Deprem, savaştan kaçan Suriyeli ve Ukraynalı mülteciler için son trajedi oldu

Antakya’da savaştan kaçan Suriyeli ve Ukraynalı mültecilerin yaşadığı, depremde yıkılan bina (AP)
Antakya’da savaştan kaçan Suriyeli ve Ukraynalı mültecilerin yaşadığı, depremde yıkılan bina (AP)
TT

Deprem, savaştan kaçan Suriyeli ve Ukraynalı mülteciler için son trajedi oldu

Antakya’da savaştan kaçan Suriyeli ve Ukraynalı mültecilerin yaşadığı, depremde yıkılan bina (AP)
Antakya’da savaştan kaçan Suriyeli ve Ukraynalı mültecilerin yaşadığı, depremde yıkılan bina (AP)

Aydın Şişman’ın akrabaları, Ukrayna’da savaş çıkınca, Kiev’den Hatay ilinin Suriye sınırına yakın en büyük ilçesi Antakya’ya kaçtı.
Ancak Ukrayna savaşından sağ olarak kaçmayı başarsalar da, kader onları 7,7 büyüklüğünde yıkıcı bir depreme maruz bıraktı.
Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre, Ukraynalı bu mülteciler, ‘yüzyılın afeti’ olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli deprem yaşandığında, Antakya’da Şişman’ın Ukraynalı kayınvalidesinin yanında kalıyordu.
AP’ye konuşan Şişman, savaştan kaçan Ukraynalı misafirlerin deprem esnasında evde olduğunu, Türk kayınpederi ve Ukraynalı kayınvalidesinin de enkaz altında kaldığını söyledi.
Şişman’ın akrabaları gibi milyonlarca mülteci, Suriye’den Afganistan’a kadar birçok ülkedeki savaşlardan ve yerel çatışmalardan kaçarak Türkiye’ye sığındı.
En az 3,6 milyon Suriyeli, 2011’den bu yana Suriye’deki savaş, bombardıman, kimyasal saldırılar ve açlıktan korunmak için Türkiye sınırını geçerek kaçtı.
Ailesi 6 yıl önce Suriye’den Antakya’ya kaçan Yahya Said Ali (25), “Bu, gördüğümüz en büyük felaket ve biz çok şey gördük” dedi.
Annesi, iki kuzeni ve başka bir akrabası depremde hayatını kaybederken, Said Ali yıkılan iki katlı binanın dışında oturarak, arama kurtarma ekiplerinin enkaz altından cesetleri çıkarmasına yardım etmesini bekledi.
Antakya’da Suriyeli mülteciler için sığınma evi işleten Ahmed Ebu Şar, depremde yakınını kaybetmeyen Suriyeli aile olmadığını dile getirerek, şu ifadelerle devam etti;
“İnsanların sevdiklerini arıyor ve şehirde yaşanabilir yapı, elektrik, su veya ısıtma olmamasına rağmen Antakya’dan ayrılmayı reddediyor. Birçoğu sokaklarda ya da yıkık dökük binaların gölgelerinde uyuyor.Halk hala şokta. Bunu kimse hayal edemezdi.”
Kayınvalidesi ve Ukraynalı akrabalarını bulmak için eşiyle birlikte Katar’dan Türkiye’ye giden Şişman ise şunları söyledi;
“Şimdi kayınvalidem ve kayınpederim içeride enkaz altında. Kurtarma ekipleri yoktu. Kendi başıma enkaza girdim. Cesetleri gördüm ve onları enkazın altından çıkardık. Bazı cesetlerin başları yoktu.”
Enkazın olduğu bölgede bulunan ekiplerin verdiği bilgiye göre, bu bina yeni olmasına rağmen, temelleri sağlam değildi.
Depremzede Abdulkadir Bereket ise, Antakya’da enkaz altında mahsur kalan çocuklarını kurtarmak için çaresizce uluslararası yardım istedi.
Bereket, “Dört çocuğum ordaydı. İkisini çıkardık ve ikisi ise saatlerdir enkaz altında. Seslerini duyuyoruz ve tepki ceriyorlar. Kurtarma ekiplerine ihtiyacımız var” dedi.

Aydın Şişman Antakya’da yıkılmış bir evin yanında (AP)

Mayıs ayında Türkiye-Suriye sınırındaki bir mülteci kampından Antakya’ya gelen ve Suriye sığınma evinde kalan Muhammed Alolo ise, çocuklarıyla sokakta kaldı.
Suriye’nin merkezindeki Hama’da topçu bombardımanı ve çatışmalardan sağ kurtulan Alolo, depremde hayatta kalmasının bir mucize olduğunu söyledi.
Diğer akrabalarının o kadar şanslı olmadığını söyleyen Ololo, gözyaşları içinde iki yeğeni ve ailelerinin hala enkaz altında olduğunu belirterek, “Bunun kimsenin başına gelmesini istemem. Bunu tarif etmek için söyleyebileceğim hiçbir şey yok” diye konuştu.
Antakya’nın yaklaşık 320 kilometre kuzeyindeki Elbistan ilçesindeki bir mezarlıkta ise, Suriyeli bir aile akrabalarından birini toprağa verirken ağlayarak dua etti.
Dört çocuk annesi Nezihe el-Ahmad, yeni evlerinin enkazından ölü olarak çıkarıldı.
Eşi Ahmed AP’ye şunları söyledi;
“Eşim çok iyiydi. Şefkatli, kibar, iyi bir eşti. Allah rahmet eylesin.”
Depremin yol açtığı enkazın ortasında hüzün ve çaresizliğin hakim olduğu bölge, daha birkaç gün önce savaş ve çatışmalardan kaçanlar için barışçıl bir sığınak gibiydi.
Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kahramanmaraş depremlerinde can kaybı sayısının 24 bin 617’ye yükseldiğini belirtti.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.