan Marib vilayetinden bir nakliye aracı (Marib vilayetinin resmi web sitesi)
Husiler tarafından yerinden edilen Yemenli bir ailenin eşyalarını taşıyan Marib vilayetinden bir nakliye aracı (Marib vilayetinin resmi web sitesi)
TT

Kadınlara yönelik Husi engellemeleri eşitsizliği arttırıyor, geçim kaynaklarını daraltıyor

Husiler tarafından yerinden edilen Yemenli bir ailenin eşyalarını taşıyan Marib vilayetinden bir nakliye aracı (Marib vilayetinin resmi web sitesi)
Husiler tarafından yerinden edilen Yemenli bir ailenin eşyalarını taşıyan Marib vilayetinden bir nakliye aracı (Marib vilayetinin resmi web sitesi)

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), Yemen'deki kadınların hareketlerine getirilen önemli kısıtlamalar nedeniyle ek zorluklarla karşı karşıya olduğunu belitti. Husi darbecilerin kontrol ettikleri bölgelerde Mahrem şartını (kadınları bir erkek akrabayla seyahat etmeye zorunlu kılan) dayatması, hizmetlere ve geçim kaynaklarına erişimde önceden var olan eşitsizlikleri arttırdı.
Ajans tarafından hazırlanan Yemen'deki insani duruma ilişkin raporda, bu yılki insani yardımların 17,3 milyon kişiye ulaşmayı hedeflediği belirtildi. Bu plan çerçevesinde Birleşmiş Milletler (BM) tarafından insani yardıma muhtaç olarak tanımlanan 21,6 milyon kişinin yaklaşık yüzde 80'ini kapsayan ve önemli beslenme ve sağlık gereksinimleriyle karşı karşıya olan savunmasız kesime hayat kurtarıcı yardım sağlanması hedefleniyor.
USAID’a göre geçtiğimiz yıl içinde erişim kısıtlamaları, insani yardımın ülke çapında etkili bir şekilde hizmet vermesinin önündeki en önemli engeli oluşturdu. Yardım kuruluşları 2022 yılı boyunca Yemen'de ihtiyaç sahibi yaklaşık 10,1 milyon kişiye hayat kurtarıcı yardım ulaştırılmasını engelleyen bürokratik engeller, hareket kısıtlamaları ve güvenlik olayları dahil olmak üzere 3 bin 500'den fazla insani erişim olayı bildirdi.
USAID raporunda karmaşık bir dizi faktörün ülke genelinde insani ihtiyaçların devam etmesine yol açtığı konusunda uyarıda bulundu. Devam eden çatışmalar ve tekrarlayan iklimsel krizler ocak sonu itibarıyla yaklaşık 4,5 milyon kişinin ülke içinde yerinden edilmesine yol açtı. Ülke nüfusunun yüzde 80'inden fazlası gıda, sağlık hizmetleri ve güvenli içme suyuna erişimde zorluklarla karşılaşıyor.
Ajans, ekonomik gerileme, gıda ve diğer malların fiyatlarının yüksek olması nedeniyle geçim imkanlarındaki düşüşün devam ettiğini doğrularken, bunun Yemen'de büyük ölçekte akut gıda güvensizliğinde artışa yol açtığını belirtti. Bu yıl 17,3 milyon kişinin acil gıda yardımına ihtiyacı olması bekleniyor ve asgari gıda sepetinin (7 kişilik bir aile için bakliyat, un, yağ, tuz ve şeker dahil bir dizi temel gıda ürünü) ortalama maliyeti son beş yılın ortalama fiyatının neredeyse iki katına ulaşmış durumda.
Buna karşılık, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Marib'te yeni yerinden edilmiş siviller için acil ihtiyaç olduğunu bildirdi. Ekonomik koşullar ve aralıklı çatışmalar Yemen'in merkezinde yerinden edilmeye neden olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz Aralık ayında Marib vilayetinde 250'den fazla aile (yaklaşık 1.500 kişi) yerinden edildi. Bu aileler için nakit, yiyecek ve barınma yardımı gibi öncelikli ihtiyaçlar belirlendi.
IOM’a göre vilayetteki kış koşulları, soğuk ve yağışlı hava yeterli malzemeye ve barınağa sahip olmayan ülke içinde yerinden edilmiş birçok kişi arasında insani ihtiyaçları ağırlaştırdı.
IOM’a göre, Marib'te ülke içinde yerinden edilmiş kişilere yönelik yaklaşık 200 bölgeden 100'den azı yardım kuruluşlarından saha yönetimi desteği alıyor. Özel arazide yaşayan yerinden edilmiş insanlar genellikle arazi sahipleriyle gerginlik yaşıyor. Bazı durumlarda arazi sahiplerinin yangın riskini azaltmak için yerinden edilmiş kişilerin yemek pişirme yeri inşa etmelerini engellediği bildirildi. Ayrıca kanalizasyon ve su tesisi inşaları da engellendi.
Rapor, Mart 2015'ten bu yana -ekonomik kriz, yüksek işsizlik oranları, uzun süreli istikrarsızlık ve artan gıda ve yakıt fiyatları ile birlikte- çatışmanın yaklaşık 21,6 milyon insanı insani yardıma muhtaç durumda bıraktığını ve yaklaşık 13,4 milyon kişinin acil ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Ayrıca rapor, 2023 tarihli başka bir rapora göre çatışmanın yaklaşık 4,5 milyon insanı yerinden ettiğini ve tahminen 1,3 milyon kişinin o zamandan beri anavatanlarına döndüğünü belirtti. Mevcut durumun değişkenliği, yardım kuruluşlarının çatışmadan etkilenen nüfus hakkında doğru ve kapsamlı demografik veriler elde etmesini engelliyor.



Pedersen: Suriye'yi çatışmaya sürüklememek gerekiyor

Sebbag ve Pedersen'in Suriye Dışişleri Bakanlığı genel merkezinde görüşmesi, 24 Kasım 2024 (Bakanlığın Facebook hesabı)
Sebbag ve Pedersen'in Suriye Dışişleri Bakanlığı genel merkezinde görüşmesi, 24 Kasım 2024 (Bakanlığın Facebook hesabı)
TT

Pedersen: Suriye'yi çatışmaya sürüklememek gerekiyor

Sebbag ve Pedersen'in Suriye Dışişleri Bakanlığı genel merkezinde görüşmesi, 24 Kasım 2024 (Bakanlığın Facebook hesabı)
Sebbag ve Pedersen'in Suriye Dışişleri Bakanlığı genel merkezinde görüşmesi, 24 Kasım 2024 (Bakanlığın Facebook hesabı)

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen dün Şam'da Suriye Dışişleri Bakanı Bessam el Sebbag ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, “Gazze ve Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması ve Suriye'nin bölgedeki çatışmalara sürüklenmesinin önlenmesi kesinlikle elzemdir” ifadelerini kullandı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı ise Pedersen'in Sebbag ile yaptığı görüşmenin sonuçları hakkında herhangi bir açıklama yapmadı ve sadece görüşmeyi duyuran kısa bir açıklama yayınlamakla yetindi. Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan aldığı bilgiye göre Pedersen'in bu yıl Şam'a yaptığı ikinci ziyaretin amacı, Rusya'nın, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda İsviçre'nin tutumunu gerekçe göstererek Cenevre'de yapılmasını kategorik olarak reddetmesinin ardından toplantı yeri konusundaki anlaşmazlık nedeniyle iki yılı aşkın bir süredir durmuş olan Suriye krizinin çözümüne yönelik “Anayasa Komitesi” toplantılarının yeniden başlatılması olasılığını görüşmekti. Anayasa Komitesi sekiz oturum gerçekleştirmiş, dokuzuncu oturum ise Rusya'nın görüşme yerinin değiştirilmesi talebinin ardından ertelenmişti.