Alimi, Yemen'deki barış çabalarını koordine etmek için Avrupa'ya gidiyor

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Aden'den ayrıldı (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Aden'den ayrıldı (SABA)
TT

Alimi, Yemen'deki barış çabalarını koordine etmek için Avrupa'ya gidiyor

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Aden'den ayrıldı (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi dün Aden'den ayrıldı (SABA)

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi geçici başkent Aden'e döndükten iki haftadan kısa bir süre sonra Husi milislerle durdurulan barış çabalarını koordine etme bağlamında Belçika ve Almanya'yı kapsayan resmi bir Avrupa turu için Riyad'a gitti.
Aden'e döndükten sonra şehirde çalışmalar yapma ve devlet kurumlarının binalarını restore etme sözü veren el-Alimi, resmi kaynaklardan alınan bilgilere göre Başkanlık Konseyi Üyesi Abdurrahman el-Mahremi eşliğinde şehirden ayrıldı.
Yemen Başkanlık Konseyi’nden bir kaynağa göre, Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi Avrupa’ya gerçekleştireceği ziyaretinde “Avrupa Birliği'nin (AB) üst düzey yetkilileriyle ikili ilişkiler, Yemen’deki gelişmeler, barışa ulaşma çabalarını koordine etme ve artırma yolları ve İran rejimi tarafından desteklenen terörist Husi milislerin yarattığı savaşı ve insani acıyı sona erdirme” konularını görüşecek.
Aynı kaynak, Alimi'nin farklı ülkelerden liderlerin, kurum başkanlarının ve düşünürlerin mevcut güvenlik sorunlarını ve her düzeyde paylaşılması gereken politikaları tartışacağı Münih Güvenlik Konferansı’na katılacağını belirtti.
Geçtiğimiz Nisan ayında yedi konsey üyesiyle birlikte ülkenin yönetimini üstlenen Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, kurumların yeniden inşası konusunda verdiği sözleri yerine getirmek için mücadele ediyor. Ekonomik istikrarı sağlamak, hizmet sunmak, hükümet güçlerini yeniden yapılandırmak ve birleştirmek, devletin restorasyonunu tamamlamak ve Husi darbesini barış veya savaş yoluyla sona erdirmek Alimi’nin verdiği sözler arasında bulunuyor.
Alimi, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'le birkaç gün önce Aden'deki son görüşmesinde “adil ve kapsamlı barış yaklaşımına bağlılık ve tüm Yemenlilerin devleti yeniden kurma, güvenlik ve istikrar sağlama özlemlerini karşılama” sözü verdi. Ayrıca “Husi terörist milisleri BM liderliğindeki kapsamlı bir siyasi süreci başlatmak için tüm iyi niyetlerle olumlu bir şekilde ilişki kurmaya zorlamak için bölgesel ve uluslararası çabalara destek güvencesi” verdi.
Ayrıca başkanlığını yaptığı Yemen Başkanlık Konseyi'nin “BM Özel Temsilcisi’ne BM Güvenlik Konseyi kararları ve açıklamaları, özellikle de 2216 sayılı kararı kapsamındaki görevini yerine getirmesi için tüm kolaylıkları sağlama” konusundaki kararlılığını teyit etti.
Şarku’l Avsat’ın resmi kaynaklardan aktardığına göre Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, Husi terörist milislerin özel sektöre yönelik eylemlerinin, ticaret odalarının faaliyetlerinin ve valilikler arasında insan ve mal dolaşımı özgürlüğünün yansımaları ve bunun, “Husi milislerin İran rejimi ve onun bölgedeki yıkıcı projesinin desteğiyle şiddetlendirmeye çalıştıkları insani acıyı azaltmak için katı uluslararası pozisyonların” gerektirdiği önlemler konusunda uyarıda bulundu.
Husi milislerinin ateşkesi yenileme ve genişletme önerilerini halen reddetmeleri ve kurtarılan bölgelerden elde edilen Yemen petrol gelirlerinden en büyük payı elde etmek ve savaşçılarına harcamak da dahil olmak üzere insani yardım kapısından yeni ekonomik ve politik kazançlar elde etmeye kararlı olmaları dikkat çekiyor.
Husi milisleri, kurtarılan bölgelerdeki kurumların çalışmalarını aksatmak ve devlet memurlarına maaş ödenmesini engellemek amacıyla geçtiğimiz Ekim ayından bu yana ham petrol satışını engelleyen Hadramut ve Şabva'daki petrol ihracat limanlarını birden fazla saldırıyla hedef aldı.
BM Özel Temsilcisi, diğer bölgesel taraflar ve Avrupa çevreleri, Yemen'deki ateşkesi yenilemek ve kalıcı barışa yol açan kapsayıcı bir siyasi süreci başlatmak için bir anlaşmayla sonuçlanacaklarını umarak koordineli çabalara öncülük ediyorlar.



Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)

Magda Qinan, İsrail'in uyguladığı boğucu abluka ve yardımların engellenmesi nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda yaşayan yerinden edilmiş ailesini doyurmak için üçüncü kez kaplumbağa pişirmek zorunda kaldı.

61 yaşındaki Magda eti temizliyor, un ve sirkeyle karıştırıyor, yıkıyor ve eski, hasarlı bir tencerede kaynatıp kızarttıktan sonra soğan, domates ve biberle çeşnilendiriyor. “Çocuklar kaplumbağadan korkuyorlardı, biz de onlara dana eti kadar lezzetli olduğunu söyledik,” diyerek odun ateşinde pişen kırmızı eti izlerken AFP'ye “Bazıları yedi, bazıları ise reddetti” diyor.

İsrail 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi ve ana tuzdan arındırma tesisine giden elektrik arzını kesti.

Bir grup uluslararası sivil toplum kuruluşu bu hafta “kıtlık sadece bir risk değil; Gazze'nin neredeyse tüm bölgelerinde hızla gelişiyor gibi görünüyor” uyarısında bulundu.

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)

İsrail'in çarşamba günü Gazze'ye insani yardım girişini engellemeye devam edeceğini açıklamasının ardından, Hamas perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “açlığı bir silah olarak kullanmakla” suçladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas bu kararın “baskı araçlarından biri... ve bir savaş suçunun kamuoyu önünde yeniden kabulü” olduğunu belirtti.

Magda Qinnan, “Sınır kapıları kapalı. Pazarda domates, salatalık ve biberden başka bir şey yok” diyerek 80 şekele (19 avro) iki küçük torba sebze aldığını ve hiç et olmadığını belirtiyor. Kaplumbağaları yakalayıp kestikten sonra pişirdiklerini “birkaç aileye paylaşmaları için dağıttığını” söyleyen kadın, “bunların satılık olmadığını” ifade etti.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimizi hiç düşünmemiştik” diyen balıkçı akrabası Abdul Halim Qinan, kaplumbağa etinin yiyecek yerine geçtiğini belirtti: “Savaş başladığından beri ne bize ne de başkasına yiyecek var. İhtiyacımız olan protein ve besin maddelerini yerine koymaya çalışıyoruz. Et yok, kümes hayvanı yok, sebze yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta “insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ay içinde muhtemelen en kötü durumda olduğu” uyarısında bulunarak “Gazze'ye geçişlere bir buçuk aydır izin verilmediğini, bunun bugüne kadarki en uzun tedarik kesintisi dönemi olduğunu” kaydetti.

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Hanan Balkhi haziran ayında, Gazze sakinlerinin lağım suyu içmeye ve hayvan yemi yemeye zorlandığı uyarısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta başlayan ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta yeniden saldırıya geçmesinden beri Gazze Şeridi'nde hava bombardımanını yoğunlaştırdı ve kara operasyonlarını genişletti.